126 zorlu günün ardından yeniden özgürlüğüne kavuşan Hasan Celal Güzel, cezaevinde yaşadıklarını ve yeni arkadaşlarını SABAH'a anlattı.

TÜRKÜLERLE AVUNDU
Cezaevinden çıktıktan sonra geçirdiği ilk günü böyle özetleyen Güzel, anılarını SABAH'la paylaştı. Yaşını başını almış, şan şöhret yapmış bir bakan olarak cezaevindeki ilk günü uykusuz geçmişti. Beyninin içinden türküler geçirdi. "Hapishane içinde vurdular beni", "Mapushane çeşmesi yandan akıyor yandan" gibi türkülerle avundu. Yatak odası, mutfağı, banyosu ve çalışma odası her şeyi bu artık bu odaydı.

İlk günün sabahı işe gidiyormuş gibi elbiselerini giydi. Ayakkabılarını ayağına geçirdi ve yatağının üstüne oturdu. Mahkumlar Bakan Bey'i dışarı çıkacak sandılar. İlk gün anısına çay ve sigara ikramı boldu. Takım elbiseli Bakan ve eşofmanlı mahkumların kısa süreli voltasından sonra ziyaretçi akını başladı. Bu kadar ziyaretçi beklemiyordu.

İLK DOSTU TARLA FARESİ
Mahkumlar delip de kaçmasın diye bir metrelik kalın bir duvar örülmüştü hapishanenin çevresine. Bir tarla faresi duvarı delmeyi başarıp Güzel'in yatağına konuk olmuştu. Sonra 72 yaşındaki Mehmet Amca cezaevine geldi. Tapulu arazisindeki 2 çam ağacını kesmek suçundan 20 ay yemişti. Bir gözü kör, kulağı sağırdı. Bakan Güzel karşıladı Mehmet Amca'yı, arkadaş oldular. İslahevinden gelme Semih'i oğlu gibi sevdi. 13 yaşında islahevine girmiş, 23 yaşında ise gözlerini yitirerek kör olmuştu. Semih radyo aracılığı ile yüreğini Hatçe'ye kaptırmıştı. Hatçe 18 yaşını bitirir bitirmez cezaevine geldi. Kör mahkum Semih ile evlenmek istiyordu. Bir şahidi Hasan Celal Güzel, diğer şahidi Savcı oldu. Belediye Reisi cezaevinde nikahlarını kıydı. Pasta kesildi. Kolalar açıldı. Mahkumlar türkü söyleyip oynadı.

Bir gün özel koğuş verdiler Güzel'e. Duvarda Atatürk'ün resmi, masasının üstünde Türk bayrağı, kalemleri, daktilosu, yatağı, yorganıyla tam bir yatak odası, aynı zamanda banyosu vardı. Oğlu Mustafa 80x80 ebadında bir duşa kabin yaptırmıştı. Her sabah takımını giyip yatağından 50 santim ötedeki masasına oturup çalışıyor, volta zamanı bahçeye çıkıyor, akşam üstü ise eşofmanlarını giyiyordu. Gece ise pijamalarını giyip yatağına yatıyordu.

DOLMA BİLE DOLDURDU
Hayatında ilk kez dizi izlemeye başladı. Bol bol kitap okudu. 3 kitap yazdı, çeviri yaptı. Emekli maaşını alır almaz da hapishanenin boya ve badanasını yaptırdı. Demirel'in 5 artı 5 formülü tutmayınca mahkumlar göbek atarken, o mum yaktı.

Güzel bir gün de çiğ köfte yoğurdu. Gardiyanlar ve Müdür de partiye davetliydi. Çoğu zaman kendi yemeğini kendi yaptı. Biber dolmasını özledi, oturdu dolma doldurdu. 134 kiloya varan ağırlığı sıkıntı getirmişti. Bir gece kalbi sıkıştı. Sonra spora başladı.

Taki DOĞAN