Bir tuhaf...
Bu nedir?
Fazilet'e dışardan, özellikle Erbakan'dan yapılan her müdahale, uzantı parti izlenimi versin diye mi?
Amaç bunun tescili mi?
Çünkü gizlisi kapaklısı kalmadı. Eski kurmayların egemen tavırları, artık iyice aleniyet kazandı.
İnsan şüpheleniyor.
Binadakilerin hepsini dışarı çıkarıp, sonra da seçmece biçimde yeni bir oluşum mu tasarlanıyor?
Öyle ya... bu derece kuşak sarkıtma'nın anlamı ne ola?
*
Biz bu filmin benzerini görmüştük.
Hatırlatalım.
1983'te siyasi partiler tekrar kurulurken Büyük Türkiye Partisi, eski AP'nin misyonunu yüklenerek çıkmıştı ortaya.
Ama bir baktık, Genel Başkan Ali Fethi Esener, partiyi çalıp götürmeye yönelik davranışlar sergiliyor. Yahut o izlenimi veriyor... Yâni emanetçiliği kabullenmiyor, doğrudan patronluğa doğru yürüyor.
Öyleyse al sana...
Bütün eski AP'liler, birden bire partiye doluşuverdi... 48 saat içinde öyle katılımlar oldu ki, Büyük Türkiye Partisi, adeta ben eski AP'yim, kapatılan AP'nin ta kendisiyim diye neredeyse avaz avaz bağırdı.
12 Eylül yönetimi buna izin verir mi?
Derhal kapattı partiyi...
Doğmadan öldü parti.
Güzel taktik.
Kitabına da uygun.
*
Biz, hiç bir partinin kapatılmasını istemeyiz.
Refah'ın kapatılmasını da onaylamadık.
Ama ne yapılım ki yasaya bakarak yapıldı o işlem... Erbakan ve üç beş arkadaşı siyaset yasağı kapsamına girdi.
Peki, yasa çiğnemek bu memlekette moda mı?
5+5 oylamasında göstere göstere oy kullanmak, ne kadar kural dışıysa, şimdi hâlen yasaklı siyasetçilerin -hiç bir kısıtlama yokmuş gibi- Fazilet'in içine kepçe atmaları, aynı derecede kural dışı.
Tekrar edelim:
Siyaset Yasağı'na karşıyız.
Ama yasaların çiğnenmesinden hoşlanmıyoruz.
*
Acaba kasten mi yapıyorlar bunu?
Halen mahkemelik olan Fazilet'i Refah'ın devamıdır, hattâ ta kendisidir diye ihbar mı ediyorlar?
Eğer öyleyse neyi amaçlıyorlar?
Anlayamıyoruz.
Erbakan'ın tapulu arazime gecekondu kurdurtmam der gibi bir hali var.
Gibisi fazla.