kapat

12.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Devlet Bahçeli ve Nihat Erim

Biraz didaktik bir yazı olacak ama ne yapalım? Anlatalım. Devlet Bahçeli'yi herkes tanıyor fakat Nihat Erim'i çok az kimse biliyor. Bu yüzden anlatmaya "MHP lideri Devlet Bahçeli'ye içimizden bravo demek geliyor..." diye yazarak başlayalım.

Bravo Devlet Bahçeli'ye...

Niçin?

Siyaset hayatında ilkeleri, idealleri, temizliği "Meryem'in oğlu İsa sanıp çarmıha gerdikleri..." ve Bahçeli ise ilkesine sahip çıktığı için...

Devlet Bahçeli, ilkesinin arkasında durmaya çalışıyor. MHP, son seçimlerde 5 milyon 600 bin kişinin oyunu alıp, ülkenin ikinci partisi ve iktidar ortağı haline gelince MHP'nin başkanı Bahçeli, topluma bir söz vermişti.

İhale alanı yakarım...

Bahçeli şunu söylemişti:

"Biz şimdi hükümet üyesi olduk. MHP milletvekillerinin şirketlerinin devlet ihalesine girmesi yakışık almaz. Siyasi konumunu ranta çeviren MHP'de kalamaz..."

***

Bahçeli bunu söylemişti.

Fakat MHP Gümüşhane Milletvekili Bedri Yaşar'ın firması, deprem bölgesinde geçici prefabrik konutların altyapı ihalelerinden iş aldı. Bunu da bizim gazete Sabah, belgeleriyle birinci sayfa manşetinden halka duyurdu.

Bahçeli ne yapacaktı?

Ya söylediklerini yutacak.

Ya da arkasında duracaktı.

Bahçeli, söylediğini yutmadı.

MHP Gümüşhane Milletvekili Bedri Yaşar'a " İlkeleri çiğnedin, partiden istifa et..." çağrısı gönderdi. İhaleleri davetiye usülüyle veren İller Bankası'nın bağlı olarak çalıştığı Bayındırlık Bakanı Koray Aydın'a da; "Bundan sonra yakınlara devredilen firmalar da devlet ihalesine girmeyecek" uyarısını illetti. MHP milletvekilinin şirketi de ihaleden çekildiğini açıkladı.

Bu yüzden bravo diyoruz...

Ve bekliyoruz...

Devlet Bahçeli, parti organlarını harekete geçirip, milletvekilini partisinden ihraç edecek mi, etmeyecek mi?

***

Ederse Türk siyasi hayatındaki 50 yıllık yanlış kaynamış kemiğin kırılmasında bir umut kapısı açmış olacak.

Çok örnek yazabilirim.

Süleyman Demirel ilk kez 41 yaşında çok genç bir başbakan olduğu dönemde Varto depremle yerle bir olmuştu. Ve devlet Varto depreminin yaralarını sarmak için o bölgede konut yapımına girişmişti. Demirel'in kardeşleri ise Terakki Kollektif Şirketi adıyla firma kurmuşlar, "Varto Deprem Konutlarını" yapan devlete kereste sattıkları ortaya çıkmıştı. Süleyman Demirel, bugün Bahçeli'nin yaptığını yaparak, kardeşlerini uyaracak ve "Ben Başbakanım... Benim siyasi konumumdan yararlanarak devlete kereste satmak yakışık almaz..." diyecek yerde bunu yazan Günaydın Gazetesi'ni mahkemeye vermişti. Mahkeme sonunda ise hakimler, "Gazeteci, uyarı görevini yapmıştır..." diyerek gazeteyi suçsuz bulmuştu.

***

Örnekleri çoğaltabilirim...

ANAP'ın kurucu lideri Turgut Özal, eşinin, kızının, oğullarının aniden İstanbul'un çok seçkin semtlerinde pahalı evlerde oturmaya başlamalarından ve kendisi de devlet bankalarından kredi ile beslenen devlet müteahhiti işadamlarının yatlarında görünmekten hiç rahatsız olmadı.

Refah Partisi'nin liderliğini yürüttüğü sırada Necmettin Erbakan, 19 yaşındaki oğlunun Ankara caddelerinde lüks Mercedese binmesini ve kendisinin de teneke teneke altın birikimine sahip olabilmesini topluma açıklama ihtiyacı duymadı.

ANAP'ın sonraki lideri Mesut Yılmaz, mafya bağlantılı işadamlarını Başbakanlık'a çağırıp geceyarısı banka satma pazarlığı yapmaktan çekinmediği gibi kayınçosunu THY'nin yönetimine sokmaktan geri durmamış, bunu eleştirenlere ise "Ne yapayım, güvenecek adamlara ihtiyacım var..." diyebilmişti. Ayrıca ANAP'ın Muhasibi, Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı olan Şadan Tuzcu'nun su toplama havzasına yaptığı kaçak villayı da yıkamamıştı.

DYP lideri Tansu Çiller ise söz verdiği halde ABD'ye transfer ettiği paralarla alınan otelini satıp Türkiye'ye getirmemiş, halktan gizleyerek Kuşadası'nda hizmetçisinin üzerine çiftlik satın almaktan geri durmamıştı...

***

Son bir örnek daha yazayım.

51 yıl önce Türkiye'de siyaset kirlenmemişken 1948 yılında 31 yaşında Bayındırlık Bakanı olan Nihat Erim, koltuğa oturduğu gün; "Benim soyadımı taşıyan ve taşımayan hiç bir akrabam bu bakanlıktan iş alamaz" diye bir genelge yayınlamıştı. Ve sözünün arkasında durmuş, o dönemin en parlak müteahhitlerinden olan bacanağı devletten iş alamamış, işlerini özel sektöre kaydırmıştı.

Şimdi Bahçeli'den bekliyoruz...

Devletten ihale alan milletvekilini partiden ihraç edecek mi? Ve bu ihracı marjinal bir jest olarak bırakmayıp, yasalara bağlamak ve temiz siyasetin kapısını aralamak için de partisini harekete geçirecek mi?

Türkiye bu vizyonu bekliyor.

Bahçeli yaparsa ona bravo..

Ecevit yaparsa ona da bravo...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır