kapat

13.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN ATAKLI(ataklic@sabah.com.tr )


Mudo 'Yine yaparım'

Çıplak aydınlar gündemde. Belden üstünün çıplak fotoğrafını çektiren Mustafa Taviloğlu, yani herkesin bildiği adıyla Mudo ile konuştuk. Sordum cevap verdi.

- Neden böyle bir fotoğraf?

* Bülent Erkmen çok eski arkadaşım. Projesini anlattı, yardım etmem gerektiğini düşündüm, çünkü bir kitap çalışmasıydı bu.

- Fotoğraflar ne zaman çekildi?

* Tam olarak tarih hatırlamıyorum, ama 6 ayı geçti, kitap gazetelerde yer alıncaya kadar unutmuştum bile.

- Fotoğraflar nasıl çekildi, topluca mı gittiniz?

* Hayır ben tek gittim. Tülin Altılar kendi stüdyosunda çekti.

- Eşin böyle bir fotoğraf çektirdiğini biliyor muydu?

* Evet biliyordu, hiç karşı çıkmadı. Ama çocukların haberi yoktu. Şu anda burada değiller, bakalım onlar ne diyecek bilmiyorum.

- Çok tepki geldi mi?

* Beni üzecek tepki gelmedi, ama herkes merakla soruyor, şaşırdıklarını söylüyor. Acaba yanlış bir şey mi yaptım ne dersin?

- Kitap yayınlandığında bu kadar tepki geleceğini tahmin etmiş miydin?

* Açıkçası hayır. Ama bu fotoğrafların Pirelli Takvimi gibi değerlendirilmesine de üzüldüm.

- Fotoğraflar çekilirken tepkinin böyle olacağını bilseydin yine çektirir miydin?

* Hiç kuşkusuz çektirirdim, çok yakın bir arkadaşımı laf gelecek diye kıramam.

- Peki daha cüretkar pozlar verebilir misin?

* Hayır onu kesinlikle yapmam. Ben bu çalışmaya bir kitap olduğu için katıldım, çıplaklık aklıma hiç gelmedi.

- Fotoğraflara topluca bakınca göze estetik geliyor mu?

* Pek gelmiyor, ama fotoğraflar estetik amaç taşımıyordu, bunu da göz önüne almak gerek.

- Ünlü kişilerin fotoğraflarını kullanmak fikri yıllar önce senden çıkmıştı, Mudo reklamlarını tanınmış isimler süslemişti, o zaman da galiba Bülent Erkmen'le çalışmıştın, son proje oradan mı esinlendi?

* Bilmiyorum, hiç aklıma gelmedi, sormadım da, ama o fikir daha sonra birçok firma tarafından kullanılmıştı.

Müslüman olmaya tanıklık
Hiç aklıma gelmezdi, yıllardır tanıdığım bir Alman arkadaşımın müslümanlığı seçeceği ve üstelik bu işin şahitliğini de benden yapmamı isteyeceği.

Detlef Lömker bir Alman. Kendini bildi bileli turizmin içinde. Dünyanın en büyük otellerinde genel müdürlük yaptı bugüne kadar.

Şu sıralarda Tunus'un Cerbe adasındaki 5 yıldızlı bir tatil köyünü yönetiyor.

Detlef Lömker'in çok sayıda Türk arkadaşı var. Tatillerini daha doğrusu boş zamanlarını mutlaka Türkiye'de geçiriyor. Türkiye'ye hayranlığını her seferinde dile getiriyor.

Lömker birkaç ay önce "İslamiyeti çok inceledim, ben de Müslüman olmak istiyorum" dediğinde açıkçası çok ciddiye almamıştım. Ama üstelemiş ve "Gerçekten ciddiyim, bir dahaki gelişte ne gerekiyorsa yapacağım ve Müslüman olacağım, şahidim de sen olacaksın ona göre" demişti.

Üç gün önce yine Türkiye'ye gelip "Tamam, şimdi nereye gideceksek gidelim, Müslüman olacağım" deyince gerçekten çok ciddi olduğunu anladım.

Tamam da ha deyince Müslüman olunuyor mu, bunun prosedürü nedir hiç bilmiyorum. Sorduk soruşturduk, müftülüğe gitmek gerekmiş. Üsküdar Müftüsü Kemal Anlar'la konuşuldu.

Dün saat 14.30'da Üsküdar Müftülüğü'ne, Detlef'in bazı yakın Türk ardadaşları ve Almanya'dan gelen Johannes ile birlikte gittik. İslâmiyete geçiş belgesi hazırlandı, Detlef Kelime-i Şahadet getirdi. Artık o bir Müslüman.

İşin ilginç yanı, Detlef'in ailesi sanki ilerde çocuklarının Müslümanlığı seçeceğini hissetmiş gibi, doğduğu sırada sağlık nedenlerinden ötürü hastanede sünnet ettirmişler.

Bir sonraki katile kadar
Uğur Mumcu'nun katilleri konusunda şüpheler tatbikatlara rağmen hâlâ dağılmadı. Sanıklar ne kadar itiraflarda bulunurlarsa bulunsunlar, ne kadar tatbikat yapılırsa yapılsın zihinlerdeki "acaba" sorusu tatmin edici bir cevaba ulaşamıyor.

Çünkü kamuoyu başta Uğur Mumcu olmak üzere bazı faili meçhul cinayetlerin bundan önce birkaç kez daha "çözüldüğüne" tanık oldu. Bu seferki doğruysa bile herkes ihtiyatlı yaklaşıyor.

Uğur Mumcu'nun katilleri ile ilgili kanlı vahşet örgütü "Hizbullah" adı yine çıktı ortaya. Sanıkların Hizbullah'la bağlantılı olduğu açıklandı.

Şimdi dönelim ilk Hizbullah operasyonları günlerine. Hepimizin tüylerini diken diken eden cinayetler ortaya çıkarılırken siyasi çevrelerde müthiş bir tartışma başlamıştı. Hizbullah'ın bir dönem devlet içindeki bazı güçlerden himaye gördüğü, daha da açıkçası kullanıldığı iddiaları ortaya atılmıştı. "Resmi yalanlamalara" rağmen gerçek pek açıklık kazanmadı.

Uğur Mumcu olayında yine "Hizbullah" adını duyunca insanın kafası ister istemez karışıyor.

Haftada altı gün
Artık yeni yerimiz bu sayfada. Eskiden haftanın 5 günü sizlerle buluşuyorduk, şimdi 6 gün birlikteyiz. Pazartesi günleri yazı olmayacak.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır