Tilki ve kümes

Sizler bu satırları okurken, biz Atina yolcusuyuz.. Türk ve Yunanlı gazetecilerin düzenlediği bir konferansa katılacağız.. İki ülke medyasının barışa ne gibi katkılar yapabileceğini konuşacağız.. Atina'da gördüklerimizi ve duyduklarımızı da, ilerki günlerde sizlerle paylaşacağız..

Şimdi dönelim, son günlerde dünya kamuoyunun büyük bir ilgi ile takip ettiği Avusturya'daki gelişmelere..

Faşist Özgürlük Partisi lideri Joerg Haider, uluslararası baskıların da etkisi ile, koalisyon hükümetine kendisinin girmemesi, sadece bakan vermesini kabul etti yorumları yapıldı dün..

Ama acaba sebep sadece bu baskı mıydı?
Bize göre hayır..

Bize göre, Haider, geçecek süreçte partisinin ılımlı bir koalisyon ortağı olarak "imajını düzeltmek" isteyecek ve bu sayede de bundan sonra yapılacak seçimlerde en büyük parti olmaya, dolayısıyla da Başbakanlığı almaya soyunacaktır..

Avrupa Parlamentosu'nun aldığı "kınama kararı"nın yanında, şimdi gözler, Avrupa Birliği'nin neler yapacağına kilitlendi.. Avusturya'ya karşı uygulanacak yaptırımlar bakalım nasıl şekillenecek?

Bir dönemde Waldheim Avusturya Cumhurbaşkanı olup da, Nazi geçmişi ortaya çıkınca, hiçbir Batı ülkesine davet edilmemişti.. Kendi başına kalmıştı.. İnatçı olduğu için Başkanlıkta ilk dönemini tamamlamış, ancak hakkı olduğu halde ikinci dönem için adaylığını koymamıştı..

Haider'i dün basın toplantısında izledik.. Avrupa Birliği için "Daha tilki içeri girmeden, Avrupa kümesi içinde telaş var" demişti birkaç gün önce.. Dünkü basın toplantısında, bu cümlesi kendisine hatırlatılınca sinirlendi ve "Bana nasıl konuşmam gerektiğini öğretmeyin. Lafımı geri almıyorum" dedi.. Tilki bir kümese girerse ne yapar? Herhalde tavuklarla oturup sohbet etmez değil mi?

Bunu söyleyen bir adam, öte yandan da sanki AB'nin genişlemesine karşı olan tavrını değiştirdiğini, ayrıca yeni mülteciler alabileceklerini söylerse, ona kim inanır?

24 saatte mi tam bir demokrat oldu Joerg Haider?
Bizim dilimizde buna kelimenin tam anlamı ile "takiyye" denir..

Yani, olduğundan başka türlü görünmek ve gerçek hedefini saklamak için, kendini başka türlü tanıtmak..

Tabii bu adamın hükümete vereceği bakanların yapacakları icraatlar, bu ülkede bulunan 156 bin Türk vatandaşı ile, onların yakınlarını da doğrudan ilgilendirecek..

Sadece bu nedenle de değil, ama Ankara, demokratik değerlere verdiği önem nedeniyle, bu ülkede olup bitenleri mercek altına almak durumu vardır.. Bu konuda uygar dünya ile birlikte hareket etmemiz lazım.. Onların alacakları kararlara katılmamız gerekiyor..

Avrupa Birliği'nin genişlemeden sorumlu ismi Verheugen bakın ne diyor:

"Dünyadan gelen mesaj açıktır.. Avrupa'da radikal bir sağ partinin hükümete katılması kabul edilmeyecektir. O dönemler değişti.. Ve iyi ki değişti.."

Hitler hayranı Joerg Haider Avusturya'ya hayırlı olsun.. Zaten tarihe bir göz atarsanız, ister istemez, "Yakıştı" bile diyebilirsiniz bundan böyle..

Uygar dünyada kimse bu gelişmelere kaygısız ve tepkisiz kalmamalıdır.. Bu, demokrasi bilincinin gereğidir..