DGM'nin Uğur Mumcu cinayeti soruşturması için aldığı ek sürenin bitmesine bir gün kala, Ankara'daki bilgi karartması koyulaşıyor. İlk günlerde basına sızdırılan polis ifadeleri ve Ecevit'in "katil yakalandı" demeci iyimser bir hava yaratmıştı.

Ancak yine Başbakan'ın Perşembe günü "yakalanma ihtimalinden" söz etmesi ve zanlılar Abdülhamid Çelik ve Yusuf Karakuş'a yaptırılan tatbikat farklı değerlendirmelere yol açtı. Tatbikat ifadeleri, öncelikle, bu iki zanlının suikaste katıldıklarını kesinleştirdi. Bu durum, polisin, bundan önceki yanlış alarmlara karşın bu kez mesafe aldığını gösteriyor. Yani umutlanmak için hâlâ neden var.

Öte yandan, Çelik'in tatbikat ifadesinde İranlıların dediklerini Karakuş'a tercüme etme, Karakuş'un ise, gözcü bile değil, köşebaşındaki polisi lafa tutarak dikkatini dağıtma görevini üstlenmiş olduğunu söylemeleri durumu gölgeliyor. Karakuş, kendisiyle birlikte Uğur Mumcu'nun evinin önüne giden dört İranlıdan birinin gözcülük yaptığını, diğer üçünün ise bomba yerleştirdiğini söylüyor. Bu ifade doğru çıkarsa ve İranlılar eğer elde değilse, bizzat cinayeti işleyenler elde değil demektir. İranlıların elde olduğuna dair de şu ana kadar bir açıklama yapılmadı.