kapat

12.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
YILMAZ KARAKOYUNLU(yilmazk@sabah.com.tr )


Kıyak emeklilik onaylandı...

Mülkiyede metodoloji dersleri veren Profesör Payaslıoğlu, "siyasette eklektik olmanın riskleri" üzerinde ısrarla dururdu. Eklektik olmayı, karşı fikirler arasında orta yolu bulmak olarak tanımlardı. Ancak orta yolu uzlaşmanın hoşgörüsü gibi tanımlayanlara karşı çıkar, tavırlı karar sahibi olmaktan kaçış olarak değerlendirirdi. Eklektik olmak, "ne şiş yansın, ne kebap" kurnazlığı veya boş vermişliği gibi sunulurdu.

Aradan kırkbeş yıl geçmiş, Payaslıoğlu genç Mülkiyeliler'in kafasına yerleştirmek istedikleri, bugün Türkiye'nin en geniş kapsamlı tartışma konularını oluşturuyor. İşin özü şu: "Eğer bir noktada kesin karar ciddiyeti gösteremiyorsanız, hiçbir konuda karar ciddiyeti göstermeniz mümkün değildir..."

***

Kıyak Emeklilik Yasası uzun süredir tartışılıyordu. Cumhurbaşkanının bu yasayı onaylarken, son günlerin siyasi nezaketiyle ürkek davranacağı ve "ne şiş yansın, ne kebap" anlayışı ile vaziyeti idare edeceği ileri sürülüyordu.

Cumhurbaşkanı yasayı onayladı. Kapsamlı bir açıklama yaparak, konuyu tartışan kesimlere onaylamanın gerekçesini anlattı. Cumhurbaşkanı bu kanunu onaylarken eklektik olmamıştır. Yani "ne şiş yansın, ne kebap" dememiştir. Cesur ve sorumlu görev anlayışı içinde tavırlı karar ciddiyeti göstermiştir.

***

Ben teoride bu yasanın mantığını doğru, düzenleme üslubunu isabetli bulurum. Ama işin pratiğinde kamu duyarlılığının halka iyi anlatılması gerektiğini savunurum.

Meclis Başkanlığı, bu yasanın kamuoyunda gerçek nitelikleri ile tartışılması yönünden kendinden beklenen inandırıcı açkılamaları yapamamış, basına karşı sağlam, seviyeli ve ikna edici gerekçelerle karşı çıkamamıştır. Cumhurbaşkanı'nın yedi maddelik açıklaması bu bakımdan önemlidir ve isabetli olmuştur. Meclis'in yapamadığını Cumhurbaşkanı yapmıştır.

Medya bu konuyu fazla incelemeden ve ilk izlenimin asabiyeti ile eleştirmiş, kullandığı üslup eleştiri ölçeğini aşıp, meclisin ve milletvekillerine yönelik hareketlere dönüşmüştü. Medya da başarılı meslek örneği vermemiştir. Cumhurbaşkanı'nın yedi maddelik açıklaması bu bakımdan çok önemlidir ve çok yerinde olmuştur.

***

Anayasa Mahkemesi'nin üç yıl önce iptal ettiği yasanın gerekçeli kararı hâlâ yayınlanmamıştır. Cumhurbaşkanı bu noktayı çok önemsemiştir. Yasanın yürürlükte olduğunu belirterek yeni yasayı devlet ve milletvekilleri açısından değerlendirmiştir.

Cumhurbaşkanı yeni yasanın devlete ek külfet getirmediğini ve milletvekillerine ek gelir sağlamadığını çok net biçimde ortaya koymuştur.

Meselenin bu denli açık olduğu noktada tartışmaların incitici olduğu gerçeğini de işaret etmiştir.

***

Cumhurbaşkanı kesin çözümün anayasa değişikliği ile gerçekleştirilmesi düşüncesindedir. Bu düşünce uzun süredir tartışılmasına rağmen bugüne kadar cesaret ve netlik içinde ortaya konmamıştır. Anayasa'nın 86. maddesinin değiştirilerek bu tartışmalara son verilmesini önermektedir.

Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir anayasa değişikliği meclis gündemine gelecektir. Aynı hazırlık içinde bu maddenin de gündeme getirlimesi meseleyi çözüme ulaştırmak bakımından uygun olacaktır. Kıyak Emeklilik meclisin ve milletvekillerinin kafasına çok vuruldu. Ama vuranların konuyu gerektiği ciddiyette incelemediği de görüldü.

***

Yıllarca baş cadıyı gökyüzünde uçuran süpürge sopası, görevine yönelen onur kırıcı eleştirilerden alınmış. Şikayete başlamış, "Neden beni haksız yere eleştiriyorlar?"

Cadı kırk yıllık süpürge sapına bir öneride bulunmuş: "Seni cehaletle suçluyorlar, istersen daha entel olman için, seni büyük köşkün ev sahibesiyle tanıştırayım."

Süpürge sopası sinirlenmiş. Kırk yıl sırtında taşıdığı baş cadıya diklenmiş: "Bir ev kadınının elinde sürünmenin entellikle, kafa işiyle ne ilgisi var?"

Cadı gülmüş: "O köşkün sahibi kentin en ünlü köşe yazarıdır. Kadının kocasıyla çok sık kafa temasın olur da...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır