Emmi kızı evde kaldı
Oturdular, konuştular ve karar aldılar... Bugün saat 16.00'da "geniş katılımlı" bir toplantı yapacaklar... Adres, Türk Parlamenterler Birliği.

DYP'deki muhalefet hareketinden söz ediyoruz.

Toplantıya bazı milletvekilleri katılacaklar.

Genel İdare Kurulu üyeleri...

Yüksek Haysiyet Divanı...

Eski milletvekilleri...

Kurucular...

Kırklar... Yani "Önseçimde liste başı olup da, genel merkez tarafından" listenin altına ya da dışına itilenler.

Toplantı, bugüne kadar yapılanların "en büyüğü" olacak.

Soru:

- Sonuç alabilecek misiniz?

Yanıt Köksal Toptan'dan:

- Sayın Çiller "Demirel'in delegeleri" ile Genel Başkan seçilmişti... Şimdi "kendi delegeleri ile" Genel Başkanlıktan inecek.

***

"Eskiden" Genel Başkan ile ilgili bir eleştiri, ihraç nedeniydi.

"Şimdi" ise...

Durum farklı.

Zira "Yüksek Haysiyet Divanı" da Genel Başkan'ın karşısında.

* * *

Genel İdare Kurulu "19'a 19 kitlendi."

19 "Çiller'ci."

19 "muhalif."

Meclis Grubu ise "üç parça."

25-30 milletvekili "Çiller'den yana."

20 milletvekili "kesinkes muhalif."

Geri kalanlar ise...

"Duruma... Rüzgara göre" yelken açıyorlar.

"Kurucular Kurulu"na gelince...

Yüzde 85'i "muhalif."

***

DYP, Meclis'te "beşinci parti."

Eğer CHP barajı aşabilseydi...

Genel Başkan dahil, pek çok DYP'li Meclis'e giremeyecekti.

Eğer kongrede "yönetim değişirse..."

"Ağır hasarlı DYP" toparlanabilir mi?

Bu sorunun yanıtını "18 Nisan 1999 Seçimleri Değerlendirmesi" adlı kitabında Mehmet Turgut veriyor.

"Misyonun" önemli isimlerinden Turgut'a göre:

* Hırpalanmaya, örselenmeye, tahrip edilip küstürülmeye rağmen, parti teşkilatı "Emmi kızı evde kaldı, emmi oğlu gayret sana düşer" inancı ile çalışan bir teşkilat.

* Bu teşkilatla bir yere gidilebilir

* Ama bir şartla... Sayın Çiller başta olmak üzere, onun "hık" deyicileri bin kenara çekilmeliler.

* İş yapma gücüne, hizmet kabiliyet ve heyecanına, geçmişten ders alma basiretine sahip yeni sesler, yeni yüzler ve yeni beyinlere ihtiyaç var. (Boğaziçi Yayınları-Eylül 1999)

***

CHP'li, merhum Turan Güneş'in bir sözü vardı.

Turan Hoca derdi ki "Bir CHP'li gece yarısı yolda kalsa... Dağ başında ya da köyde... Mutlaka onu barındıracak... Ona bir tas çorba verecek bir partili çıkar."

CHP'nin "kökü" o kadar sağlam ki...

"Barajın altında kalmasına rağmen" parti ayakta.

DYP örgütü de öyle.

Yangına, sele, depreme karşı "şerbetli."

Eğer "tavan" kendine çeki düzen verirse...

Tabanın, kıratı şaha kaldırması işten bile değil.

***

DYP 23 Haziran 1983'te kuruldu.

Ve kurulduğu gün bir "beyanname" yayınlandı.

Başlığı:

DYP'nin Türk Milletine Beyannamesi.

Beyannameden bir alıntı:

- Siyaseti, kişilerin şahsi ikbal ve makam imkanı değil, millete inançla hizmet arz etme yolu ve yarışı olarak anlıyoruz.

DYP "bu ana ilkenin" dışına çıkmasaydı...

"Bu hallere" düşer miydi?