kapat

04.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


O kadar pislik nasıl birikti ki bağırsaklarda?

Hizbullah'ın öldürüp öldürüp cenazelerini değişik evlerin bahçeleriyle bodrum katlarına gömdüğü, sinsi bir katliama kurban gitmiş insan sayısı; özellikle Güneydoğu'daki araştırmalar sonucunda, 2 bini dahi bulabilirmiş...

Üstelik başbakanlık da yapmış bir parti lideri, Mesut Yılmaz; haber veriyor Hizbullah'ın öldürdüğü insan sayısının binleri aşabileceğini...

Hani nerdeyse 1572'de Paris'teki Saint-Bartelemy katliamının yeni bir kopyası...

IX. Charles dönemine rastlayan o korkunç katliamda da, önce Protestanlar'ın evleri üstüne birer haç işareti çizilmiş ve o evlerde oturanlar, çoluk çocuk kılıçtan geçirilmişti...

Nerdeyse yüz yıl sonra yine Fransa'da, Protestanlar'a karşı benzeri bir katliamın gerçekleşmesinden kaygılanan 14. Louis; bu kez, genellikle zanaatçı olan Protestanlar'ı Almanya'ya sürmüştü.

Bugünkü Almanya'nın mayasını, 300'ü aşkın yıl önce Fransa'dan sürülmüş o Protestanlar'ın kardığı söylenir.

Bir ay önce sona eren 20. Yüzyıl boyunca, acaba kaç yüzbin siyasal nutuk atıldı "milli birlik ve bütünlüğümüz" üstüne...

Biliyorsunuz, bizde siyasal nutuk ve demeç dönemi önce Jöntürkler, sonra da İttihatçılar'la başlayıp süregeldi...

O nutuk ve demeçler, toplumsal gerçekleri ne kadar yansıtıyordu acaba?

Kimsenin aklına bile gelmiyordu "toplumsal gerçekler"in ne olup, ne olmadığı... Örneğin köylülük oranının ne olduğu, yahut kişi başına düşen ulusal gelir ortalamasının ne kadar olduğu...

Bir "Hürriyet" edebiyatıdır tutturulmuş gidiyordu.

O hamasi ve demagojik siyaset edebiyatı, sonunda tuzlabuz etti kendine özgü bir İslam imparatorluğu olan Osmanlı İmparatorluğunu..

Nasıl mı tuzlabuz etti? Almanya İmparatoru II. Wilhelm; Tanzimat'dan sonra Batı'lı, daha çok da Fransa örneği bir yaşam ve tüketim modeline ağırlık veren İstanbul Sarayı'nı, öncelikle Batı etkisinden kurtarıp, kendi etkisi altına almak istiyordu...

Bunun için de en sağlam yol, Orta Asya'ya dönük bir ırkçılığı pompalamaktı İmparatorluğun merkezi İstanbul'da...

O İstanbul ki, aynı zamanda Rum'u, Ermeni'si, Yahudi'si, İtalyan'ı, Fransız'ı, Arnavut'u, Boşnak'ı, Giritli'si, Selanikli'si, İslimye'lisi, Filibeli'si v.s. ile tam bir İslam-Lövanten metropolüydü...

Ve ırkçı bir söylemle azınlıklar üstüne baskılar başlayınca...

Bir de buna Odesa'nın bombardımanıyla, II.Wilhelm'in yanında; İngiltere, Fransa ve Rusya'ya karşı I. Dünya Savaşı'na girilince...

Hem anlamsız yere bir buçuk milyon insan öldü, hem de 5 milyon km. karelik İmparatorluğun üstünde 24 devlet birden kuruldu.

Cumhuriyet dönemi, nedense objektif bir eleştirisini yapmadı İttihatçılar döneminin...

Üstelik o dönemlerden kalma ırkçı sloganlar da sürüp gitti...

Irkçı ve mistik bir fanatizmin Türkiye'ye neler getirip, neler götüreceği üstünde ciddi değerlendirmelere de olanak tanınmadı..

Tanınmadı, çünkü soğuk savaş yıllarında da, Washington kullanmaya başlamıştı Türkiye'deki ırkçı ve mistik bir fanatizmi, "Allahsız Komünizm"e karşı...

Nihayet Güneydoğu yahut Kürt sorunuyla, sayısı binleri aşan faili meçhul cinayetler tefrikasına kadar geldik..

20-30 yıl içinde Avrupa Birliği ölçekleri yeniden biçimlendirecektir Türkiye'yi...

Globalleşme sürecinde ABD'nin koyduğu teşhisi de biliyorsunuz:

- Türkiye bağırsaklarını temizliyor...

Biz de gençlik günlerimizde olduğu gibi kimsenin yanıt vermeyeceğini bildiğimiz halde, yine soruyoruz aynı soruyu:

- O kadar pislik nasıl birikti ki bu bağırsaklarda?

Boşverin; enseyi karartmayın..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır