OTORİTER DEVLET GÜÇLENİR
Yılmaz, şunları söyledi: "Sağlam bir demokratik zemin üzerinde gerçekleşmeyen siyasi mücadele ve farklı görüşlerin çarpışması toplumsal güçlerin parçalanmasına yolaçar. Bu da siyasi kurumların gücünü zayıflatır. Toplumu uyuşukluğa sürükler. Sonuçta baskıcı otoriter devlet daha da güçlenir. Bunalımlı dönemlerinde etkin bir katılım ve açık siyasi tartışmalar yerine uyuşuk, kurtarıcı bekleyen mistik bir toplumsal ortam doğar. Bugün Türkiye'de bir mehdi bekler gibi kurtarıcı bekleyenler var. Kendilerini kurtarıcı mehdi zannedenler de var veya kendilerini öyle göstermek isteyenler de vardır. Oysa Türkiye'nin ne sahte mehdilere, ne sahte kurtarıcılara ne kendisini kurtarıcı diye takdim edenlere ihtiyacı yoktur." Konuşmasına "Demokrasi için, hak ve özgürlükler için, iktisadi kalkınma için samimiyetle, bilinçle çalışan insanlara ihtiyaç vardır" diye devam eden Yılmaz, şöyle dedi:

DEMOKRASİ VE GELİŞME
"Demokrasi sadece baskıcı devleti reddetmekle kalmaz, devlet erkinin gücünü de sınırlar. Bunun sebebi devleti zayıflatmak değil bireye gereken özgürlük alanını yaratabilmektir. Sağlıklı bir ekonomik modernleşme süreci devletteki tüm bozulma ve çarpıkları düzeltme işlevine de sahiptir. Bu da üretilen değerlerin paylaşımı bakımından piyasa ekonomisiyle ilgili zannedilenin aksine otoriter devlet yapısına göre çok daha adil bir toplum yapısı oluşturur. Demokrasi ve gelişme birbirine dayandıkları sürece ayakta kalırlar."

Konuşmasını, "Bugün bütün yollar daha fazla demokrasiye, daha fazla insan hak ve hürriyetlerine, daha fazla refaha çıkmaktadır" diye sürdüren Yılmaz, bu hedeflere ancak ANAP'la ulaşmanın mümkün olacağını savundu.