|
Yanan gölün esrarı
Ahmet Vardar, 7.2 şiddetindeki Düzce depreminden sonra alev alev yanmaya başlayan Efteni Gölü'nün sırrını çok yönlü araştırdı
BOLU Dağı'nın eteklerindeki "Efteni Gölü yanıyor!" denince çok merak ettim. Buradaki göl bir zamanlar kuş cennetiydi. Eskiden avcılar oraya ördek avlamaya gider; doğayı ve kuşları sevenler ise, hafta sonlarını bu güzel varlıkları seyrederek geçirirlerdi. Şimdi o cennet, cehenneme dönmüştü. Onun için yollar yıkık da olsa arabamı bir kenara bırakıp, kilometlerce yürüdüm ve burayı buldum.
ÇOK TUHAF KOKUYOR
GERÇEKTEN de göl kenarındaki mısır tarlalarında birikmiş sular, fokur fokur kaynıyor, alev alev yanıyordu. Allah'ın hikmeti, ne desek boş... İnsan görünce hayretler içinde kalıyor. Yer bilimcilerine sordum; "Yahu bu suların içinde yoksa petrol mü var?" diye... "Hayır" dediler. Bir tür gazmış. Tuhaf bir koku da salıyor. Ama alevlerden hiç duman çıkmıyor. Sanki saf ispirtoyu yakmışsın gibi.
İMAMIN İLGİNÇ CEVABI
DÖNERKEN bir de Bahçeli Mahallesi'ndeki minaresi devrilen camiinin imamına sorayım dedim. İmam, "Vallahi pek bilemiyorum. Biz minaremize çare bulamadık, ona mı bulacağız" dedi. Teknisyenlerden aldığım bilgiye göre, minarenin yıkılış sebebi üst kısmının daha ağır olmasıymış. Yani mühendislik hatası. Minarelerde üste gidildikçe hafifletmek gerekirmiş. İşte durum böyle...
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|