BAŞARI SİMGESİ
Her biri kendi alanında yeni bin çığır açtı. İçlerinden bazıları alışkanlıkları bile değiştirdi. Birçoğu, kadınlara karşı yargıları değiştirip tabuları yıktı. Geride bıraktığımız asır, kadınlara daha önce elde edemedikleri bir şans tanıdı: toplumda saygın bir yere sahip olma... Eğer gelecek asır, "kadınların asrı" olursa, bundaki en büyük pay, onlara ait olacak. Onlar, başarının birer simgesi...

BARBİE:
Platin sarısı uzun saçları ve incecik vücuduyla kadınlığın simgesi oldu. BARBİE, milyonlarca kız çocuğunun vazgeçemediği tek oyuncak oldu. Öyle sıradan bir oyuncak da değildi. Neredeyse her çocuğun oyun arkadaşı bu bebek, en ünlü modacıların tasarımlarıyla giydiriliyor. Yves Saint Laurent, Dior, Cardin, Escada ve Valentino, Barbie'nin modacıları.. Aksesuarlarıyla da çağa ayak uyduran Barbie, daha uzun süre güncelliğini koruyacak gibi.

AGATHA CHRISTIE:
Korku romanı denildiğinde akla ilk gelen isim, daima o oldu. Gerilim ve korkuyu böylesine ince ve güzel işleyen Christie, türünün en iyi örneklerini verdi. Romanlarının her bölümünde yarattığı gerilim ve heyecan, okuyucunun kitabını elinden bırakamamasını sağladı. İnanılmaz bir zekanın ve kurnazlığın ürünü olan eserlerinde, sonucu tahmin edememenin verdiği haz, onun vazgeçilmez olmasını sağladı. En önemli iki kahramanı Hercule Poirot ve bayan Marple oldu. 86 yıllık hayatında yaşadığı tüm sorunlara rağmen o, alanında bir numara olmayı başardı.

GRACE KELLY:
O, önce bir aktris sonra da bir prenses olarak tüm dünyanın kalbinde taht kurdu. Alçak gönüllü ve samimi bir yapıya sahipti. Randevularına ve çekimlerine daima vaktinde giderdi. Basından uzak, sade bir hayatı tercih etti. Cannes Film Festivalİ'inde, Monaco Prensi Rainer ile tanıştı ve kısa süre sonra evlendi. Yoğun yaşamında çocuklarına gösterdiği ilgi, takdir topladı. 1982'de hayatını kaybettiğinde, sinemadaki başarısı ve kraliyet ailesindeki sadeliğiyle tarihteki yerini aldı.

INDIRA GANDHİ:
Erkek egemen, hem de Müslüman bir ülkede başbakanlık yaptı. Oxford Üniversitesi'nde eğitim gördü. Daha sonra ülkesi Hindistan'a dönerek siyasete atıldı. 1966'da başbakan seçildi. Ülkesinde, hem askeri hem de siyasi açıdan büyük ilerlemeler kaydetti. O, tam bir Demir Leydi oldu. Tamaiyle erkeklerin söz sahibi olduğu bir ülke ve alanda, yıllarca tahtını kinseye kaptırmadı. Böylece, adını ülkesinin ve dünya tarihine yazdırdı.

Burcu YAKAR