kapat

03.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Kutan tuzağa düşmedi
ABD çıkarmasını sürdüren FP lideri Recai Kutan, Woodrow Wilson Center'da görücüye çıktı.

"Biz neyiz? İslamcı mı, Demokrat mı?" adlı konferansa katılan Kutan, Amerikalı gazeteci ve bilim adamlarının soru yağmuruna tutuldu. Kutan, Kürt sorunundan, Öcalan davasına, laiklikten, din özgürlüğüne kadar çok sayıda soruyu tek tek yanıtladı. Sorulara zaman zaman İngilizce yanıt veren Kutan, AKIN (Amerika Kürt Enformasyon) Başkanı Kani Gulam'ın sorusunu yanıtlarken, "Türkiye'de herkes eşittir. Kürt meselesi diye tek başına bir sorun yoktur" dedi. Kutan'a yöneltilen sorular ve yanıtlar şöyle:

Wilson, diyaloga açık biriydi. Atatürk ise Kürtler'e baskı yaptı ve diyalog yolunu kapattı. Siz diyaloga açık mısınız?

Kutan: Türkiye'nin sosyal yapısı büyük ölçüde ABD'ye benziyor. Türkiye'de Türkler var, Kürtler var, Boşnaklar var, Arnavutlar, Araplar var... Kurtuluş Savaşı'ndan sonra imzalanan Lozan Anlaşması'na göre kimse azınlık statüsünde değildir. Hepsi Türk vatandaşı ve eşit haklara sahiptir. Eğer herhangi bir insan hakları ihlali var ise, bu sadece Kürt orijinli insanlara değildir. Türkiye'de insan hakları yeterli olmayabilir. Kürt asıllı bir vatandaşımıza haksızlık yapılmışsa, bilinmelidir ki, Türk asıllı bir vatandaşa da yapılmış olabilir.

Leyla Zana'nın dokunulmazlığının kaldırılmasına niçin oy verdiniz?

Kutan: Leyla Zana'nın dokunulmazlığı oylanırken parti kararı alınmadı. Arkadaşlarımızın büyük bir kısmı o istikamette oy kullanmadı. Çok az kısmı kullandı. O da kendi hür düşünceleridir. O zaman ben parlamenter değildim.

Öcalan'a verilen idam cezasını onaylıyor musunuz?

Kutan: Meseleyi tamamen mevcut hukuk sistemi içinde ele alıyoruz. Bağımsız Türk yargısı karar vermiştir. Dava şimdi Yargıtay'dadır. Bizim ceza yasalarımızda idam cezası da, ABD'de olduğu gibi var. Bunun kaldırılmasını isteyen bazı gruplar var. Bağımsız yargı kararını vermeden, etki yapmamak için görüş bildirmeyi doğru bulmuyoruz. İdam kararı Meclis'e gelirse, milletvekillerimiz kendi özgür iradelerini kullanırlar.

Güneydoğu'daki sorun askeri güç kullanarak halledilir mi?

Kutan: Güneydoğu'daki rahatsızlığı gidermek için tek tedbir yeterli değil. Tedbirler paketi gerekir. Sadece askeri tedbirlerle bu meseleyi halletmek mümkün değil. Özellikle bölgenin ekonomisini geliştirerek, gençleri iş sahibi yapacak tedbirler alınmalıdır.

Kutan ayrıca, ABD'nin İnsan Haklarından Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Harold Koh'la da görüştü.

Ergil hocadan taktikler
Kutan ve ekibi, A.Ü. Siyasal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Doğu Ergil'le de bir araya geldi. "Doğu Sorunu: Teşhisler ve Tespitler" raporuyla eleştirilere hedef olan Ergil, Kutan'a taktikler verdi. Wilson Center'daki konuşmasından sonra Amerikalılar'dan bol bol alkış alan Kutan, siyasi soruları, "Benim Türkçem İngilizcemden daha iyidir" diyerek Türkçe yanıtladı. Kutan'a Büyükelçiliğimiz tarafından tutulan tercümana Nazlı Ilıcak, "Eksik söylüyorsun, hatalı söyledin" diyerek zaman zaman müdahale etti. Sonunda dayanamayan tercüman, "İsterseniz siz gelin tercüme edin" dedi.

Kutan Amerikan türü laiklik istiyoruz
WOODROW Wilson Merkezi'ndeki toplantıda partisinin genel politikalarını anlatan Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan'a Harold Low adında yaşlı bir Amerikalı, laiklikle ilgili ilginç bir soru sordu. 1940 yılı sonlarında İstanbul'a Amerikan Deniz Kuvvetleri için görevli olarak geldiğini, bu tarihlerde Türkiye'de sıkı bir laiklik anlayışı olmasına rağmen dine ve inançlara bir baskı görmediğini, Türk kadınının serbestçe gezdiğini ve hatta Rumeli Hisar'ında da yatsı namazını kaçıran bir gencin herkesin içinde namaz kıldığını, buna karşılık halk arasında Atatürk'e yönelik sevginin ise gerçekten de çok büyük olduğunu" anlattı. Amerikalı Low, Türkiye'de laiklik konusunda neyin değiştiğini ve Fazilet Partisi'nin laiklik deyince ne anladığını sordu. Kutan bu soruya Türkiye'de uygulanan laiklik anlayışının Fransız sistemi olduğu kendilerinin ise Amerikan türü laiklik istediklerini belirtti. Kutan Atatürk zamanında laiklik konusunda baskı olduğunu söylemek yerine, Atatürk öldükten sonra 1940'lı yıllarda iktidarların laikliği bir baskı unsuru olarak kullandığını anlattı.

Savaş SÜZAL


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır