kapat

20.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber Ýndeksi
Yazarlar
Günün Ýçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah Ýnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
Ýstanbul
Ýþte Ýnsan
Astroloji
Reklam
Sarý Sayfalar
Arþiv
Hazýrlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ.
NEBÝL ÖZGENTÜRK(nebilo@sabah.com.tr )


Acýlar tarihimiz..

1944'teki Bolu Gerede, 1953'teki Çanakkale, 1966'daki Varto, 1967'deki Adapazarý depremleri ve sonrasý.. Bu konkunç depremlerin 17 Aðustos'dan bu yana içine gömüldüðümüz "yüzyýlýn en hazin günleri"nden farký neydi?

Zamanýn durduðu, modern olmayan teknikle çalýþan, eski istanbullu teknisyenlerin görev yaptýðý bir film stüdyosunda önceki gün saatlerce "deprem yolculuðu" yaptým.. Zaman tüneline girdim; son elli yýlda meydana gelen pekçok depremin çarpýcý görüntüleriyle baþbaþa kaldým.. Ve çarpýldým..

Düþünsenize, 1944'teki Bolu Gerede, 1953'teki Çanakkale, 1966'daki Varto, 1967'deki Adapazarý depremleri ve sonrasý bir "film þeridi" gibi gözümün önünden geçip gidiyordu.. Bir dost daveti sayesinde kurulup oturduðum karanlýk odada bir baþýmaydým. Yarým asýrlýk felaketimiz, bir film bobinine sarýlmýþ ve bana ses veriyordu; Ey ademoðlu, bak þu görüntülere, taný topraðýný bir kez daha, bu topraklar neler görmüþ geçirmiþ, ne yalanlar söylenmiþ duy, bir daha duy!

Doðrusu, bir fotoðraf makinasýnýn dahi açýða çýkmadýðý o yýllarda Anodolu'nun uzak ve yalnýz kasabalarýna kameralarýn uzanabilmiþ olmasý da þaþýrtýyordu beni.. Resmi ifadeyle söyleyecek olursak "tabii afetler tarihimiz" bir bir belgelenmiþti bir sinema(!) duyarlýlýðý ile.. Yani acýlarýmýz..

NOSTALJÝ SÝNEMASI
Bir de iþin bir baþka yaný vardý..

Hani bugünlerde "Nostalji Sinemasý" adý altýnda çokça seyrettiðimiz eski Yeþilçam filmleri var ya; yoksulluðumuz, gözyaþýmýz, çocukluðumuz, sýyrýlmaya çalýþmamýz, herþeyi görürüz bu filmlerde.. Ýþte benim saatlerce seyrettiðim o görüntüler sayesinde daha bir nostaljik derinlik yaþadým..

Peki, 17 Aðustos'dan bu yana içine gömüldüðümüz "yüzyýlýn en hazin günleri"nden farký neydi?

Haberleþmenin güçlükle yapýldýðý dönemler..

Yani, uluslararasý yardýmlarýn esamesinin okunmadýðý, bilim adamlarýnýn tek ses verdiði, kafa karýþtýrýcý paranoyaya yol açan açýk oturumlarýn yapýlmadýðý, "depremi bilen alet" haberlerinin yapýlmadýðý, "deprem kocalarý"nýn aranmadýðý, Sivil Savunma ve Kýzýlay'dan gayrý kuruluþlarýn olmadýðý...

Deðiþmeyen tek þey, Kýzýlay'ýn çalýþma anlayýþý, fýrsatçýlarýn gözüdönmüþlüðü, siyasilerin afet bölgelerindeki selam(!) biçimi ve vaatleri; "Yaralar sarýlacak!" Bir de "Hýra Daðý kadar Türk, Tanrý daðý kadar müslüman" sendromu..

YAHUDÝ KANI
Örneðin, Gediz depreminin hemen ardýndan kimi kan meraklýsý köþe yazarlarý, "depremzede"lere "Yahudi kaný" verildiðini ileri sürüp günler süren bir kan tartýþmasý baþlatýrken, dönemin "Müslüm Gündüz'leri" de Ýstanbul gibi büyükþehirlerdeki ahlaksýzlýðýn artmasý, açýk saçýk gezilmesi, mini etek giyilmesi, uzun saçlý erkeklerin bolluðu" yüzünden ülkenin baþýna bu belalarýn geldiðini ileri sürüyorlardý..

