kapat

25.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İLKER SARIER

Ya vazgeçerse!..

Bizde cumhurbaşkanlığı seçimleri hep krizli geçti.

Ne kavgalar ne düellolar yapıldı.

Sonuçta ama memleket cumhurbaşkansız kalmadı...

Darbeyle, marbeyle birileri geldi oturdu oraya...

Ama bu kriz daha da derinleşecek...

O yüzden ben başka bir ihtimâlden korkmaya başladım.

Milyonda bir de olsa...

Anlatayım da siz de korkun!...

Ecevit ile Bahçeli, farzedelim kararlılıklarını hiç bozmadılar...

Çiller de razı oldu...

Ayak direyen Yılmaz da son saniyede yaka paça ikna edildi...

Fazilet, aklını Hoca ile bozmuş olduğu için geçin bir kalem...

Nihayet Baba'nın Çankaya'ya çıkışının önünde hiçbir engel kalmamış olsun...

İster misiniz o an gelip çattığında, Demirel:

"Hayır ben Çankaya'ya çıkmak istemiyorum" deyiversin de...

Bir anda merkepten düşmüş karpuza dönelim!..

Benim için çok çalıştınız ama ben size söylemiştim, bir şey istemiyorum diye, inanmadınız, deyiversin...

Veyahut da, Bu kadar krizden sonra ne kıymeti var Çankaya'nın, desin...

Yani incinmiş, alınmış ve de gücenmiş olsun...

Demirel hiç öyle şey yapar mı, deli misin, demeyin...

Baba muziptir ve de şakacıdır...

Konuşan Türkiye diye diye hepimizi nasıl tufaya getirdi de, siyasete döndükten sonra o sözün espri olduğunu görmedik mi?.. Gördük...

Bence hazırlıklı olup, yedek bir aday bulundursak fena olmaz...

Baksanıza, dün yine, "Vallahi ben bir şey istemiyorum" dedi...

Bir söz vardır, "Babama bile inanmam" diye ama bendeniz genellikle Baba'ya inanırım...

Ya doğru söylüyorsa!..

Ya kendine bir şey istemiyorsa...

Koskoca memleket, cumhurbaşkansız mı kalsın?..

Gerçi büyük ihtimalle "Ben hizmet için varım" diyerek...

Kalbimizi kırmayacaktır ama ne olsun...

İşi kış tutalım da, yaz çıkarsa bahtımıza...

Örtbas alışkanlığı
Bizim devletin "yalanlama hastalığına" belli ki, koskoca Yargıtay da yakalanmış...

Sabah, bir haber yayınladı:

Şemdin Sakık'ın gerekçeli kararı kayıp dedi.

Yargıtay bunu hemen yalanladı.

"Hayır dosya kayıp değil" diyerek...

Biz dosya kayıp demedik ki!..

Karar kayıp dedik...

Dosya başka, karar başka...

İşte bugünkü Sabah'ta da, kararın kayıp olduğuna dair, Diyarbakır DGM'sinin resmi yazısı var...

Şimdi Yargıtay, Diyarbakır DGM hakiminin yazısına ne diyecek bakalım?..

Bir iddia uydurma değilse, "yalanlamak" hüner olmaz.

Önemli olan hatayı düzeltmek...

Ve o hatayı gösteren gazeteciye teşekkür etmek...

Vitamin
Öcalan'a yakınları bol bol "C" vitaminli meyveler götürüyormuş... Vah yazık!.. Dağlarda vitaminsiz kalmış meğerse...

Almayalım
Brigitte Bardot, "Köpeklere kıyarsanız A.B'ye giremezsiniz" diyor. Koskoca A.B.; eski artist B.B.'den soruluyorsa, almayalım...

Entellaz
Trabzon'un yüzde 40'ı Mozart hayranıymış... Bir kısmımız entelektüel ise öteki kısmımız da "entellaz" demek ki!..

Oldu mu şimdi?

İTO'nun anketinde Sabah Gazetesi İstanbul'da birinci sırada çıkmış...

Öteki büyük gazete ikinci çıkınca vaziyet karışmış...

Hemen telefon açılmış araştırmacı Emre Kongar'a...

Böyle araştırma mı olur diye fırça atılmış...

Emre Kongar bugünkü yazısında anlatıyor bunları...

Hadise bunla bitse bir derece...

O gazetenin öfkeli ve bıçkın kalemi, Emre Kongar'ın altından girmiş üstünden çıkmış, hem de rakamları çarpıtarak...

Bunları Emre Hoca Cumhuriyet'teki yazısında anlatıyor.

Peki, şimdi ne olmuş oldu?..

Nerede kaldı bıçkınlık!..

Bıçkın adam haksızlık yapar mı?

Hem, ikinci sıraya düşmek suç mu?.. Ayıp mı?..

Ama, gerçekleri çarpıtmak çok ayıp!..

Tehdit etmek daha da ayıp!..

Hele hele, bu ülkenin nadide sosyolog ve araştırmacılarından birine bunu yapmak daha da ayıp...

O bıçkın yazarın ismini vermiyorum... Anlayan anladı...

Çünkü ismini duyunca, oturup adam gibi cevap vermek yerine, kendisine çatarak şöhret aradığımız zannına kapılıyor...

Kendisi öyle şöhret oldu ya...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır