kapat

25.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Fren tuttu ama...

Koalisyon liderleri, kontroldan çıkarak devrilme tehlikesi geçiren arabayı kurtardılar. Kurtardılar da ne yaptılar?

Arabayı rotasına sokup gaz mı verdiler?

Hayır.. Sadece frene bastılar.

Başbakan Ecevit "Cumhurbaşkanı'nın 5'er yıldan iki dönem seçilmesine olanak tanıyacak Anayasa değişikliğini genel başkanlar zaten imzalamıştı. Önerge milletvekillerinin imzasına bugün açılacak" dedi.

Samimiyeti eksik bir açıklama bu.

Çünkü zirvenin toplanmasını zorunlu kılan sebepler, yenir yutulur şeyler değildi.

Başbakan Ecevit, ANAP'ın Demirel'e desteğini firesiz sağlama olanağına sahip olmadığını söyleyen Mesut Yılmaz'ı "liderliğin gereğini yerine getiremeyen bir genel başkan" konumuna sokmuş, Yılmaz da yardımcılarının ağzından Ecevit'i "emir komuta" altında çalışan bir parti yaratmakla itham etmişti.

Dün Mesut Yılmaz "firesiz destek"i garanti etti mi? Hayır, edemez de zaten.. Söyleyebileceği eski vaadini tekrardan ibarettir:

"Arkadaşlarımı ikna yolunda çabalarıma ara vermeden devam edeceğim.."

Anahtar Mesut Yılmaz
Başarı sağlamasının tek şartı, Demirel'in ikinci kez seçilmesini önlemenin, koalisyonun devamını tehlikeye sokacağını ANAP milletvekillerine inandırmaktır.

Yılmaz bunu yapar mı?.

Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen af yasasına da ANAP grubu karşı idi. Tasarı mecliste görülürken Yılmaz grubunu topladı ve "Bu tasarı koalisyonun meselesi haline geldi. Lütfen oy verin" dedi.

Şimdiki soru, Demirel'in cumhurbaşkanlığı için aynı şeyi isteyip istemeyeceğidir.

O günlerde Mesut Yılmaz cumhurbaşkanlığı seçimini düşünerek Ecevit'e sürekli yatırım yapıyordu. Ama artık karşısında kendisini asla Çankaya'da görmek istemediğini belli eden bir Ecevit var.

Peki, koalisyon ortaklarının beklediği firesiz desteğin ANAP tarafından verilmemesi halinde hükümet tehlikeye girer mi?

Güveni onarmak lâzım
ANAP'taki "istemezük"çüler, ortakların her halükârda bu koalisyonu yaşatmaya mahkum olduklarına inanıyorlar.

Apo idamını erteleyen ve ekonomik istikrar programını yürürlüğe koyan hükümet, ülke çıkarları için verdiği bu kararların olumlu sonuçları ortaya çıkana kadar gerçekten de işbaşında kalmaya mecburdur.

Yani DSP ve MHP ne hükümeti, ne ANAP'ı feda edebilir. Bu varsayım, siyasetin krizden çıkar sağlamaya alışmış kanadına ait.

Oysa ülkenin şartları, koalisyonu yaratan uyum ve uzlaşmanın zedelenmeden devamını, hatta geliştirilmesini gerektiriyor.

Yazık ki Çarşamba günü yaşanan atışma Ecevit'le Mesut Yılmaz arasındaki güven duygusuna zarar vermiştir.

Dünkü zirve, açılan yaraya tentürdiyot sürmüştür ama iyileşme daha fazla özen isteyecek ve biraz zaman alacaktır.

Ecevit ve Yılmaz bu özeni esirgememeli.

Çünkü Türkiye'nin "dimdik ayaktayız" diye kendini kandıran bir hükümete değil, kararlı, uyumlu ve cesur adımlarla ilerleyen bir iktidara ihtiyacı var.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır