kapat

20.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber Ýndeksi
Yazarlar
Günün Ýçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah Ýnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
Ýstanbul
Ýþte Ýnsan
Astroloji
Reklam
Sarý Sayfalar
Arþiv
Hazýrlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ.
CENGÝZ ÇANDAR(ccandar@sabah.com.tr )


Tarih kavþaðý...

"Baþkan Yeltsin, hayatýmýn en heyecan verici tecrübelerimden birini, daha Baþkan olmadan bir dünya vatandaþý iken, Moskova'da o tankýn üzerine çýktýðýn sýrada yaþadým. Rus halkýnýn özgürlüðünü elinden almaya çalýþýyorlardý ve sen o tankýn üzerinde orada dururken, o insanlara, bunu yapabilmeniz için önce beni öldürmeniz gerekir dedin. Seni Cumhurbaþkaný seçmeyip hapse atsalardý, bu masanýn etrafýnda bugün bulunan tüm ülkelerin liderleri senin ve Rusya'nýn özgürlüðü için dikileceklerdi. Ve, bu Rusya'nýn içiþleridir, bizi ilgilendirmez demeyeceklerdi."

Amerikan Baþkaný Bill Clinton'un bu cümleleri, herhalde, Ýstanbul AGÝT Zirvesi'ni yakýn tarihin unutulmaz uluslararasý toplantýlarýndan biri olarak kayda geçirmeye yetmiþtir. Bu sözlerde yüzyýlýn kapanýþý ve gelen yeni yüzyýlýn ilkeleri var. Marcus Antonius'un Julius Sezar'ýn ölüsü önünde yaptýðý konuþma kadar, zamaný aþýp gelecek kuþaklara uzanacak kadar dramatik bir polemik konuþmasý...

Ve, bu cümlelerin ardýndan gelen þu son cümleler: "Konuþmama son verirken þunu söyleyeyim: Burada Türkiye'deyiz. O yüzden, burada Çeçenistan'ý düþünmek, bu konular üzerinde düþünmek, Kafkaslar'daki çatýþma hakkýnda, Balkanlar'daki hakkýnda düþünmek uygundur. 21.Yüzyýl'ýn geleceði birçok bakýmdan Asya ve Avrupa'ya iliþkin geleneksel nosyonlar, Ýslam dünyasý ve Batý, topluluðumuzun istikrarlý, müreffeh ve demokratik bölümü ile temel insan güvenliði ve özgürlüðünü inþa etmek için halâ mücadele etmekte olanlar arasýnda uzanan bu geniþ bölgedeki geliþmelere baðlýdýr."

AGÝT toplantýsý ve iþte tam da bu cümleler, Türkiye'nin önündeki yýllarý da baðlamýþtýr. Türkiye'nin 21.Yüzyýl'ý, Ýstanbul AGÝT Zirvesi'ndeki, Amerika (Batý) ve Rusya arasýndaki ilân edilmemiþ bu "stratejik çekiþme" ile belirlenmiþ ve Türkiye'nin kaderi adeta baðlanmýþtýr.

Ayný gün, Amerika'nýn "þehadeti"nde Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan arasýnda bir "siyasi irade beyaný" anlamýnda Bakž-Ceyhan'ýn imzalanmýþ olmasý da, Rusya'nýn Çeçenistan saldýrýsýna bir cevap niteliðindedir.

Esasen, Rusya'nýn Çeçenistan saldýrýsý da, Hazar ve Hazarötesi enerji yollarýnýn denetimiyle birebir ilgilidir. Ruslar, Çeçenistan soykýrýmýndan caydýrýlmazsa, son derece "frajil" durumdaki Gürcistan'ý destabilize edeceklerdir. Gürcistan'ýn Abhazya ve Acaristan (merkezi Batum, bizim sýnýra bitiþik) zayýf halkalarýdýr. Rusya helikopterlerinin Gürcistan hava sahasýný son günlerde aþýp, Gürcü köylerine ateþ açmasý bir raslantý deðildir.

Ayný þekilde Daðýstan üzerinden Azerbaycan baský altýnda tutulacaktýr. Bakž-Ceyhan yolunu kesmek ve Kazak petrollerinin rotasýný deðiþtirmek için Kafkasya'yý kendi nüfuzu altýna almak için her yolu deneyecektir.

Tarih, Rusya'nýn Orta Asya'ya ilerleyiþinin "stratejik rampasý"nýn Kafkasya olduðunu göstermiþtir. Rusya, Kafkasya'da durdurulmazsa, Türkiye'nin Orta Asya'daki Türk hinterlandý da tehlike altýna girecektir.

Türkiye'nin 21.Yüzyýl'da "Avrupa'nýn bir parçasý" olarak Avrasya'da bir "cazibe merkezi" haline getirilmesi gerekiyor. Bunun için birbirinden ayrýlmaz üç karakteristik þart: Demokratik, laik ve Müslüman kimliðinin idrakinde, bunu bir "koz" olarak kullanabilecek bir ülke. Demokratiklik, insan haklarý sicilini derhal düzelmesini, hukukun üstünlüðünü ve bu çerçevede Kürt sorununun Türkiye'nin Kürt vatandaþlarýný tatmin edecek biçimde çözümünü gerektiriyor. Laik karakteri, Avrupa Birliði içinde alacaðý yerin gereði. Bu amaçla, Yunanistan ile ihtilaflarýn da aþýlmasý zorunlu sayýlýyor. Ýslam kimliði bilinci ise Avrasya'da ve Balkanlar'da oynayabileceði rolün ve dolayýsýyla Avrupa güvenlik sistemindeki özel yerinin belirleyicisi olacak.

"Clinton doktrini"nde, "medeniyetler çatýþmasý"nýn yerine küreselleþme standartlarýna uygun bir uluslararasý sistemde, Türkiye'nin Avrupa Birliði içinde "Müslüman kimlik bilinci" ile yer almasý söz konusu, tersi deðil...

Yüzyýllar boyu ve Soðuk Savaþ dönemi boyunca olduðu gibi, "Türkiye misyonu"na tehdit, Rusya'dan geliyor. Rusya, demokratikleþmedikçe de böyle olacak. Bunca yýl Türkiye'yi "iç tehdit" masallarýyla serseme çevirenler de, bu sayede ýskartaya çýkýyor...

Tarih kavþaðýndayýz...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. - Tüm haklarý saklýdýr