Aşkını yitirmiş midye!
Midyelerin hayatı da cumhurbaşkanlığı kadar önemlidir. Hatta daha önemlidir. Denizleri katledilmiş bir ülkeye cumhurbaşkanı seçmek, denizleri yaşayan, zenginlik, güzellik, servet, mutluluk üretmeye devam eden bir ülkeye cumhurbaşkanı seçmek arasındaki fark kadar önemlidir.
Midyeler katlediliyor...
Midyeler çığlık çığlığa...
Midyeler aşklarını yitirmişler.
İhanete uğramışlar..
Midyeler öldürülüyor. Çelik gibi dayanaklı, kurşun geçirmez. Beton gibi sert, delinmez. Fayans gibi dirençli eğilip, bükülmez, çürümez. Midyeler gururlu yaratıklar. Ölürler, ses çıkartmazlar.
Midyeler...
Müthiş canlılar...
Çok sabırlılar...
Düşmanları, kendisini yiyip yutmasın diye, düz ya da yivli, lacivert ya da yeşilimsi kabuklarıyla yapışırlar.
Bir iplik salgılarlar...
Kayaların çeperlerine yapışırlar, deniz dibinin kumuna ilişirler, iskele diplerine tutunurlar. Birbirlerine de saçaklar halinde çengellenirler.
Midyeler işte böyle...
Hayata tutunurlar...
***
Denizin süsüdürler...
Denizin solungaçları...
Denizin kirliliğini emerler, denize dökülen, deniz dibi yaşamı öldüren ağır metalleri yok ederler, deniz suyunun bol oksijenli kalmasına yosunlarla birlikte yardım ederler. İstanbul Boğazı'ndaki midyeler de aynı işi yaparlar... Ayrıca Marmara'da yavrulayıp Karadeniz'e büyümeye giden, Karadeniz'de büyüdükten sonra Marmara'ya geri dönen balıklara da deniz diplerinde yem olurlar... Deniz balıklarının büyümesine gelişmesine, zenginlik kazanmasına omuz verirler.
Bu bilimsel gerçektir.
Bu bilimsel gerçeğe sarılarak İstanbul Boğazı'nda gırgırla, turolle, direçlerle, algarnalarla, manyatalarla, sonarlarla midye avcılığı yasaklanmıştı...
Boğaz'ın tamamında yasaklanmıştı.
Yasak konulurken..
Bilimsel gerekçesi vardı.
Yasak kaldırıldı.
İstanbul Boğazı'nda Anadolu Feneri ile Rumeli Feneri arasında çekilen hat ile Kumkapı Feneri ile Fenebahçe Feneri arasında çekilen hat arasında kalan tüm Boğaz sahasında midye avcılığı yıl boyunca yasaktı.
20 Şubat'ta...
Tarım Bakanlığı Su Ürünleri Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü bir sirküler yayınladı. Yeniköy Vapur İskelesi ile Paşabahçe Feneri'ni birleştiren hat ile Kumkapı Feneri- Fenerbahçe Feneri arasında çekilen hat içerisinde kalan sahada midye avcılığı serbest bırakıldı.
***
Şimdi her gün Boğaz'ın bu bölümde sayısız tekne direç denilen vahşi aletleriyle Boğaz'ın dibini hamile bir kadın rahmini kürtaj edermiş gibi kazıyarak midye avlıyorlar. Çuvalını 2 milyon liradan satıyorlar.
Midyeler çığlık çığlığa...
Boğaz'ın solungaçları...
Göz göre göre katlediliyor...
Boğaz'ın bu bölümünde aniden midye avcılığını serbest bırakan kararı kim aldı? Tarım Bakanlığı sanki kör olmuş. Tarım Bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürlüğü'nde bu sirkülerin çıkmasına izin verenler sanki dilsiz olmuşlar. Tarım Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü'ndekiler de sanki dillerini yutmuşlar gibi öyle seyrediyorlar.
Niçin kaldırıldı bu yasak?
Bilimsel gerekçesi nedir?
Bir deniz mafyası var, bu mafya Tarım Bakanlığı Kontrol Genel Müdürlüğü'nü etkiledi, yemledi bu karar çıkartıldı diye iddialar işitiyorum. Bu yasak kaldırılırken İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'den görüş bile alınmadı diye duyuyorum.
MHP'li Tarım Bakanı...
Benim duyduklarımı duymuyor mu?
Tarım Bakanı, çağırıp bu dairenin yöneticilerini (Genel Müdür Hüseyin Sungur, Yardımcısı Hüseyin Polat ve Balıkçılık Daire Başkanı Kamuran Patrona diye üst düzey bürokrat isimlerden söz ediliyor) İstanbul Boğazı'nda midye avlanmasıyla ilgili yasak kararını hangi gerekçeyle, hangi bilimsel görüşe dayanarak kaldırdınız diye niçin sormuyor?
***
Midyeler çığlık çığlığa...
Midyeler aşklarını yitirdiler.
Midyeler ihanete uğradılar.
Midyeler çok sevdikleri ve canından bir can sayarak korudukları İstanbul Boğazı'nın dibinden hançerlenerek sökülüp sökülüp satılıyorlar. Midyeler gururlu yaratıklar, ölüyorlar ses çıkartamıyorlar. İhanete uğradıklarını kimseye anlatamıyorlar.
