kapat

22.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN ATAKLI(ataklic@sabah.com.tr )


İnanılmaz bir çadır...

Havalanına gidip gelirken, ne zamandır dikkatimi çekiyordu, CNR Fuarcılık'ın bulunduğu alanda üç tepeli dev bir çadır yapılıyor. Bir keresinde "Nedir bu?" diye sormuştum. "Maydanoz çadırı" dediler. Şaşırıyor insan tabii, sonra anladım, Maydanoz firma ismi, radyosu var, restoranı var, bu çadır da konser ve gösteriler için yapılıyormuş. Asıl adı Maydanoz Showland'mış. Hani günlerdir merakle beklenen David Copperfield var ya, işte orada gösteri yapacak.

Dışarıdan bakınca sıradan bir çadır gibi görünüyor, geçenlerde oto fuarına gitmiştim, iyice yakından bakınca müthiş bir şey olduğu anlaşılıyor. Yüzlerce kişi çalışıyordu, merak edip içine girdim.

İnanılmaz bir yer, hiç aklıma gelmezdi bir çadırın içinin böyle olacağı. Çadırın bir ucunda, bugüne kadar gördüğüm en büyük ve en derin sahne yer alıyor. Tribünler yerden başlıyor ve neredeyse çadırın tepesine kadar anfitheatr gibi yükseliyor, tam beş bin beşyüz kişilik oturma yeri var.

Sordum, 8 bin metrekare kapalı alan olduğunu söylediler. Yükselen koltukların altlarına stüdyolar, soyunma odaları, ofisler yapılmış. Giriş, koltukların bulunduğu bölümün tam arkasında, orası da çok ferah ve güzel.

Çadırın tamamı "ses düzeni" için izole edilmiş, içerdeki havayı sürekli aynı ısıda ve tertemiz tutan bir sistem kurulmuş, acil durumlar için dev çıkış bölümleri ayrılmış.

Kısacası görülmeye değer bir yer çıkmış ortaya. "Kim yaptı bunu?" diye sordum. Reysaş Holding'miş, Başkanı Yalçın Çevikel, daha önceden tanımıyorum, Ankara'lı bir işadamıymış. Son günlerde özellikle ekonomi dergilerinde röportajları yayınlanıyor. Asıl işleri taşımacılık.

O da ilginç, anlatayım, TIR taşımacılığının gözde olduğu günlerde Yalçın Çevikel herkes gibi normal kamyon alacağına gitmiş "otomobil fabrikalarından bayilere otomobil taşıyan kamyonlardan" almış. O sıralar nakliyeciliğe başlayan pekçok firma sonra batarken, Reysaş hep ayakta kalmış, çünkü bu işi onlardan başka yapan yokmuş. Şu anda galiba bütün otomobil fabrikalarının otomobillerini Reysaş taşıyormuş.

Bir girişimcinin İstanbul'a böyle bir eser kazandırması ve burada dünya çapında kültür ve sanat gösterilerinin sergilenecek olması insanı heyecanlandırıyor.

Bir VİP hikâyesi daha
Tarih 13 Kasım 1999. Paris'ten kalkan TK 1828 sefer sayılı uçağın yolcuları bilet işlemlerini yaptırıyor. Bu sırada THY kontuarının önüne, özel giysileri olan, yanlarında sayısız eşya ve köpeklerle bir grup geliyor. Grup Fransız Kurtarma ekibi, Düzce depremi nedeniyle Türkiye'ye gelecekler. Bekleyen Türkler sevinç içinde sıralarını kurtarma ekibine veriyorlar. Öncelikle onların bilet ve bagaj işlemleri yapılıyor.

Uçak Türkiye'ye iniyor. Yolcular boşalıyor ve kendilerini terminale bindirecek otobüse biniyorlar. Fransız ekip ise apronda toplu halde beklemeye başlıyor. Tam bu sırada bir VİP otobüsü geliyor. Yolcular aralarında "Bravo, geçen sefer kurtarma ekiplerini karşılayan bile olmamıştı, şimdi VİP hizmeti veriliyor" diye konuşuyorlar.

Ama bir kaç saniye sonra herkesin suratı asılıyor, çünkü gelen VİP otobüsü kurtarma ekibini değil de, ünlü bir müteahhit ile yanındaki iki arkadaşını alıp gidiyor. Kurtarma ekibi ise beklemeye devam ediyor.

Bu olayı anlatan okurum "Yüreğim neye yanıyor biliyor musunuz, bir işadamının VİP'ten geçmesinden bana ne, ama kurtarma ekibi beklerken, yaptığı evler depremde yıkılan bir işadamının kasıla kasıla VİP'e gitmesi insanın kanına dokunuyor" dedi.

Kültür ve sanatta dev adım
Maydanoz Çadırı'nda ilk gösteri dünyanın en ünlü illizyonisti David Copperfield'le başlıyor. Ama ardından sadece Paris, New York ve Londra'ya giden kişilerin izleyebildiği dev müzikaller gelecek. Örneğin Cats, Miss Saygon, Phantom of the Opera, Beauty and te Beast, Starlight Express müzikalleri sırada. Ayrıca seyrine doyum olmayan Spirit of the Dans da Türkiye'ye konuk olacak. Londra, Paris ve New York'da yıllardır kapalı gişe oynayan bu gösterileri Türkiye'de izlemek herhalde çok keyifli olacak.

Türkiye çektiği bütün sıkıntılara rağmen çağdaş dünya yolunda emin adımlarla yürüyor. Bir yandan basit ve kısır siyasi çekişmeler Türkiye'nin önünü tıkarken, öte yandan zihni yeniliğe açık, farklılıktan ve değişimden korkmayan insanların, inanılmaz girişimleriyle parlıyor. Türkiye'de çok iyi şeyler oluyor, kimse umutsuzluğa kapılmasın, 2000'ler bizim yıllarımız olacak.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır