Disiplinli oyun

Denizli'nin yabancıları takımda, sakatı da yok. Beşiktaş'ı da yenmeyi kafalarına koymuşlar. Maça fazla motive olmuşlar. Bu da onları fazlaca germiş. Bu sezon seyrettiğim en kötü Denizli. Beşiktaş çok mu iyi? Aman aman futbol mu oynadı? Hayır. Deplasmana çıkan bir takım ne yapması gerekiyorsa onları yaptı. Geride Denizli'ye hareket alanı bırakmadılar.

Mehmet ile de çabuk hücum etmek istediler. Siyah beyazlıların bir kaybı var. Bu takımı rakibin üstüne götüren, tehlikeli atakları başlatan, oyunun yönüne değiştiren futbolcu adedi tek, o da Mehmet. O durdu mu, Beşiktaş çalışmıyor.

Ersen Martin boylu poslu bir çocuk. Ama nakliye uçağı gibi. Hava topuna kalkarken zorlanıyor. Ahmet Dursun'a bu soyad babasından gelmiş, ama herhalde ona "ofsaytta bu kadar dur" dememiştir.

Denizli kolay gol yiyor
Münch ile Bayram sol tarafta iyi anlaşmaya başladılar. İkisi de hücumu çok düşünüyor. Münch hücum işinde çok etkili oluyor. Fakat müdafaada zaman zaman açıklar veriyorlar.

Ali Işık topla çok oynamayı marifet sanıyor. Biraz çabuk araya top atsa, iki net gol pozisyonu yakalayacaklar. Aynı şekilde Ali Tandoğan da sağdan güzel bindirmeler yapıyor, ama onun önüne de zamanında top atmıyorlar.

Denizli sezon başından beri çok kolay goller yiyor. Mehmet'in attığı ilk golde de böyle bir hata yaptılar. Ölü toptan rakibe amatör küme maçında böyle pozisyon verilmez. Eski maçlarda yedikleri kolay gollere cevap verebiliyorlar dı, atamayınca da mağlup oluyorlar. Oğuz Sarvan, maçı kabak çekirdeği yer gibi yönetti. Onu zorlayacak bir şey de olmadı. Ama hakkını yemeyelim, Trabzon'daki zor G.Saray kupa maçını da güzel idare etmişti.

İkinci yarı Beşiktaş göbekten açıklar verdi. Aslında ağır adamlardan kurulu Beşiktaş'ın ortasına biraz çalımla, ver-kaçla girecek rakip çok pozisyon bulur