Dünya doğal afetler ve gerçek savaşlarla çalkalanadursun, teknoloji sektöründeki çatışmalar ise strateji, para ve güç kulvarlarında yapılıyor. Yeni teknolojiler, bizlere hız, rahatlık ve kullanım kolaylığı sağlayan ek lüksler olarak giriyor hayatımıza. Bu teknolojilerden bir kısmı, işyaşamının vazgeçilmez parçası oluyor. Cep telefonu, e-posta, ele sığan databank ve diğer aletler, ülkemizde de alışkanlıklarımız arasına katılıyor.
En fazla gündemde olan teknolojik çarpışmalardan biri, yazılım devi Microsoft ile ABD hükümeti arasında yaşanıyor. 5 Kasım'da, Microsoft'la ilgili anti-tekel davasının ilk sonuçları açıklandı. Davada, şirketin Windows işletim sistemiyle birlikte dağıttığı İnternet browser'ın, bu yazılımın tekel olma gücünü arttırdığı iddia ediliyordu. Bu iddia, Microsoft İnternet browser'ının rakibi ve şu anda America Online'ın bünyesinde bulunan Netscape tarafından gündeme getirilmişti. Ayrıca, Microsoft'un teknoloji sektörünün IBM ve Intel gibi bazı diğer devlerine karşı da zorlayıcı davrandığı öne sürülmüştü.
Açıklanan sonuçlar, nihai olmamakla birlikte büyük ölçüde Microsoft'un aleyhindeydi. Aslında ilginç bir şekilde Microsoft hisse fiyatı bu açıklamalara fazla reaksiyon göstermedi. Ancak bu Cuma, davayla ilgili bir başka önemli gelişme yaşandı.
Microsoft'la hükümetin diyaloğunu etkinleştirmek amacıyla, ünlü bir hakim davada arabulucu olarak atandı. Bu görevlendirme kamuoyunda davanın mahkeme dışında bir anlaşmayla sonuçlandırılabileceği doğrultusunda bir beklenti yarattı.
Dava Microsoft'u tekel olmakla suçlarken, şirket yetkilileri, rekabetçi iş ortamında tüketicinin istediği yenilik ve hizmetleri, işletim sistemine eklediklerini iddia ediyor. Bill Gates, Time dergisinde çıkan bir söyleşide, hükümetin kendi teknolojilerini geliştirmelerini baltalamasına izin vermeyeceklerini söyledi. Las Vegas'daki ünlü Comdex fuarında da bu yaklaşımı sergileyen Gates, şirketinin tüketiciye fayda sağladığı görüşünde.
Comdex fuarı teknolojinin son geldiği noktayı 200 bin metrekarelik bir gösteri alanında sergiliyor. Bölgemizdeki önemli bir teknoloji merkezi ise, yeniçağı şekillendirecek buluşlar peşinde. Geçtiğimiz birkaç yılda, İsrail, ekonomisini ağır endüstriden yüksek teknoloji ağırlıklı bir rotaya yöneltti. Teknolojik buluşlar da, İnternet ve çip tasarımı gibi konularda söz sahibi oldu.
İsrail küçük bir ülke, kendi pazarına dayalı büyüme sağlaması, hele hele küresel bir ekonomik güç olması imkansız. İsrail, Kanada'dan sonra en fazla sayıda şirketi ABD borsalarında kolte edilen ülke olduğunu biliyor muydunuz? Yabancı yatırımlara açıklığıyla göze çarpan teknoloji sektörü, ayrıca İsrail hükemtinden de ciddi teşvikler alıyor. Bu sektörün yeşermesini sağlayan en önemli unsurların başında da, yüksek eğitime sahip ve ve ar-ge'yle yoğrulan bir nesil geliyor.
Yeni yüzyılın savaşlarının meydanlar yerine beyinlerde yaşanması olasıdır. Strateji, kaba gücü giderek daha da fazla ezecek. Çalışılan saat sayısı değil, neyin üretildiği ve ulaşılan yaşam standardı öne çıkacak. Vizyon sahibi kişiler, kurumlar ve ülkeler, güçlerini pekiştirecek. Eğer bu kabiliyetler, etik değerlerle de birleştirilebilirse, dünyanın gerçekten hep birlikte ilerlemesi bile söz konusu olabilir. Kim bilir?
