kapat

04.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Barajları felç ettiler, yok mu sorumlusu?

Yalancılığa pirim veren çılgın iflah olmaz. Yalancı mı bunlar, değil mi? Araştıra, soruştura, yeniden inceleyerek elde ettiğim bilgilere göre, ortada yalancılık var.

Büyük palavracılık.

Gerçekleri gizleme...

Bilgiyi kirletme...

Bir gün önce; "Elektrik yetersiz, kesiyoruz, kısıntıya gidiyoruz...'' dediler.

Bir gün sonra...

Kısıntıyı kaldırdılar.

Bir günde mucize yarattılar.

Nasıl oldu? Bir gün önce Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, "Türkiye'nin günde 390 milyon kilovat saat enerjiye ihtiyacı var, bunu karşılayamıyoruz. Ülke çapında günde 3 saat kısıntı ve kesinti yapacağız...'' diyerek 80 şehir için ayrı ayrı kısıntı programı açıklıyor. Bir gün sonra kısıntı programı kalkıyor.

***

Nasıl buldular elektriği?

Yalan dolan...

Fili yuttu bir yılan...

Kazıya kazıya, dibine ine ine bulabildiklerimi buraya yazıyorum: Türkiye'de elektriğin elde edildiği kömürle, fuel oil ile, doğal gazla çalışan termik santralleri ve baraj suyuyla çalışan hidrolik santralleri kötü işletmeciliğin, mıymıntı sorumsuzluğuna soktular. Barajların ve termik santrallerin işletme rejimini felç ettiler.

İşte benim bulabildiğim tablo:

***

Termik Santraller:
Elbistan, Soma, Seyitömer, Seydişehir, Kangal, Gökova, Çatalağzı santralleri kötü işletmeciliğin pençesinde kıvranıyorlar. Bu santrallerin hemen hepsi yüzde 50 kapasitenin altında çalışır hale düştüler. Özelleştirmeleri yapıldığı halde, kim alacaksa onlara devretmediler. Dolayısıyla ek yatırımlar yapılamadı, makinalar yenilenmedi, bakımlar yapılmadı, iyi yetişmiş mühendisler, teknisyenler gönül kırıklığına uğrayıp işi bıraktılar. Termik santrallerde çalışma standardı en yüksek 7 bin 800 saat olmasına rağmen bazı yıllarda bizim termik santraller 8 bin saate kadar çalıştırıldılar. Aşırı çalışma sonucu bakım saatleri ileriye atıldı. İşletme rejimleri felç oldu.

Doğalgaz santralleri:

Ambarlı, Bursa, Trakya ve diğerleri zaman zaman yeteri kadar doğalgaz bulamadıkları için üretim kapasiteleri düştü. Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacını karşılasın diye kurulmuş, özel yasayla çalışabilen, çalıştırdıklarına en yüksek maaşları verebilen BOTAŞ, 15 yıldan beri Türkiye'ye gelen doğalgazı 1 metreküp bile artıramadı. İran'la doğalgaz anlaşması yaptı. İranlılar, kendi ülkelerindeki işi zamanında bitirdiler fakat BOTAŞ, bizim ülkemizdeki boru hatlarını 2 yıl geciktirdi. Türkiye, küçümsediği ve şeriat rejimini bize sokmaya çalışıyor diye suçladığı İran karşısında küçük düştü, 120 milyon dolar ceza ödemek zorunda kaldı. BOTAŞ, boru hatlarını 2 yıl geciktiren şirketlere daha işe başlamadan her birine 50 milyon dolarla 70 milyon dolar arası avanslar verdi. Dolar faizinin yüzde 20-25'lere çıktığı yıllarda boru döşeme işini almış şirketlere, holdinglere devlet kaynağını transfer etmiş oldu. Fakat İran'dan 2000 yılı için almaya söz verdiği 3 milyar metreküp doğalgazı alamadı. Bizim doğalgazla çalışan santrallerde yeteri kadar gaz bulamadılar, başkent Ankara bile gazsızlıktan soğuk günler yaşadı.

***

Barajlar
Termik santrallerle doğalgaz santralleri kötü planlama ve berbat işletme yüzünden eksik kapasiteyle çalıştıkları için barajlara aşırı yüklenme oldu. Barajların yani hidrolik santrallerin işletme rejimleri çok kötüleşti.

Baraj göllerinde...

Su seviyeleri...

1 metreye kadar indi...

Çünkü barajların büyüklüğü, küçüklüğüne göre değişen fakat ortalama 3 bin 500 saat olması gereken çalışma süreleri çok çok aşıldı. 4 bin saatin üzerine çıkıldı. Bu yüzden baraj göllerine yağış, yağmur, karla gelen sudan daha fazlası tribünlere verildi. Şimdilerde verilen su seviyesi tribünleri çeviremez hale geldi ve baraj tribünleri kavitasyon denilen kum tahribatıyla yüzyüze geldi.

Barajları felç ettiler.

Yok mu sorumlusu?

Bu ülkede ortaokul çocukları; "Öğretmenimiz neden yok. Öğretmen isteriz..." dedikleri için hapse atılıyor. Barajları felç edenler, yalan dolan geziyorlar.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır