kapat

03.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
YAVUZ DONAT(ydonat@sabah.com.tr )


"İnadım inat" kanunu

Salı, saat 13.38... Meclis'in ikinci katındayız... Anayasa Komisyonu'nda... Komisyon üyeleri hazır... Ama toplantı açılmıyor.

Prof. Mehmet Sağlam, Komisyon Başkanı'na dönüyor:

- Saat 13.30'da toplanma kararı almıştık... Toplantıyı neden açmıyorsunuz?

Başkan Ertuğrul Yalçınbayır'ın (ANAP) işi ağırdan almasının... Toplantıyı açmamasının "nedeni" var.

Yalçınbayır "Bakan'ın gelmesini" bekliyor.

Ama Hikmet Sami Türk görünürlerde yok.

"Nerede" diye soruyoruz.

"Nerede olduğu" kulağımıza fısıldanıyor.

- Pazarlıkta.

- Ne pazarlığı.

- Af.

***

Başkan Yalçınbayır toplantıyı açıyor.

İlk söz DYP Milletvekili Ahmet İyimaya'nın.

İyimaya "dersine" çok iyi çalışmış.

Anlatıyor ki "af tasarısı hukuka uygun değildir."

Anayasa'ya "hiç uygun değildir."

İyimaya'ya "laf atan" yok.

"İtiraz eden" de yok.

***

İkinci söz Mehmet Ali Şahin'in. (Fazilet Partisi-İstanbul)

Şahin kısa konuşuyor:

-... Bu kanun ile yapılan düzenlemelerin ölçüsü nedir?.. Bu kanun, şu haliyle Anayasa'ya kesin aykırıdır.

Yine "en ufak itiraz" yok.

***

Söz sırası Mustafa Kamalak'ta. (Fazilet Partisi-Kahramanmaraş)

Kamalak, konuşmasına bir soruyla başlıyor:

- Biz burada ne yapıyoruz?

Salona "sessizlik" hakim.

Kamalak:

- Gerçekten ne yapıyoruz? Bir bilen varsa... İzah ederse... Minnettar kalırım.

"Bir bilen... İzah eden" çıkmıyor.

Zira "işin sahibi" yok.

"Savunanı" hiç yok.

***

Mustafa Kamalak da "konusuna hakim... Dersini erzberlemiş" bir siyasetçi.

Soruyor:

- İçinizde, bu kanunun Anayasa'ya uygun olduğunu söyleyebilecek tek arkadaş var mı?

Tepki "sessizlik."

Kamalak devam ediyor:

- Tehdit, af dışı... Ama adam öldürme, af kapsamında... Yani bu kanun diyor ki "Elini kaldırınca adamı öldüreceksin... Elini kaldırıp, geri çekmek yok."

Tepki "yine sessizlik."

***

Bu sırada Adalet Bakanı salona giriyor.

Kamalak Bakan'ın yüzüne, gözlerinin içine baka, baka konuşuyor:

- Sayın Bakanım... Burada, Bakan koltuğunda değil de... Üniversite kürsüsünde olsaydınız... Veya muhalefette... Bu kanunun Anayasa'ya ne kadar aykırı olduğunu... Kamu vicdanını ne kadar sızlattığını... O güzel üslubunuzla... O kadar anlaşılır şekilde ortaya koyardınız ki...

Prof. Hikmet Sami Türk "buz gibi..."

Ve Kamalak "noktayı" koyuyor:

- Sayın Bakanım, bu size yakışmayan bir kanun.

***

Af yasasını çıkaracak "sayısal üstünlük" var.

Fakat yasayı "içine sindiren" yok.

Her konuşan "vuruyor."

Toplantıdan çıkıyoruz.

Ve kapının önünde Cavit Kavak'la (ANAP-İstanbul) karşılaşıyoruz.

Kavak, komisyon üyesi.

Ama toplantıya girmiyor.

- Niçin girmiyorsunuz

- İçime sindiremiyorum.

***

Demokrasinin "ABC'si" uzlaşmadır.

"İnatlaşma" değil.

Bir inat uğruna "Anayasa'ya aykırı" iş yapıyoruz...

İnat değil de yoksa "kapris uğruna mı?"

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır