kapat

12.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Din simsarları

Demokrasi, her gün tekrarlanan bir "devam mı, tamam mı" referandumudur. Demokrasi bu cesareti kendi gücünden alır.

Çünkü hiçbir rejim, halka onun kadar güvenemez. Sağlıklı toplumlar intihar etmez.

Toplum sadece dinden koparıldığı durumlarda veya böyle bir kuruntunun pençesine düştüğünde her şeyi göze alabilir.

Türkiye'de inanç ve ibadet özgürlüğü ile ilgili bir sorun yoktur.

O nedenle din devleti kurmak isteyenler her fırsatı dindar insanları kuruntu içine sürüklemek amacıyla kötüye kullanıyor.

Depremi bile sömürdüler.

Bilim, akıl ve ahlak dışı iddialarla halkın kafasını karıştırmaya çalıştılar.

Bu vesvese, Said-i Nursi için düzenlenen mevlit sırasında kitap olarak dağıtıldı, tarikatın sivrilmiş kişilerinden Mehmet Kutlular tarafından tekrar seslendirildi.

Neymiş?. "Deprem Gölcük'te 28 Şubat'ı vurmuş.. Depremin bir nedeni de başörtülü öğrencilerin okullara alınmaması imiş.."

Akıldan yoksun bu iddiaların İslam inancıyla da ilişkisi olamaz. Çünkü gerçek bir Müslüman böyle düşünmenin Allah'a saygısızlık ve kitabını inkâr olduğunu bilir.

O zaman sorun ya cehalettir veya cahil kitleleri kışkırtmaya dönük bir ihanettir.

Dün Başbakan Ecevit olaya tepki gösterdi:

"Bir çok ülkede felaketler oluyor ama hiç birinde böyle ilkel gerekçelere bağlanmıyor. Bu çok çirkin bir din istismarıdır."

Bakın Atatürk'ün dehası 70 yıl öncesinden nasıl öngörmüş bugünkü tehlikeyi:

"Türkiye'de esasen mürteci yoktu ve yoktur. Vehim vardı, vesvese vardı. Bundan sonra bir şey hatıra gelebilir. O da bazı adi politikacıların, hasis ve menfaatpereslerin, o vehim ve hayali uyandırmaya çalışması, hırslarını ve menfaatlerini tatmin etmeye çalışmasıdır..

Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir. Dinden menfaat temin edenler iğrenç kimselerdir. İşte biz bu duruma muhalifiz ve buna müsaade etmiyoruz."

Yetmiş yılda ne değişti?

Şimdi biz buna müsaade ediyoruz!

Af pazarlığı
Hangi suçlar af kapsamına alınmamalı; partiler sadece onu sayıp döküyor.

Bu halkı kandırmaktır.

Adalet anlayışları, hangi suçların affedilmesine müsaade ediyor, bunu açıklasınlar!

MHP lideri Bahçeli, çetelere affın kendilerine yamanmasından şikâyetçi. Ama çetelerle beraber, PKK'ya yardım ve yataklık suçlarının da af kapsamı dışında bırakılması yönündeki itirazı kafa karıştırıyor.

Bu yaklaşım, çeteleri korudukları konusundaki yargıları destekliyor..

İkincisi, adalet anlayışını zedeliyor.

Çete, çıkar amaçlı bir şiddet suçudur.

Oysa diğeri, büyük çoğunluğu ile "kader kurbanı" tanımına tam oturan bir suç..

Yardım ve yataklıktan hüküm giyenlerin çoğu, teröristlere gönüllü olarak değil, ölüm tehdidi altında bu suçlara boyun eğmiştir.

Devlet "Bu vatandaşlarımın can güvenliklerini sağlasaydım acaba aynı suçu işleyecekler miydi?" diye sormak zorundadır.

Kendisinin ve ailesinin canını kurtarmak uğruna hapse girenlere devletin özür borcu yok mu?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır