kapat

22.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ATİLLA DORSAY(adorsay@sabah.com.tr )


Bu filmi izleyen ilk Türk

Cinselliğe dayalı konusuyla tüm dünyada büyük yankı uyandıran, ünlü yönetmen Stanley Kubrick'in son harikası "Gözleri Tamamen Kapalı"yı, Türkiye'de herkesten önce SABAH okuru için Atilla Dorsay izledi ve yorumladı..

Hiçbir yönetmen, bu kadar az filmle böyle efsane katına erişmedi. Hiç bir yönetmenin vasiyet-filmi, böylesine merakla beklenmedi. Ve kuşkusuz, bunlara koşut olarak, hiçbir yönetmenin son filmi, hatta eserinin tümü, böylesine çelişkili, giderek zıt yargılara malzeme olmadı. Tüm bu ayrıcalıklar, adına Stanley Kubrick denilen sinema devine ait oldu.

Nasıl olmasın ki?.. Kahramanımız, herbirini yıllar boyu, ipek böceğinin sabırla koza örmesi gibi özenle hazırladığı filmlerinde insanoğlunun 20. yüzyıl, hatta tüm evren tarihi boyunca uğraştığı en önemli sorunlarla, yaşamsal gözüken temalarla boğuştu. Son filmini ise, beklenmedik biçimde kadın-erkek ilişkilerine ve de cinselliğe ayırdı. Şaşırmaz mısınız?

Aşk oyunu
Ama elbette kadın-erkek ilişkileri ve genelde cinselliğin, yaşamın özünü ve uğraştığımız tüm sorunların en önemlisini oluşturduğunu çoktan kavramış bilgeler için böyle bir şaşkınlık sözkonusu değil!..

Işık, parıltı, içki ve zarafete boğulmuş bir partide, New York'lu güzel ev kadını Alice, eski operetlerden çıkmış bir erkeğin kibarca saldırısına uğrar. Adına aşk oyunu ya da modern dilde flört dediğimiz olayın yüzyılların süzgecinden süzülüp gelmiş ezeli töreni yaşanır. Şampanya kadar hafif, pırlanta kadar başdöndürücü uzun bir sekans içinde...

Sonra Alice ve aynı partide başka hazlar peşindeki genç kocası doktor William Harford, normal günlerini yaşamaya koyulurlar. Ama sanki herşey cinselliğin gökkuşağı altından geçmişcesine değişmiştir. William, ölen bir hastasının kendisini kollarına atan kızıyla, bir sokak fahişesiyle, Balkan şiveli bir babanın kendisine peşkeş çekmek istediği çocuk-kızıyla karşılaşır. Sonra da kendisini çok lüks bir mâlikânedeki garip ve kışkırtıcı bir seks partisinde bulur. Batılıların orji, bizimse `âlem' dediğimiz...

Sonra, ilk yarıdaki ziyaretlerinin tümünü yeniden yapar ve sürprizlerle karşılaşır. Evde onu bekleyen, karısının cinsellik üzerine itiraflarıdır. Alice ve kocası iki gün boyunca, çağdaş New York dekorlu bir harikalar âleminde, adına cinsellik denen uzak ve gizemli ülkede bir yolculuk yapmışlardır. Gelecekleri mutlaka bundan etkilenecektir.

Kubrick FIRÇASI
Stanley Kubrick, kendisine özgü usta sinemasıyla, erotizmin sınırları boyunca dolaşıyor. Yeni bir "2001", "Otomatik Portakal" ya da "Full Metal Jacket" tarız, şiddet ve egzotizm yüklü bir vasiyet, ya da pornografiye yaklaşan bir cinsellik bekleyenler, elbette avuçlarını yalayacaklardır.

Çünkü Yönetmen Stanley Kubrick'in amacı bir kez daha görünürdekinin daha derinindedir; cinsellik değil, insan ruhu ve onun irdelemesidir amaçladığı...

Çağdaş toplumda haz peşinde koşarken içine düştüğümüz çaresizliğin, zavallılığın öyküsüdür bu... Tüm Kubrick filmleri gibi soğuk ve tutkulu, mesafeli ve yakın, insancıl ve insanlık-dışı, ürpertici ve gevşetici, donmuş ve ateşli bir film bu...

RUHUN PEŞİNDE
Her sahnesinde kameranın tam gerekli yerde durması, ışıkların, yumuşak kamera hareketlerinin, açıların ve çerçevelerin sanki tanrısal bir dokunuşla tam gerektiği gibi olmasına şaşmamak gerekiyor. Ama film, tüm soğuk, kaygan ve zaman-dışı görümünü altında gerçek bir ateş içeriyor.

Ordan bulup çıkardığı ve kusursuz bir ambalaj işlevi gören bir film biçiminde bize sunduğu şeyler ise, sonuç olarak, insanoğlunun temel davranışlarına, ruhumuzun en gizli ve ebedi özlemlerine ilişkin şeyler...

HAFTANIN YILDIZ TABLOSU
Gözler Tamamen Kapalı * * *

Yıldaz Savaşları * * *

Çatlak Yönetmen * * *

Notting Hill * *

Harem-Suare * *

Kaçak Gelin * *

Blair Cadısı *

Bu 'aşkı' kaçırmayın
ÜNLÜ çok ünlü Amerikalı yıldız Anna Scott, günün birinde film çevirmekte olduğu Londra'da, ünlü Portobello Road civarındaki bir kitapçı dükkânına dalar, Türkiye üzerine bir kitap ister. Yalnızca seyahat kitapları satan dükkânın sahibi, âşık olduğu iki kadın tarafından da terkedilmiş, sevimli, ama alabildiğine silik ve utangaç adamla aralarında bir ilişki başlar...

"Dört Nikah ve Bir Cenaze"yi de yazmış olan yazarın elinden çıkmış, duygusal komedi türünün klasik reçetelerini, Amerikan-İngiliz karakter zıtlaşması, doğal Londra dekorları ve mükemmel bir "ikincil karakterler" koleksiyonuyla destekleyen hoş bir film. Ama asıl kozu elbette Julia Roberts-Hugh Grant ikilisi... Roberts ve Grant, iyi bir uyum sağlamışlar. Ve aslında pek inandırıcı olmayan bu hikayeyi, unutulmaz yan kişilikleri, kimi parlak espriler ve kaygan bir kameranın da yardımlarıyla, belki önemli olmayan, ama keyifle tüketilen bir ürün haline getirmişler.

Aşk Engel Tanımaz (Notting Hill) Yönetmen: Rager Michell/ Senaryo: Richard Curtis/ Görüntü: Michael Coulter/ Oyuncular: Julia Roberts, Hugh Grant/ Polygram

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır