Jest yok, iş var

Yunanistan'a giderken İsmail Cem, çok önemli bir şey söyledi:

- Jest dönemi bitmeli.

Yani... Anlaşmalar dönemi başlamalı.

......

Gerçekten de öyle...

Nezaket ziyaretleri, göstermelik el sıkışmaları, tarafların ekranlara yansıyan zoraki gülümsemeleri, artık bir şey ifade etmiyor.

Askeri tatbikatların ertelenmesi veya yavaşlatılması da bir jesttir... Havada pilotların dalaşmaktan vazgeçip selamlaşmaları da bir jesttir...

Hepsi güzel.

Ama yeter.

Cem'in dediği gibi jest yeter artık.

Anlaşalım. Sadede gelelim.

İlk hedef: Güven duygusu.

Karşılıklı güven.

*

Kırk yıldan beri ilk def'a bir Türk Dışişleri Bakanı Yunanistan'a gidiyor.

Ama bundan da mühimi, 40 yılda alınmayan mesafe, son 6 ayda alınmıştır.

Yani, ortam müsaittir.

Türk Halkı'nda zaten bir Yunan düşmanlığı yok.

Gelelim Yunan Halkı'nın duygularına.

*

Memnuniyetle öğreniyoruz ki, Yunan Halkı'nın duygularında da müspet yükselmeler var.

Yapılan kamuoyu yoklamaları, Türkiye ile dostane ilişkilerin Yunan Halkını da mutlu ettiğini gösteriyor... Mutlu diyerek abartmayalım ama en azından bir memnuniyet var. Hiç değilse bir kabulleniş var.

*

Bu nokta çok mühim.

Çünkü Yunan Siyasi Partileri, hep Türk düşmanlığını körükleyerek prim yaptılar... Hele genel seçimler arefesinde, hep Türk düşmanlığını koz olarak kullanıp taraftar topladılar...

Yunan hükümetleri, hep sert politika uyguladılar... Bize karşı biraz yumuşayacak olsalar, Yunan Muhalefetleri tarafından hep halk'a şikâyet edildiler.

Şimdi... yakında yine orada seçim var.

Ama böyle bir problem yok.

Çünkü Türk düşmanlığı halk arasında artık bir şey ifade etmiyor. Oy kaygısı kalmadı.

Çünkü Yunan-Türk kardeşliği öne fırladı...

Nitekim Yunanistan Cumhurbaşkanı, kendisini ziyarete gelen Yunan-Türk öğrencilerine "hanginiz Türk, hanginiz Yunan, ne kadar benziyorsunuz" dedi.

Evet, benziyoruz.

Coşkunluklarımız, taşkınlıklarımız bile benziyor.

"Aramızda bir mavi sihir, bir ılık deniz / kıyasında birbirinden güzel iki milletiz."

*

Halkların yakınlaşması, Devletleri de yakınlaştıracaktır.

Bu bakımdan jest devri bitti... Artık hakikat başlıyor... Net ve berrak biçimde anlaşmalar ufukta gözüküyor.

Böyle bir sürece imzasını atmak, İsmail Cem için ne şeref...

Buradan Yunanlı meslektaşlarımıza selamlar götürüyoruz... Onlar Barış'a en büyük katkı'yı sağlayacaklardır... Eminiz... Güzel yazılar yazacaklar, halklarını daha da rahatlatacaklardır.

Türk düşmanlığı'nın başka, Yunan Milliyetçiliği'nin ise bambaşka şeyler olduğunu iyi anlatmak lâzım...

Bizi örnek göstermeleri yeter.

Çünkü Türkiye'de Atatürk Milliyetçiliği vardır, ama asla Yunan düşmanlığı yoktur... Jest ne demek? Haydi, artık hayata dönelim.