Son 6 yılda, cezaevlerinde çıkan isyanların maddi bedeli Türkiye çapında 1 trilyonu buldu. Bu kayıp, vatandaşın vergileriyle karşılandı

ÖZELLEŞTİRME ÖNERİSİ
Vatandaşın cebinden çıkan 1 trilyona yakın para ile ile 300 kişi kapasiteli bir cezaevi inşa edilebilir ya da güvenliği artıracak pek çok yeni teknoloji satın alınabilirdi. "Cezaevlerinin kapasitesi aştı" cümlesinin telaffuz edilmeye başlandığı 1980'li yıllarda çözüm yolları arandı. Bu süreçte "cezaevlerinin özelleştirilmesi" gündeme geldi. Ve bu istem ilk defa dönemin Adalet Bakanı Oltan Sungurlu tarafından gündeme getirildi. Ancak, gerçekleştirilemedi.

1996 yılında konuyu TBMM'ye götürme kararı alındı. Ve nihayet kanlı isyanların çıkmayacağı, seri cinayetlerin işlenmeyeceği, altyapısı kaliteli bir cezaevi modeli arayışına girildi. 1997 yılında Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, tek çözümün kale gibi tanımlanan F tipi cezaevi olduğunu açıkladı. Bu sırada ardı ardına isyanlar patladı. Cezaevlerinin kapıları, pencereleri kırıldı, kantinleri yağmalandı. Büyük yangınlar çıktı.

SON 6 YILDA 39 ÖLÜ
Sadece İstanbul'daki cezaevlerinde son 6 yılda çıkan olaylarda 39 tutuklu ve hükümlü öldü. 42 güvenlik görevlisi, 109 tutuklu ve hükümlü yaralandı. 169 tutuklu firar etti. 125 kişi firar girişiminde bulunurken yaralandı.

Her yıl ortalama 15 kişi olmak üzere, son 19 yılda toplam 200'ün üzerinde cinayet işlendi. Son 4 yıl içinde sadece İstanbul'da yaşanan isyanlarda ortalama 166.5 milyar lira, ülke genelinde ise trilyonlara yaklaşan maddi hasar meydana geldi.

Cezaevlerine bağlı ilgili savcılıklar isyana neden olan tutuklular hakkında zararın karşılanması için dava açtı. Ancak bu paranın çoğu tahsil edilemezken bir kısmı davaların yıllarca sürmesi nedeniyle tutuklular tarafından cüzi rakamlarla hazineye iade edildi.

BİR CEZAEVİ YAPTIRILIRDI
Sonuçta cezaevi isyanlarının faturası da vatandaşa çıktı. Her isyan sonrası harabeye dönen cezaevinin yeniden inşa edilmesi için vatandaşın cebinden çıkan paralarla bir cezaevi yapılabilir ya da güvenlik önlemlerini genişletecek teknoloji satın alınabilirdi. 1997 yılında Bakırköy Kadın ve Çocuk Cezaevi'nin 1 trilyona mal olduğu baz alınacak olunursa, son 3 yılın maddi bedeli 207 milyar lira ile 300 kişi kapasiteli bir cezaevi inşaa edilebilirdi.

İsyanlar, cezaevlerinde yol açtığı zararların dışında da masraf yarattı. İsyanların sona erdirilmesi, isyancıların mahkemelere götürülüp getirilmesi hep ek masraflar getirdi. Ayrıca özellikle de İstanbul'daki mahkemelerde görülen dava sayısı arttı.