***

Þimdi, bu sütunlarda "acýlar tarihi"mizi bir bir yazmaya ne zaman ne de yer imkaný var.. (Merak edenler, görüntülerle deprem tarihimizi, Salý akþamý, atv-Bir Yudum Ýnsan'da "Deprem Ýnsanlarý" bölümünde izleyebilir)

Ama biz dikkatimizi çeken kimi "an"larý özetleyelim..

ADAPAZARI VÝLAYETÝ
1954, Adapazarý'nýn vilayet olma töreni... Refik Koraltan Meclis baþkaný.. Celal Bayar ve Adnan Menderes de törende . Sakarya Valisi Nazým Ýner, konuþmasýnda, "Adapazarý'nýn Tanrý'nýn izniyle saðlam temeller üzerinde kurulacaðýný" söylüyor! (Bu tarihten 13 yýl sonra bir deprem oluyor, Adapazarý yerle bir.. Depremin ardýndan yine nutuklar var, aradan 32 yýl geçiyor, malžm Adapazarý faciasý!)

1957 Fethiye depremi.. Ýlçe yerle bir..

Celal Bayar ve Menderes deprem bölgesinde.. Depremzedeler pankartlar ve alkýþlarla karþýlýyor Bayar ve Menderes'i.. Kürsüde nutuk baþlýyor.. Yaralar sarýlacak!

60'lý yýllar.. Ege depremi.. Baþbakan Demirel, deprem bölgesinde... Manisa'das konuþuyor; "Yýkýlan yeniden yapýlacak. Devlet vatandaþýn yanýndadýr. Daha modern daha iyi kasabalar kurulacaktýr!"

Pankart, "Devlet büyüklerimiz geldi, üzüntümüz gitti..."

Bir baþka pankart; (..... bankasý size iyi hizmet verir!)

VARTO YERLE BÝR
19 Aðustos 1966.. Varto, Erzurum, Hýnýs depremle yerle bir oldu.. Doðu Anadolu sallandý! 3000'i aþkýn ölü var.. Zamanýn gazeteleri sayfa sayfa deprem öyküleri yayýnlýyor.. Yedi çocuðu ve karýsýný enkaz altýnda yitiren Hasan Suyolu'nun, enkaz altýnda kalan yakýnlarý için kazma kürek arayan Zeytin Nine'nin vs.. Bu arada Demirel Hükümeti'nin olaðanüstü toplanmasýndan, hastalýk korkusundan, aðlayan Doðu'dan, acýya aldýrmadan göbek atýp eðlenen Ýzmir Fuarý ziyaretçilerinden, Silahlý Kuvvetler'den bir yetkilinin, "Ordu iki ayda onbin ev teslim eder" demecinden, tüm ailesini depremde kaybeden küçük Döndü'ye yardýmcý olacak aile arandýðýndan, hükümetin çaresizliðinden, deprem bölgesi için verilen yardýmlarýn "usülsüzlüðe bulaþmamasý" için önlem alýnmasý gerektiðinden vs.

Bu arada Akþam Gazetesi yazarý Çetin Altan deprem bölgesinden bildiriyor köþesinde; "Ezilen halkýn çilesi bitmiyor! Varto'da, sefalet çarmýhýna gerilmiþ bir felaket duruyor karþýmýzda. Neredesiniz, Ýstanbul'un saçý yeni yýkýnmýþ, gömleði tiril tiril beyleri, Gelin Varto'da konuþalým memleket meselelerini!"

***

Kýsacasý dostlar, Ol Alem yine Alem, Ol devran yine devran!

Bir daha deprem yazýsý yazmamak dileðiyle..

FÝKRÝ TAKÝP ÜZERÝNE BÝR NOT
BÝR zamanlarýn "eðlence kralý" Hasan Kazankaya'nýn bir hastanede rehin kalýþýna iliþkin yazýmýz üzerine "eski dostlarý" devreye girdi ve Kazankaya'ya yardým eli uzattý.. Bu arada Anadolu Çýnar Hastanesi de büyük bir jest yaparak Hasan Bey'in milyarý bulan tedavi masraflarýný kendi bütçesinden karþýladý..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. - Tüm haklarý saklýdýr