Hayat çok hızlı ve hedefler sürekli yenileniyor. Oysa Beşiktaş'ta kaçan şampiyonluklar, büyük hedefler karşısında yaşanan erken hayal kırıklıkları ve daha birçok şey özlemin tadını buruklaştırıyor.
Peki, Beşiktaş için geleceğin tadı var mı... Şimdi bu açıdan bazı noktaları sorgulayalım.
İyi skor ve üç puanın anlamsız ve kötü olduğunu kimse söyleyemez. Fakat daha da iyisi vardır. Bu da sonraki haftalarda da skor ve puanın sizden yana olacağını gösteren bir futbol manzarasıdır. İstanbul maçında alınan üç puanda rakibin acıklı halinin katkısını değerlendirmeyenler G.Antep maçında olanı anlayamazlar.
"Gelecek" denilince Beşiktaş'ın gençlerinden söz edip, güzel hayallere dalanların sayısı çok. Soruyorum; nerede o gençler? Savaş nerede? İlhan nerede? Geçen yılın umut vaat eden Yasin'e ne ne oldu? Hakan Şükür'ün Bursa'daki halini hatırlatan Ersen Martin, oynamak için G.Saray'a transfer olmayı mı bekleyecek? Topa korkusuzca vuran tek adam olan Nihat, neden bir türlü Briegel'in ilk tercihi olamıyor? Teknik yönetim binbir türlü mazeret de sunsa Nihat konusunda beni ikna edemez. Ya da söyleyin şu Beşiktaş yorumcularına da ikide bir gençlerden bahsetmeyi kessinler...
Briegel'in müthiş bir teknik adam olmadığı kesin. Hatta bazen yardımcılarının daha yaratıcı ve yararlı olduğunu düşünüyorum. Anlaşılan Briegel, lig maratonunda Beşiktaş'la birlikte "pişecek". O halde Fuat Yaman'a neden bu şansı tanımadık?
Bu lig üç yıldır tüm takımlara "maçta sadece belli bölümlerde bile pres yaparsanız şampiyonluk yolu açılır" demiyor mu? Beşiktaş bu yıl hangi orta sahayla pres yapacak?.. Haftalar santrfor aramakla geçti. Şimdi de defansa adam gereğinden söz edenler var. Oysa asıl ihtiyaç orta sahada. Orta sahaya oyuncu alınmasını özel olarak istemeyen birileri mi var?