CEZAEVİNDEN MEKTUP
Babası adam öldürmek suçundan cezaevine girdiğinde henüz 7 yaşındaydı. Üç gün geçmeden bu kez annesi onu terk edip gitti. Yakınları bir kaç gün baktılar ama sonra dövmeye, aşağılamaya başladılar. Bunun üzerine bir hayırsever küçük yavruyu alıp Gaziantep Çocuk Yuvası'na yerleştirdi. Burada 5 yıl geçiren Nilüfer, Kilis Kız Yetiştirme Yurdu'na gönderildi. Hayatta kimsesinin olmadığını düşünürken, cezaevindeki babasından mektuplar almaya başladı. Babası, şoför olduğunu ve uzak yerlerde çalıştığı için gelemediğini ve bir gün kendisini yurttan alacağını söylüyordu. Nilüfer 17 yaşına geldiğinde, 10 yıllık yurt hayatı sona erdi. Babası 1997 yılında çıkageldi ve "Nakdi yardım karşılığı ben bakacağım" diyerek Nilüfer'i yanına almak istediğini söyledi. Nilüfer sevincinden ne yapacağını şaşırmıştı, yılların hasretiyle babasına sarıldı ve yurttan ayrıldı. Yeni bir hayata başladığı için çok mutluydu. Ancak yeni acılar onu bekliyordu. Nilüfer bundan sonrasını şöyle anlattı:

"AKLINI KULLAN"
"Yurttan çıktığımızda yemek yedik. Babam parasız olduğumuzu söylüyordu. 'Gençsin güzelsin. Hayatımız sana bağlı' diyordu. 'Çalışarak kazanırız' dediğimde, 'Aklını kullan. Çalışmayla para birikir mi?' dedi. Daha sonra beni bir otomobile bindirdi. Otomobildeki adam bana zorla sahip oldu. Sonra tekrar babamın yanına bıraktı. O günden sonra fuhuşa zorlandım. Babam parayı alıp, içki ve kumara yatırıyordu. Yurtta belki kimsem yoktu ama namusumla yaşıyordum. Sonunda babamı bırakıp kaçtım. Ancak kötü kaderimden kaçamadım."

Sırrıberk ASLAN