kapat

03.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İşte Zulu işte demokrasi
Mandela'nın Güney Afrika'nın başkanı olması Zulu diyarına da demokrasi getirdi. Artık kabile şefleri seçimle başa geliyor, şeflik babadan oğula geçmiyor

Güney Afrika'nın Juhannesburg şehrinde kurulan Zorlu Holding'in perde fabrikası açılışına davet edilince, hiç tereddüt etmeden kabul ettim. Çünkü hem ülkemiz için gurur verici bir olayı, bir Türk fabrikasının ülkeden binlerce kilometre uzaklıktaki üretimini görecek, hem de senelerdir görmek istediğim ilkel kabileleri yakından tanıyacaktım.

İşte bu amaçla arkadaşım ve beni seyahatlerimde hiç yalnız bırakmayan Sedat Sertoğlu ile Güney Afrika'ya uçtuk. Lisan sıkıntımı Sedat her yönüyle kapattı ve güzel bir röportaj hazırladık. TAÇ Perde Fabrikası'nın Afrika'daki haberini ekonomi sayfalarımızda okuyacaksınız. Bu sayfalarda ise, benim de yıllardır merak ettiğim ilkel kabilelerden biri olan ZULU'lardan bahsedeceğim.

SAVAŞ DANSIYLA KARŞILANDIK
Özel olarak gittiğimiz ZULU köyünde yarı çıplak, mızraklı, kalkanlı erkekler ve yine aynı görüntüdeki çıplak göğüslü genç kızlar çığlıklar atıp, davullar çalarak karşıladılar bizi. Yaptıkları gösterilerin çoğu savaş dansları idi... Daha sonra köylerini gezdik. Güney Afrika'nın üç büyük kabilesinin köyünü gördük. Bunlar ZULU, KOZA ve SHOTO... Hepsi de birbirinden enteresan yerler.

Mesela KOZA kabilesinin yetiştirdiği en ünlü insan MANDELA... Onlar da bundan gurur duyuyorlar. KOZA'da kadınların köyün tam merkezinde kurulmuş olan ahıra girmeleri yasak. Çünkü onlar atalarının ruhlarının burada yaşadığına inanıyorlar. SHOTO'lar ise, yılın 6 ayı dağda, 6 ayı da köyde yaşıyorlar. Diğerlerine göre daha ufak tefekler... Şu anda kralları 1. MOSHESEU... ZULU'lar da ise, erkekler sahip oldukları inek adedine göre kadın alabiliyorlar. 10 inek sahibine bir kadın düşüyor. Ancak aldıkları kadınlara mutlak eşit davranmak zorundalar. Evlilikler dahil her konu köyün meydanında kurulan erkekler meclisinin toplantısında kararlaştırılıyor. Kadınlar evlendikten sonra kapanabiliyorlar. Bekar olanlar ise, göğüsleri açık ve koyun derisinden yapılmış etek giyiyorlar.

ŞEFLER SEÇİMLE BAŞA GELİR
LESEDİ'deki kültür köyünde verilen öğle yemeğinde bir de baktım yanıma ZULU'ların başkanı oturdu. Hazır onu yakalamışken, Sedat'ın tercümanlığı vasıtasıyla siyasi sorular sordum. Cevaplar enteresandı... "Biz krallıkla idare ediliriz. Kabileler ise, şefler tarafından yönetilir. Bu şefler krallar gibi babadan oğula değil, seçimle başa gelirler. Yani artık bizde de demokratik yönetim uygulanıyor" diye konuştu. MANDELA sonrası gelen yeni dönem hakkında ise, "Daha çok erken, karar vermek için 15 yıl beklememiz lazım"dedi. ZULU'lar da iç işlerinde kendi kurallarını uyguluyor ama genel yaşamda Güney Afrika yasalarına uymak zorundalar.

Daha önce bizim Hasan Cemal de, ZULU demokrasisini yazmıştı, ama şimdiki durum hiç öyle değil...

BABA İLE YEMEK YERKEN...
Zulu'ların reisi Baba Dlamini ile öğle yemeğinde timsah kuyruğu kavurması, deve kuşu eti köftesi ve kudu (bir çeşit Afrika geyiği) budu yedik. Bir ara konuşurken reisin ağzından "Fasulya" lafı çıkınca, "Hah, bak Türkçe'de konuşuyor" dedim. Ama Sedat "Nedir o?..." diye sorunca, koca reis "Bizim hanımın adı" cevabını verdi. Hayret bizim fasulye orada kadın ismiymiş... Aslında Zulu'ların çoğu sadece İngilizce değil, diğer lisanları da konuşuyor ve yazıyorlar. Ayrılırken yanındaki peçeteye istediğim için adını ve soyadını yazıverdi.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır