Dökülen, pislik içinde boğulan, aslından uzaklaştırılan kasır, Eminönü Hizmet Vakfı tarafından aslına uygun olarak restore edilmiş... Ahmet Çetinsaya ne kadar para harcandığını söylemiyor, "Harcadığımız zamanın burayı almak için yaptığımız kavganın yanında harcanan para küçük kalır" diyor...
Düşünün; 1643 yılında Padişah İbrahim tarafından inşa edilen bu kasrın denize bakan kapısına fuel-oil tankları konulmuştu...
Padişah'ın donanmayı uğurladığı balkonlar hurdalık halini almıştı...
350 yıllık duvarlar fayanslarla kaplanmıştı...
Eminönü Hizmet Vakfı olarak alınan bu kasır aylarca süren titiz bir çalışmadan sonunda aslına uygun olarak baştan sona elden geçirilmiş...
Kasrın denize bakan bahçesine bütünlüğü bozmayan camdan bir restoran eklenmiş... Halen Celal Çapa tarafından Hammam adıyla işletilen bu restoran sosyetenin uğrak yeri haline gelmiş...
Bundan 6 ay önce "Sosyete Sirkeci'ye brunch'a gidecek" deselerdi inanıyorum ki kimse inanmazdı... Ama Eminönü Hizmet Vakfı, Ahmet Çetinsaya ve Celal Çapa bunu gerçekleştirdi...
Kasrı Çetinsaya ile birlikte dolaştım... Alt katın bir bölümü Hammam'ın daha genç müşterileri için ayrılmış kafe-restoran... Diğer bölüm ise Eminönü Hizmet Vakfı tarafından Tonozlu Kahve adı altında işletiliyor...
Üstteki iki kat baştan sona elden geçirilmiş... Tarihi kirleten bütün eklemeler silinmiş.. Duvarlara dizilen fayanslar sökülmüş... Ve restorasyon 1600'lü yılların Horasan sıvası ile gerçekleştirilmiş... Bu katlarda bulunan odalar antik eşyalarla döşenmiş...
Çetinsaya "Buraları İstanbul'un elit insanlarının çok özel toplantıları ve yemekleri olduğu zaman hizmete alıyoruz" diyor...
Kasrın en üst katındaki salon restorasyondan sonra inanılmaz bir görüntüye kavuşmuş... Bütün tavanlar, duvarlar Dolmabahçe'nin ustaları tarafından işlenmiş... Pencerelerine ipek perdeler gerilmiş.. Ve dileyenin nikah kıyacağı, dileyenin toplantı düzenleyeceği hale getirilmiş...
Eminönü Hizmet Vakfı bununla da yetinmemiş... Osmanlı Padişahlarının bu kasrın önünden bindikleri saltanat kayığının aynısını inşa ettirmiş... Ahmet Çetinsaya, "Yakında o kayığı da buraya getirip teşhir edeceğiz" diyor...