4 BÜYÜK KALACAK
*2000'e girerken Türk bankacılık sektöründe bir evlilik furyası beklenmişti ama hiç de öyle olmadı. Siz büyük bir evlilik bekliyor musunuz?

Türkiye'de 25 yabancı bankayla birlikte toplam 82 banka var. Bence Garanti, Ak, Yapı Kredi ve İş Bankası gayet iyi gidiyor. Yabancı bankaları ve hastaneye kaldırılan 8 bankayı çıkarırsan geriye 50 banka kalıyor ve bu 65 milyon nüfusu olan Türkiye için çok fazla. 50 banka için bu kadar yerel aktivite olacağını sanmıyorum. 280 milyonluk Amerika'da 30 bin banka var ve çok farklı tarzda çalışıyorlar.

Ben Türkiye'de Ağustos'tan önce herhangi bir Türk bankasıyla Türk bankasının birleşeceğini sanmıyorum. Çünkü şimdi bu 8 bankayı ne yapacaklarını çözmeye çalışıyorylar. Fiziksel olarak bu konuya Ağustos'ta başlayacaklar ve belki ondan sonra banka birleşmeleri düşünülebilir.

* Merkez Bankası ve Hazine'yi bu konuda başarılı buluyor musunuz?

Hükümet, 1994 yılındaki krizden sonra öğrendi ki, bu gibi finansal krizleri sofistike bir şekilde çözmenin özel yolları var. Hazine ve Merkez Bankası'ndaki teknokratlar bu işin nasıl olacağını mükemmel bir şekilde biliyor. Gerektiğinde ABD'ye, Avrupa'ya gidip çözüm yollarını, bu olayları nasıl düzelttiklerini görüyorlar. Bu tür sorunlar dünyanın her yerinde oluyor çünkü.

* Sizce büyük grup bankaları birleşir mi?

Avantaj elde etmek için birleşirsin. Eğer sen ekside ben artıdaysam, birleşme mantıklı. İkimiz de artıdaysak niye birleşelim ki. Grup bankalarının grup şirketleriyle ilişkilerinin olduğunu görüyoruz. Örneğin Sabancı, Koç, Doğuş gibi. Bunları bir arada görmek çok zor. Dolayısıyla ben dört büyüğü yani Garanti, Akbank, Yapı Kredi ve İş Bankası'nı ilerde de görmeye devam edeceğimizi düşünüyorum. Orta büyüklükteki bankaların birleşmesi akılcı ve en alttakilerin hastaneye gitmesi gerekiyor. 8'in 14 tane kardeşi var.

BEN IMF DEĞİLİM
* Peki siz bir Türk bankasıyla ilgileniyor musunuz?

Türkiye'den banka satın almayı düşünmüyoruz. Ama sigorta sektörüyle ilgiliyiz. Türkiye'de hayat sigortası ve emeklilikle ilgileniyoruz ve bu konuda pazar araştırması yapıyoruz. Sosyal Güvenlik Sistemi şuanda Türkiye'de yok. Bütün rakiplerimizde burada. Bu konuda yatırım yapmak için pazara bakıyoruz.

* Sizce enflasyon hedefine ulaşılacak mı?

Sanırım pazar enflasyonla mücadeledeki gelişmesini devam ettirecek. Ocak ve Şubat negatifti ama Mart sonuçları iyi. Umarım bu, trendin başlangıcı olur. Özelleştirme konusundaki gelişmelerde gayet iyi. Bizim için, hedeflenen spesifik rakamlar o kadar da önemli değil. Yani enflasyonun yüzde 25 çıkmaması önemli değil. Bizim için önemli olan trend. Yani enflasyonun yüzde 65'lerden aşağı inen bir trend izlemesi. Nasılsa o rakamlara inecek. Gidişat önemli. Ben IMF değilim. Rakamlarla ilgilenmiyorum. Enflasyondaki düşüşü şuanda tüketicinin gördüğünü sanmıyorum tabi. Ben de görmedim.

*Türkiye'deki iş ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Özellikle İstanbul'daki iş ortamı fırsatlarla dolu. Mücadele gerektiriyor. Çok heyecan verici buluyorum. Eğer saat sabah 09:00 ile akşam 18:00 arası çalışılıyorsa belki Almanya uygun olabilir. Ama İstanbul'un piyasası, Hong Kong gibi. Enflasyonu düşünmeyince, İstanbul 24 saat ve haftada 7 gün yaşıyor, çalışıyor. Eğer birşey ilerleme kaydedemiyorsa hemen ölüyor, yerine başka birşey geliyor.

PİYASAYI NİHAYET ANLADILAR
* Siz eski-yeni ekonomi tartışmasına katılıyor musunuz?

Yeni ekonomiye yatırım yapanların şirketlerin ne yaptığının bile farkında olmadığını düşünüyorum. Bence yeni ekonomi ve eski ekonomi diye birşey yok. İş yapma şekli değişiyor. Teknoloji iletişimi değiştiriyor. Biz bankadan ödemelerimizi yapmayı durduracak mıyız? Cevabı hayır. Telefon'u kullanıp wapla yapacağız. Yani bankada sırada beklemeyeceğiz. Bu nedenle ben eski ya da yeni ekonomi göremiyorum. Eğer eski ekonomi varsa, büyük olasılıkla şuanda ölüyordur, çünkü ekonomi sürekli değişiyor.

Hızlı yükselişler sonra hızlı inişler yaşayan Nasdaq'da aşırı değerlenmiş pekçok firmayı görürsünüz. Hiçbir kazanç hikayesi olmayan bir şirketin hisselerini almak gerçekten hiç akılcı değil. Eğer bir kazanç hikayesi yoksa, satın almak için de hiçbir sebeb yok.

* Peki pazar bunu anladı mı?

Bir çok insan buna yıllar önce başladı. Yeni ekonomi firmalarının hisselerini alanlar sadece genç insanlar ve onlar eski ölçümlerin demode olduğunu düşünüyor. Biz bu pazarda şöyle deriz, "Pazarın nasıl çalıştığını anlaman için önce biraz yanman gerekir."

Nasdaq düştüğünde gençler böyle birşeyle ilk kez karşılaştı ve pazarın nasıl işlediğini de gördü. Birşey satmak zorundasın. Sadece hikaye satamazsın. Kazancını ve büyümeni göstermelisin. Bu kadar basit aslında. Çünkü para yatırmak için çok çeşitli alternatifler ve güzel hikayeleri var.