kapat

05.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yine bekleriz komşu
Yunan Dışişleri Bakanı Papandreu'nun kısa İstanbul ziyareti, iki ülke arasında yeni bir dönemin başladığını açıkça gösterdi. İlişkileri geliştirmekte kararlı olan Papandreu, "Asıl dostunuz biziz" dedi

Yunanistan Dışişleri Bakanı Yeorgos Papandreu, İstanbul ziyaretinde, ülkesinin Türkiye'ye ve Türk-AB ilişkilerine nasıl baktığını samimi bir biçimde dile getirdi. Türk-Yunan yakınlaşmasının somut bir örneğini de vermiş oldu. Zirâ, Papandreu'ya göre; "Dostlar dürüst olmalı. Birbirlerine yalan söylememeli.."

Papandreu, Taksim Toplantısında yaptığı konuşmasında iki ana konuya ağırlık verdi: Birincisi; TC-AB ilişkileri, ikincisi de Kıbrıs sorunu. Ege'deki kıta sahanlığı gibi anlaşmazlıklara hiç değinmek istemedi Papandreu.. Bundaki amacı da Türk ve Yunan halklarının açmış olduğu "yeni sayfadan" yola çıkarak, Türk-Yunan siyasi ilişkilerine yeni bir boyut kazandırmaktı.

PAPANDREU ALKIŞLARLA
İstanbul Üniversitesi'nin açılış töreninde, Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in "Papandreu yalnız iyi bir dost değil; samimi, ne yaptığını bilen ve güvendiğim bir siyaset adamıdır" diyerek tanıttığı Yunan Dışişleri Bakanı, alkışlar arasında çıktı kürsüye. Papandreu "AB içinde bizden başka dostunuz yok" mesajını vermeye çalıştı, ama Atina'nın Türkiye'nin AB adaylığına "açıkça evet" diyebilmesi için de Türkiye'nin Atina'ya "yardımcı olmasını" istiyordu.

Papandreu, 14 sayfalık, Amerikan aksanlı İngilizce konuşmasında "Avrupalı meslektaşlarım bana sık sık 'Yahu Yorgo, gel şu Türkleri aday yapalım. Bunların AB'ye zaten gireceği mireceği yok. Avrupalı olduklarını söyleyelim de, şu beladan hem siz hem biz kurtulalım!' diyorlar" dedi.. Onlara "Böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Türkiye ya gerçekten adaylık vasıflarına sahip olur ya da hiç olmasın daha iyi" cevabını verdiğini söyledi. "Yalnız kendi ekonomik çıkarlarını düşünen Avrupalılar'ın, Türkiye'yi göz boyayarak 'aldatmasına' yanaşmadığını" da ekledi. Aynı sözleri, masa sohbetlerinde de dostlarına yineledi; yoksa pek inandırıcı gelmeyebilirdi...

ÜLKESİNDE DÜŞMANI ÇOK
Ama Papandreu'nun iki büyük sıkıntısı var: Bunlardan biri; Yunanistan'ın bugüne kadar Türkiye'ye karşı izlediği "katı" siyaseti değiştirmekle, "sertlikten yana" olanları karşısına almış olması. Diğeri de; Yunan gözüyle bakıldığında, Türkiye karşısında bu denli "geri adım atarken" Türkiye'den henüz hiçbir şey elde edememesi.. Papandreu'ya yakın çevreler, onun İsmail Cem ile geliştirmiş olduğu ilişkiden ve depremin yarattığı "olumlu" ortamdan başka "dayanağı" olmadığına dikkat çekiyor. "Türkiye, bir siyasi jestte bulunmazsa, Mart ayında genel seçimlere gitme ihtimali yüksek PASOK hükümetini tehlikeye sokacağına" inanıyorlar..

Papandreu'ya "savaş açanların" başında, eski Dışişleri Bakanı Theodoros Pangalos geliyor. Pangalos, Papandreu'nun İstanbul'a geldiği gün, To Vima gazetesine "Ben Türk-Yunan dostluğuna inanmıyorum. Papandreu'nun dostluk eli uzatmasına da anlam veremiyorum" diye bir demeç verdi. Gece yarısı Çırağan Otelinin bahçesinde yorgunluk atmaya çalışan Papandreu'nun buna canı sıkıldı.

Papandreu'nun Atina'da söylemeyip İstanbul'da dile getirdiklerinden biri de; "Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği, Yunanistan'ın da çıkarlarına hizmet edecektir. Türk-Yunan sorunlarının büyük bir bölümü otomatikman çözüm bulacaktır. Biz, Türkiye ile gerginlik istemiyoruz. Türkiye'den endişe duyduğumuz için silahlara yaptığımız harcamaları kendi halklarımızın ferahı için harcamalıyız.."

FAZLA MARŞ BAKAN ŞAŞIRTTI
PAPANDREU'yu ikilemde bırakan bir olay da İstanbul Üniversitesi'nin açılış töreninde yaşandı. Yunanistan'da marşlara karşı genel bir "alerji olduğu" için, "Yunan kulağı" marşlara yabancıdır. Yunan askeri yönetiminin çökmesinden sonra askeri marşlar hiç duyulmadı. Papandreu dün önce İstiklal marşının dinlenmesini ve hep bir ağızdan söylenmesini bekledi. Ayağa kalktı. Kapanışta da, Cumhuriyetin 10. Yıl Marşı çalmaya başlayınca, Papandreu, yine ayaktaydı. Bittikten sonra tam oturacaktı ki, bu kez de Dağ Başını Duman Almış çalmaya başladı.. Papandreu bunu da bir "adet" sanarak yeniden saygı duruşuna geçmeye hazırlanırken, yanında oturan Türk diplomatların izahatı sayesinde salondan çıkmayı başardı..

Stelyo BERBERAKİS - İstanbul


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır