kapat

06.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
En uygun bekleme salonu Başbakanlık mı?
Koalisyonu oluşturan üç partinin tavırları belli. DSP AİHM kararının beklenmesini savunuyor. ANAP da aynı fikirde. MHP ise idamdan yana

Türkiye 2000'li yıllara büyük umutların yanı sıra, çözümü zor denklemlerle girdi. Umut çok. Ekonomide iyimser rüzgarlar esiyor. İlk kez bir istikrar programına bu denli güven var. Avrupa Birliği'nde önemli adımlar atıldı, yenileri de gelecek.

HANGİ PARTİ NE ÖNERİYOR?
Geleceğe yönelik istikrar beklentisi, piyasalarda hiç alışık olmadık rakamların ortaya çıkmasına neden oluyor. Hazine yüzde 37 faizle, hem de 13 ay vadede borçlanabildi. İyimser beklentiler borsayı beklenmedik bir seviyeye taşıdı. Hisse senetlerinin değer kazanması halkın kağıt üzerindeki servetini artırdı. Hesap ortada: Hisse senetleri borsada işlem gören şirketlerin halka açıklık oranı yaklaşık yüzde 20. Halka açık kağıtların yarısı yerli yatırımcıların elinde. 1999 başında hisse senetleri borsada işlem gören şirketlerin toplam değeri 30 milyar dolardı. Yani yerli yatırımcıların elindeki kağıtların değeri 3 milyar dolar seviyesindeydi. Bugün aynı şirketlerin toplam değeri 110 milyar dolar. Yerli yatırımcıların kağıt üzerindeki serveti ise 11 milyar dolara çıktı. Fark 8 milyar dolar. Bu rakam GSMH'nin yüzde 4'üne eşit.

İşlerin iyi gittiği noktada önümüzde çok ciddi iki sorun var. Öcalan'a idam kararının infazı ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Öncelikli sorun ilki. İdam kararının Meclis'e sunulması için AİHM'nin nihai kararı beklenecek mi, beklenmeyecek mi?

Koalisyonu oluşturan üç partinin tavırları belli. DSP, AİHM kararının beklenmesini savunuyor. DSP zaten idam cezasının kaldırılmasını da istiyor. ANAP da, AİHM kararının beklenmesinden yana. Her iki parti, AİHM karar verinceye kadar idam dosyasının Başbakanlık'ta bekletilmesini istiyor.

MHP ise idamdan yana. Ama sorun bu değil. Zaten, idam kararı Meclis'e sunulduğunda her milletvekili oyunu özgürce kullanacak. Sorun şurada: MHP, AİHM kararının beklenmemesini, eğer beklenecekse "bekleme salonu"nun Başbakanlık olmamasını istiyor. MHP, idam kararının Başbakanlık tarafından hemen Meclis'e yollanması gerektiğini savunuyor. Topu Meclis'e atmaktan yana.

SORUMLULUĞU ECEVİT ÜSTLENİRSE
MHP'nin "İstiyorlarsa Meclis'te bekletsinler" önerisi de aslında pek sağlam bir yöntem değil. Bu önerinin tercümesi "Becerebiliyorlarsa Meclis'te bekletsinler". Çünkü; MHP, FP ve DYP'nin ortak hareket etmesi halinde, dosyanın işleme konulup oya sunulması çok kolay. Ortada böyle bir olasılık varken, dosyanın Başbakanlık'tan çıkması son derece tehlikeli. Ayrıca, imzalanan sözleşmeler açısından da dosyanın Başbakanlık'ta beklemesi gerekiyor. Çünkü, AİHM'de görülen davada, "davalı taraf" Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Dolayısıyla AİHM'nin muhatabı hükümetler. Anlaşma uyarınca, ihtiyati tedbir kararına uyulması için tüm önlemleri alması gereken mercii de hükümet.

12 Ocak'taki liderler zirvesi öncesinde ortaya atılan çıkış yolu ise her partinin kartlarını açık oynaması şeklinde. Öneri şöyle:

Liderler zirvesinde üç parti de görüşlerini ortaya koyacak. ANAP ve DSP "Bekletelim", MHP "Meclis'e yollayalım" diyecek. Yani ortaya bir görüş ayrılığı çıkacak. Ancak, burada küçük ama önemli bir ayrıntı var. Karar ne olursa olsun, yürütme mercii Başbakanlık. Yani dosyayı Meclis'e yollayıp yollamama kararı Başbakan'a ait. Koalisyon ortak bir karar alamayacağı için, Başbakan iki partinin görüşüne dayanarak, kendi yetkisini kullanıp dosyayı bekletir. MHP bu karara katılmadığını açık açık deklare edip, kendi tabanını sakinleştirebilir. Tabii, bu noktada MHP'nin önünde hükümetten çekilme alternatifi var. Ama, bekletme kararının sorumluluğunun tamamen Başbakan'da olması, MHP'yi frenleyebilir. MHP altına imza atmadığı bir karar için, çok istikrarlı giden hükümeti bozmaz.

Dikkat ettiyseniz son günlerde Cumhurbaşkanı'nın pek tadı yok. Demirel, bir an önce uzlaşılmasını istiyor. Ancak henüz bir formül bulunamaması canını sıkıyor. Demirel de Başbakanlığın en uygun bekleme salonu olduğunu düşünüyor.

TAYFUN DEVECİOĞLU


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır