BASIN TOPLANTISI
Bir çok gazetecinin katıldığı basın toplantısında konuyu gündeme getirmedim. Mehmet Nuri Yılmaz'la başbaşa konuşmak için fırsat kolluyordum. Basın toplantısı bitti. Ama Yılmaz aralarında benim de bulunduğum birkaç gazeteciyle sohbete başladı. Sohbette Hürriyet'ten Mustafa Kınalı NTV'den Eyüp Coşkun, BRT'den Osman Sertoğlu, Show'dan Serkan Oral ve Cihan Haber Ajansı'ndan Selim Budak da vardı.

Yılmaz söze doğal olarak Sevgili'nin ani ölümünden söz ederek başladı. Sevgili'nin sanki ölümünü önceden hissetiğini söylüyordu: "Vefatından kısa bir süre önce parası çalınmış. Bana 'Yanımda 15 bin dolar para var. 2 bin dolarım çalındı. Zengin biri olsa çalmaz. Herhalde ihtiyacı olan biriydi' dedi. Hatta seçim bölgesinde kişisel genel af ilan ettiğini, dargın olduğu herkesle barışacağını anlattı."

Yılmaz bu sözlerinden hemen sonra 2 gündür peşinde koştuğum olayla ilgili bilgi vermeye başladı. Ben onu tek başına yakalamaya çalışırken, o olayı anlatmaya başladı. Mehmet Nuri Yılmaz'ın söyledikleri bana gelen bilgileri de doğruluyordu. Yılmaz olayı şöyle anlattı:

"KENDİSİ ANLATTI"
"Merhum, kendisi anlattı. Tavafını tamamlayıp namazına geçtikten sonra iki elini de havaya kaldırıp yüksek sesle dua etmiş. Aynen şöyle demiş: 'Allahım Başbakanımız Bülent Ecevit'e uzun ömürler ver. Bizden al ona ver. O ülkemize istikrar getirdi."

Yılmaz, Sevgili'nin ANAP milletvetkili olmasına rağmen Başbakan Bülent Ecevit'e şükran dolu bir insan olduğunu söyleyerek sohbeti şöyle tamamladı: "Rahmetli çok mert bir insandı. Tavaftan sonra, din görevlisi olduğumu için elimi öpmek istedi. Başbakan Ecevit'e de her namaz sonrası dua ettiğini anlattı." İşte merhum Sevgili'nin Başbakan Ecevit için ettiği duanın öyküsü. Gerçi şimdilik bu olayın tanığı yok ama, Mehmet Nuri Yılmaz'ın ağzından Sevgili'nin Yılmaz'a anlattıkları böyle.

Taki DOĞAN