Cumhurbaşkanımızdan cevap var...
Pazar günü bizim köşede yayınlanan okuyucu mektubu ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızdan bir cevap geldi. O zamanda söylediğim gibi ben elçiyim, elçiye de zeval olmaz... Onun için o mesajı nasıl yayınladıysam, Sayın Demirel'in cevabını da aynen yayınlıyorum.

"Sayın Ahmet Vardar,

Kendisini, 41 yaşında bir mühendis ve üst düzey yönetici, iyi eğitim görmüş bir kişi olarak tanıtan bir okuyucunun size gönderdiği mektubu okudum.

Bana; "40 yıldır konuşuyorsunuz ama pek bir şey söylemiyorsunuz" diyen bu okuyucunuza söylenecek çok sözüm vardır. Ancak, ismini ve adresini dahi bilmediğim bir kimse ile polemiğe girmeyi pek arzu etmedim. 40 seneden beri konuşuyormuşuz, hiçbir şey söylemiyormuşuz... Nasıl ayakta duruyoruz?...

1 Ekim 1999 tarihinde Meclis'te yaptığım konuşmayı ve 3 Ekim 1999 tarihinde TRT-'de yaptığım mülâkatı, kendisine ulaştırılması ricasıyla size gönderiyorum. Fikrini değiştirmesini beklemiyorum; çünkü, öfke ve garaz üzerine kurulu bir zihinle karşı karşıya olduğum kanatindeyim. Okuyucunuz, bahsettiği 40 yılın hangi şartlar içerisinde geçtiğini dahi bilmeden ithamda bulunuyor. En iyi dileklerimle,"

Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviri'nin verdiği bilgiye göre, makama gelen her türlü mesaj Cumhurbaşkanımıza iletiliyor, hiçbiri çöpe atılmıyor. Evet durum böyle... Eğer mesajlar devam ederse onları da yayınlayarak görevimize devam edeceğiz.

ÇOK ACİL!...
Ankara Reşit Galip İlköğretim Okulu'nda öğretmen olan S.G hanım, duyduğuma göre bu sene birinci sınıfı okutuyorsun. Okullar açılalı henüz 3 hafta olduğu halde sınıfından 15-20 kadar öğrenciye evinde ders veriyormuşsun... Öğrenci başına da 40 milyon alıyormuşsun... İnşallah iftira değildir. Daha çizgi bile çizemeyen, fiş bile yazamayan minik öğrencilere ne öğretiyorsun çok merak ediyorum. Kreş açtım desen hadi neyse... Bu huyundan vazgeç...

İyi ki Hasan Gemici var
Sakarya'daki felaketzedelerimize uygulanan barınma yardımına değinip, yapılan yanlışlığı gözler önüne serince, konuya Sevgili Devlet Bakanımız Hasan Gemici hemen müdahale etti ve işi düzeltti.

Bana yaptığı açıklamada, "Tabii ki, barınma yardımı alan aileye hemen başının çaresine bak demenin mantığı olamaz. Zira o ailenin yeni düzenini kurana kadar makul bir süreye ihtiyacı olacaktır. Bu konuda Valilikler ve Kaymakamlıklara açıklayıcı bir genelge 28.09.1999 günü gönderilmiştir.

Aynı konuda başka bir sıkıntı da barınma yardımından yararlanmak için istenilen belgelerde çıktı. Bizim, depremzede olduğunuzu şu, şu belgelerle kanıtlayabilirsiniz dediğimiz belgelerin (hasar tespit raporu, ikametgah, elektrik, su, telefon amobenis vb. belgeler) bazı görevlilerce tamamı istendi ya da bazı yurttaşlarımız tarafından öyle yanlış anlaşıldı" diyor. Kendisine teşekkürlerimi sunarım.