kapat

04.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Kumara bak!

Demirel'in ikinci kez seçilmesi için harcanan çabalar, kaş yaparken göz çıkarma kazası doğuracak gibi görünüyor.

Anayasa değişikliği için öne sürülen gerekçe şu: "Aman istikrar bozulmasın.."

Türkiye'nin istikrarı acaba niçin Süleyman Demirel'in Çankaya'da oturmaya devam etmesine bu kadar bağlı?

65 milyonluk bu memleket, bir cumhurbaşkanı çıkaramıyor mu?

Değişim yaratma kabiliyetini dumura uğratan bu liderlere Allah ömür verirse 5 yıl sonra ne yapacağız?

Clinton Amerika'ya altın devri yaşattı. Kamuoyu araştırmaları onun başarısını taçlandırıyor ama "kalsın mı, gitsin mi?" sorusunu büyük çoğunluk "gitsin" diye cevaplıyor.

Çünkü kralların değil kuralların çağında yaşıyoruz!

Kişilere bağımlı istikrar zorlamalarının zehirli tohum gibi istikrarsızlık üretebileceğini acaba biz ne zaman göreceğiz?

Yoksa Demirel'in Çankaya'da oturma şartına endeksli istikrar arayışı, biraz da "Aşağı iner ve siyasete dönerse ortalığı yeniden karıştırır" korkusundan mı hız alıyor?

Evet, bunun etkisini özel sohbetlerde kimse inkâr etmiyor. Ama Demirel'in ikinci kez seçilmesi yolunu açacak Anayasa değişikliği 367 oyun altında kalır da halk oyuna başvurma mecburiyeti doğarsa ne olacak?

Asıl istikrarsızlığı bu körlük yaratacaktır.

Durduk yerde bir seçim havası doğacak, meydanlar kirli çamaşırlarla dolacak, ülke bütünlüğüne düşman gruplar bu kargaşadan yararlanacaktır.

Hükümet partileri "İstikrar var ve ülke iyiye gidiyor" diyecek.. Gerçekten de iyiye gidiyor ama unutmamak lâzım:

Halkın çoğunluğu, sabır isteyen bu iyiliği, bugünün sıkıntılarından, yoksulluğundan kaynaklanan öfkeye feda edebilir.

Ve referandumdan red oyu da çıkabilir.

Yaşını başını almış yöneticiler bu ihtimali hesaba katmalıdır.

Tehlikeli bir kumar oynuyorlar!

Neler oluyor?
Din adına en ağır suçları ve günahları işleyenler, en büyük desteği ve cesareti Fazilet Partisi'nden alıyorlar.

Fazilet'in İçişleri Bakanlığı yapmış GİK üyesi Asiltürk, Adnan Hoca grubuna yönelen polis operasyonundan sonra bunların sığındıkları ilk "kapı" oldu.

Bununla ilgili telefon konuşması DGM'deki dava dosyasına eklenmiş..

Oğuzhan Asiltürk telefonda Adnan Hocacı muhatabına "İdari, mülki idarede olmasa da polis arasında böyle bir yapı oluştu" diyor.

Yani "mülki idare kontrolumuzda ama poliste durum değişiyor" demek istiyor.

İşin içine Kutan'ın, Demirel'in müdahil olduğunu, Demirel'in Kutan'a "ilgileneceğim" sözü verdiğini söylüyor..

Asiltürk ve Kutan'dan sonra "istikrarın sigortası" Demirel'in de millete ikna edici bir açıklama yapma borcu doğdu..

Din sömürüsünün ölüm tarlaları yarattığı bu ülkede siyasetçilerin gerçek yüzlerini görmeye ihtiyacımız var!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır