kapat

13.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Biz de sanat yaptık
YILMAZ ERDOĞAN: İlk ve son çıplak pozunu voleybol oynarken çektirdi.

SEVDA DEMİREL: Bu göğüsler çok operasyon gördü. Giyinmeyi hiç sevmez. ÖZCAN DENİZ: Komple soyundu yarısını kullandık. MAHSUN KIRMIZIGÜL: Hem şarkıcı hem patron. Yanındaki çocuk emanet... CEM YILMAZ: Bakmayın sakalına, bıyığına. O şimdi Ankara'da asker. GÖZDE TAN: Bir zamanlar mankendi. Artık Amerika'da yaşıyor. SEREN SERENGİL: Nereye mi bakıyor? Tabii ki bir aynaya... MEHMET ALİ ERBİL: Giyinik de çok esprili, çıplak da... Kadınlar onun bu özelliğine bayılıyor. PETEK DİNÇÖZ: Manken, fotomodel, oyuncu. Daha çok genç. Burnu dışında estetiği yok. Bu pozlardan sonra meşhur oldu. ASENA: Göğsünü gere gere bu pozları verdi ve o da İnci Asena gibi günlerce konuşuldu.

Lodos erken geldi
Lodos, bu yıl erken başladı, diyordu. Oysa üç denizden geçen salı günü aldığı e-mailden rüzgârın bu yaz gezisini birkaç gün ertelediğini öğrenmişti.

Yine de tedbirli olmak gerekirdi. Sabah evden çıkarken şemsiyesini aldı. El çantasına geçen haftadan kalan magazin dergilerini koydu, akşamdan kalan yalnızlığını, bir de hüznünü bir haftadır kullanmadığı... Hayat tuhaftı, ölüm de... Şimdi nerden düşmüştü aklının dehlizine ölümün gölgesi?

Otuz altı yıldır, yalnız aralık ayının on altıncı günü geliyordu aklına ölüm düşüncesi. Çünkü otuz altı yıl önce 16 aralıkta kaybetmişti annesini.

Ayrıntılara önem veren bir hayat düşlüyordu. Bir de sevgilisiyle ayrıntılı bir sevişme gecesi...

Bir insan nerede sevişebilirdi sevgilisi ile? Gün batarken terk edilmiş bir park kanepesinde mi, gün doğarken bir sabahçı kahvesinin avlusunda mı?

Hayır, olamaz...
Lodos, pehlivan pazulu kollarıyla yaşadığı şehre kuşatırken, şehrin en yüksek bir tepesinde... Bulutlardan bir yatak ile gün ışığından bir yorganı mesela, Birinci Boğaz Köprüsü'nün Avrupa yakasında gökyüzüne başını uzatan kulesi üzerine sereceksin.

Yalnız sen ve sevgilin...

Yalnız aşkın ve sevgilin...

Yalnız hüznün ve yalnızlığın ile sevgilin... Yanak yanağa ve dudak dudağa sevişeceksiniz... Seyrinizde de martılar, denizin mavisi, gökyüzünün serinliği ve bütün bir şehrin sakinleri...

İşte o zaman ister erken gelsin lodos, ister geç...

Ne umurunda?

Şimdi "Lodos" diyordu "bu yıl da erken gelecekmiş..."

Zaman, öyle göndermiş e-mail'ini...

Rüzgârın gözlüğünü taktı gözüne. Köprü'nün üzeri akşamın evine geç kalmış arabalarla dolmuştu.

Kendi arabasını aradı konvoyun arasında... Çocukluğunu, anılarını, yaşanmamış aşkını...

"Sevgilim" dedi, "duydun mu, bu yıl da geç gelecekmiş lodos."

Sonra gidip bir fotoğraf makinesinin önünde durdu. Hiçbir şey görünmüyordu objektifte, yalnızlığından başka...

Lodos, erken gelmişti çünkü...

REFİK DURBAŞ


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır