kapat

12.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Burası Türkiye...

Swatch saatlerini bilirsiniz, dünyaca ünü vardır. Hem ucuz hem de dayanıklı olduğundan özellikle gençlerin tercihidir. Bütün dünyada kapışılmasına rağmen bu saatleri Türkiye'ye ithal eden firma maalesef batmıştır. "Ee battıysa battı, bize ne..." demeyin. Bu saatlerden kullanan onbinlerce kişi şimdi kime başvuracağını bilemiyor. Bir başı boşluktur sürüp, gidiyor.

İsmini açıklamak istemeyen bir subay okuyucum 1.12.99 tarihinde Nişantaşı'nda bulunan Murat Saatçilik'ten nişanlısına hediye olarak bir Swatch saat (175 Frang karşılığında) almış. Ertesi gün yani daha saati nişanlısına hediye edemeden bir de bakmış ki, saatin camında küçük noktalar halinde kırılmalar başlamış. Tabii ne yapacak, doğru yine saatçiye... Bu durumun imalat hatası olduğu anlaşılmış ve saat değiştirilmek üzere oraya teslim edilmiş. Ama bir hafta sonra malını almaya giden okuruma, saat hiç tamir edilmemiş olarak geri verilmiş ve "Ne yapalım, biz bu işi halledemedik. Çünkü saatin Türkiye distrübütörü firma iflas etmiş." denilmiş.

Pekii iflas etmiş de ne olmuş?... Sorumluluklarını da mı üzerlerinden atmış?... O zaman bu malı satan dükkan bu durumu bilmiyor muydu?... İşittiğime göre, Türkiye'ye 5 bin tane daha saat gelmiş. Bana kalırsa onları alanlar da garantisi olmadığından bir gün ah yandım diyecek... Ticaretten falan pek anlamam ama Türkiye geneline 5 bin saat dağıtan firma, eğer o saatlerden sorumlu olmadığını söylüyorsa bu bir suçtur. Sanıyorum bu işlere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bakıyor. Derhal harekete geçmelerini bekliyorum.

Şu eğitim ordusunun çektiği!...
Daha pek yakınlarda dünyanın parası toplandı. 8 yıllık eğitim kampanyaları sırasında gerek hayırseverler, gerek iş adamlarımız, gerek sivil toplum kuruluşları, etek yükü ile parayı toplayıp, Milli Eğitime yatırdılar. Önemli olan çocuklarımızın, gençlerimizin iyi bir tahsil görebilmesi, modern bir eğitimden geçmesi idi... Ben işin diğer yanına değinmek istemiyorum. Öküzün altında buzağı da aramak istemiyorum ama bana gelen bir takım şikayetlerden anladığımı göre, bu paralar ya yerine ulaşmamış, ya da birileri tarafından köy sandığına aktarılmış...

Neden mi?... İşte size ispatı; Koskoca Milli Eğitim Bakanlığı'nın Adıyaman merkezinde ve dağ köylerine yeni atanan öğretmenlere hala hakları olan yolluklar verilmedi. Gelde sinirlenme... Bu yolluklar onların yasal hakları, ayrıca da ihtiyaçları... Sonuçta oraya giden bu öğretmenler zaten alt gelir sınıfına bağlı ailelerin çocukları.. Ceplerinde 3-5 kuruş yok ki harcasınlar. Özellikle dağ köylerine gidenler ne yatak, ne yorgan alamadıklarından perişan durumdalar. Hani toplanan paralara ne oldu?... Şimdi ben yalan mı yazıyorum?...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır