Bu gece değişiverip yeni bir hayata uyansak!
Sabah gazeteleri açıyorsunuz, haberleri dinliyorsunuz... Kim nerede yakalandı.

Neden daha önce yakalanamadı...

Kim kaldı, kim kaçtı!

Katiller bulundu mu bulunmadı mı?

Hangi operasyon hangi cezaevinden yönetiliyor!

Bu arada paranın değeri o kadar düşük ki madeni para basarken paranın değerinden daha fazla masraf yapıyoruz.

Şu anda bir deprem olsa evlerin yine yıkılacağından kimsenin şüphesi yok.

***

İşe gitmek üzere evden çıkıyorsunuz...

Kim kimin yolunu kaptı, ilk kim burun çıkardı kavgası.

Kırmızı ışıkta geçenlerin yarattığı trafik, yeşil yananların önünü kesmiş...

Korna sesleri, el hareketleri, park yeri dolanmaları.

***

İşe geliyorsunuz...

Hangi sekreter kimin telefonunu kime önce bağladı çekişmeleri.

Kimin toplantısına kim girdi kim girmedi kavgası, neden bana sormadınız tartışmaları.

Ödemeler için para kıtlığı, nakit akışı sıfırlığı!

***

Öğle yemeği...

Mutlusunuz bugün garsonlar ter kokmuyor, nasıl olduysa tırnakları da temiz.

***

Öğleden sonra bir iki hoşluk dışında yine stres, omuzlarınızdaki laktik asit birikintileri giderek sertleşiyor.

***

Sabah trafiğinden beter bir trafik kavgasından sonra eve dönüş, ikinci bir kira haline gelen apartman masraflarını ödedikten sonra salonda koltuğa çöküş...

Tam rahatlarken o da ne: Oğlanın gözü şiş!

Okuldaki çetelerden biriyle dövüşmüş parasını çalmışlar. Eskiden olsaydı "Sen de onlara vur" diyecektiniz, şimdi artık ne diyeceğinizi bilemiyorsunuz.

Akşam, Galatasaray Milan maçı var.

Her şey geride kalıyor, dünya duruyor.

Spiker "Galatasaray, şanlı futbol tarihimizin bir altın sayfasına daha imza atmaya hazırlanıyor" demesin diye dua ediyorsunuz, her böyle dediklerinden iki dakika sonra gol yiyoruz.

İnşallah bu gece kazanırlar da bir keyif parantezi açarız.

Ve o keyifle hepimiz bir değişim fırsatı da yakalarız...

Katilleri yakalayacak olan bizler değiliz, bizler olsaydık belki bugüne yakalanmış olurlardı..

Ekonomiyi düzeltecek olan bizler değiliz, bizler olsaydık belki bugüne düzelirdi.

Ama bizlerin -siz, ben, hepimiz, sokaktaki insan- yapabileceği bir şey var.

Birbirimize iyi davranabiliriz.

Mesela yol kapmak yerine yol vermeyi deneyebiliriz.

Koridorda ilk merhaba diyen olabiliriz.

Eve çiçek alabiliriz.

Terlediğimizde deodoran sıkmayı akıl edebiliriz.

Gülümseyebiliriz...

***

İki kişi aynı anda garsona seslendiğinde biri "Baksana" biri "Bakar mısınız lütfen" dediğinde...

"Baksana", "Bakar mısınız lütfen" den daha etkili oluyorsa...

Yarın "Baksana ulan", "Baksana"dan etkili olacak demektir.

"Baksana ulan"dan ötesini yazmak istemiyorum.

Siz de etraftan duymak istemiyorsanız, buyrun bu azınlık hareketine katılın...

Yol verin, ilk merhaba diyen olun, eve çiçek alın.

Belki bulaşır!