kapat

22.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜLAY GÖKTÜRK(gokturk@turk.net )


Tantan'ın tarihi misyonu

Provokatörler kurbanlarını simge insanlar arasından seçerler. O simgeleri hedef alarak simgesel savaşlar başlatmayı, o simgeler etrafında saflaşma ve düşmanlık yaratmayı, istikrarı bozmayı, kitleleri birbirine kırdırmayı hedeflerler.

Bir bomba patladı ve Türkiye "simge" insanlarından birini daha kaybetti. Toplum kamuoyunun yakından tanıdığı değerli bir aydınını yitirmenin şokuyla sarsıldı.

Ahmet Taner Kışlalı bir siyasetçi, bir akademisyen ve bir gazeteciydi.

Ama bütün bunların üstünde yer alan bir kimliği daha vardı: Kışlalı Atatürkçülüğün, Kemalizmin simgesiydi.

Dün bu simgeyi bombalayanlar, aslında iç barışı bombalamaya çalışıyorlar. Ülkeyi cepheleşmeye zorluyor: laik/anti laik çatışmasını körüklüyor, son aylarda güç kazanan "farklı görüş inanç ve yaşam biçimlerinin karşılıklı hoşgörü içinde bir arada yaşadığı liberal demokratik bir Türkiye" talebini bombalıyorlar.

Ahmet Taner Kışlalı'yı bombalayanlar, cepheleştirme yoluyla ülkedeki demokratik gelişimi engelleyerek sonuçta Helsinki Zirvesine giden yolu bombalıyorlar.

Cinayeti şu ya bu terörist örgütün üstlenmesi bu sonucu değiştirmiyor. Çünkü zaten artık herkes terör örgütlerinin sağcısının-solcusunun, dincisinin-dinsizinin kalmadığını, bu tip örgütlerin her ülkede şu ya da bu gizli elin taşaronları haline dönüştüğünü iyi biliyor.

Dolayısıyla, katilin adresini arayanların, Türkiye'nin demokratikleşmesinden ve Avrupa'yla kucaklaşmasından kimlerin zarar göreceğine bakması gerekiyor.

Bu cinayeti aydınlatmak için elimizdeki en önemli ipucu budur.

En büyük ihtiyacımız ise cesur bir içişleri bakanı...

***

Evet, bizim şimdi gerçekten gözü kara, gerçekten korkusuz bir içişleri bakanına ihtiyacımız var. İpuçlarının onu götürdüğü yere kadar gözünü kırpmadan gidebilecek yürekli bir adama...

Bu adam Tantan olabilir mi? Tantan, emniyet güçlerine tam destek verip onların gerektiğinde derin devletin en karanlık labirentlerinde iz sürmesini sağlayabilir mi? Devlet sırrı kavramını aşıp önüne çıkan engelleri bizimle paylaşabilir mi? Ülkede iç barış ve Avrupa Birliği yoluna döşenen bombayı etkisiz hale getirebilir mi? Ve onyıllardır ucunu bir türlü yakalayamadığımız faili meçhul cinayetler düğümünün ucunu yakalayıp çorap söküğünü başlatabilir mi?

Ben Sayın Tantan'ı yakından tanımam. Ama onu yakından tanıyanlar, bu soruşturmada, deliller ve ipuçları onu nereye götürürse oraya gitmeye yetecek cesareti olduğunu söylüyorlar.

Tantan bu cinayetin tetikçisini de, ardındaki güçleri de bulup ortaya çıkarabilirse Türkiye aydınlanacak, takke düşecek kel görünecek.

Herkes de gerçek vatan hainlerini, Cumhuriyet'in ve çağdaş Türkiye'nin yeminli düşmanlarını tanıyacak. Terörün bulandırdığı sularda balık avlayanlar açığa çıkacak.

Bir politikacının ülkesi için bu kadar büyük bir hizmet görme fırsatı sık sık çıkmaz önüne. Bunu başaran politikacının adı siyasi tarihe altın harflerle yazılır.

Tantan'ın önüne gelen bu tarihi fırsatı kaçırmayacağını ummak istiyoruz.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır