kapat

29.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Kasetler yargıya!

Hizbullah'ın, vampir, Drakula, Frankeştayn filmlerini gölgede bırakan işkence kasetleri halka gösterilsin mi?

Yöneticilerimiz kâr-zarar hesabı yaparak bir karar oluşturmaya çalışıyor.

Kâr hanesinde görünen tek gerekçe şu:

"Kökten dinciliğin tehlikelerini anlatmak için daha etkileyici bir fırsat bulunamaz. Gösterilirse Hizbullah'ın aklı başında bir tek sempatizanı bile kalmaz.."

Fakat zarar hanesi ciltler dolduruyor:

"İşkence kasetleri, Türkiye'yi bir vahşet ve barbarlık ülkesi kimliğinde dünya gündemine sokacaktır."

"Özellikle çocuklar hastalanacaktır. Sadist duygular barındıran kişilerin içindeki sırtlan uyandırılacaktır."

"Türkiye'nin imajı bozulacağı için turizm zarar görecek, yabancı yatırımcılar ürkecek ve gelmek istemeyecektir."

Bu vampirlerin sermayesi korku salmaktır.

Ekmeklerine yağ mı süreceğiz?

Bu görüntülerin "nisbeten kabul edilebilir sahneleri"ni seçeceklermiş..

İşkencenin ve cinayetin hangi türü bu sansürden vize alacak? Polis şeflerini bile kusturan görüntülerin yıkıcı psikolojik etkilerinden çocuklarımız nasıl korunacak?

Demokratik devlet propaganda yapmaz.

Bu kasetler delildir, hepsini adalete teslim eder ve suçluların cezalandırılmalarını sağlar.

Hükümet de bunu yapmalıdır.

Toplumda Hizbullah'ın vahşetini ve amacını destekleyen yığınlar mı var ki onların ikna edilmesi söz konusu?

Devleti iki önemli görev bekliyor:

İlki bu ihanet örgütünün kökünü kazımak.. İkincisi Hizbullah'a ihmali ile, kastı ile katkı sağlayan sorumluları temizlemek..

İnsan kâbusu uykuda görür..

Oysa biz kâbusa uyandık.

Önce bu kâbusu bitirelim, sonra bizi kimler uyuttuysa onların yakasına yapışalım.

Bu talebi uyandırmak için fazladan vahşet kaset seyretmeye gerek yok!

Kıyamet Yasası..
Milletin Hizbullah vahşetine odaklanmasından yararlanan Meclis, "Kıyak Emeklilik" yasasını 20 dakikada geçirdi. Fırsatçılık bu kadar olur!

Eski-yeni tüm milletvekillerine "temsil tazminatı" adı altında ayda 414 milyon lira ek ödeme getiren yasadan, valiler, müsteşarlar, genel müdürler, profesörler, yüksek yargı üyeleri, birinci sınıf hakimler, generaller, müfettiş ve kontrolörler de yararlanacak.

Milletvekilleri, kıyak emeklilik daha öncekiler gibi geri dönmesin diye devletin kilit mevkilerindeki personeli bu menfaate ortak etti.

Sözde adalet tesis etmek uğruna adaletsizlik bütün devlet kadrolarına yayıldı.

Lobi güçlendiği halde Cumhurbaşkanı yasayı yine de veto eder mi, Anayasa Mahkemesi iptal eder mi, bilinmez. Göreceğiz..

Ama hükümet, devlet çarkına felç indirecek bu haksızlığı giderecek çareyi bulmalıdır.

Öncelikle de birinci sınıfa girmeyen hakim ve savcıları, ayrıca kamudaki mühendis ve doktorları gözeterek.

Aynı kürsüyü paylaşan bir hakim 1 milyar, öbürleri 300-350 milyon lira maaş alacak.. Kendine adaleti olmayan bu mahkeme nasıl adalet dağıtacak?

Kıyak değil, kıyamet yasası bu!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır