kapat

05.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İtfanın yarısı tamam
Hazine Çarşamba günkü 3.5 milyar dolarlık yüklü itfasının yarısını 2 yıl vadeli tahvil satışı ile karşıladı. Faiz yüzde 107.24'te oluştu

Hazine Çarşamba günkü 1.6 katrilyonluk yüklü geri ödemesinin yarısını karşıladı. Dün yapılan 2 yıl vadeli sabit kuponlu tahvil ihalesi ile net 812 trilyon lira çeken Hazine, böylece hem piyasayı, hem de programını rahatlattı.

Vadenin 2 yıla kadar uzaması ve tahvilin kuponlu olmasına rağmen, ihaleye 1.4 katrilyon liranın üzerinde talep gelmesi, satış miktarının da 879 trilyon nominale kadar yükselmesi piyasa tarafından başarı olarak nitelendirildi.

Miktar açısından doyurucu olsa da, faiz oranı yüksek oldu. Piyasa önümüzdeki döneme ait belirsizliği fiyata yansıttı.

Üç aya % 18
Hazine bu tahville, iki yıl boyunca üç ayda bir yüzde 18 oranında faiz vermeyi taahhüt etti. Ortalama birim fiyatın 'par' denilen 100 bin liranın altında, 92.388 lirada oluşması sonucu bileşik faiz oranı yüzde 107.24'e çıktı. Bu farkı dönemlere yaydığımızda da net getiri yüzde 18'den yüzde 19.98'e yükseldi.

21 Eylül'de yapılan iki yıllık ihale ile karşılaştırıldığında faiz oranı bileşik bazda 6 puan kadar arttı. Ancak bir önceki ihalede satış miktarının sadece 159 trilyon olması, karşılaştırma yapmanın çok sağlıklı olmadığını düşündürüyor.

Hazine bugün de 213 günlük bono ve 3 yıllık değişken kuponlu tahvil ihalesi düzenleyecek. Bu iki ihalede toplam 700-800 trilyon aralığında net borçlanma hedefleniyor.

Bu arada iskontolu tahvillerde dün faiz oranları yüzde 96'nın üzerine çıktı. Pazar günü beklenenin biraz üzerinde yüzde 5.9-6 olarak açıklanan Eylül enflasyonu satışların gelmesinde rol oynadı. Kısa dönemde para sıkışıklığında bir rahatlama olmayacağı beklentisi de alımları durdurdu.

"Üzgünüz, kızgınız"
"Devlete güvenmiştik. Kırıldık. Önlem alınamamasına. Zaman kaybından yitirilen yaşamlara. Hatta devletin en önde kurumlarının aciz düşmesine... Bu beceriksizlik ve yeteneksizliğe yol açan siyasi kadrolara çok kızgınız. Hem de çok..."

Garanti Bankası Genel Müdürü Akın Öngör, 17 Ağustos depremi sonrasında yayımlanan Garanti Dergisi'nde hislerini böyle aktardı. Öngör, devletin kendisini bireylerden üstte görme tutkusundan kurtulup, tıpkı özel kuruluşlar gibi "müşteri memnuniyeti" anlayışına geçmesini istedi.

"O zaman özlenen kaliteye zaman içinde ulaşılır" diyen Öngör, Türk halkının ödediği verginin hesabını sorması gerektiğini belirtti. Öngör görüşlerini şöyle aktardı: "Bizde vergi ödeyene "vergi mükellefi" denir. Yani vergi ödemek yükümlülüğünde olan kişi. Sadece yükümlülük. Hesap sormak yok... İngilizce'de ise vergi ödeyene "tax payer" yani "vergi ödeyen" denir. Sadece ödeme yükümlülüğü değil, bu verginin nereye sarf edilip, kullanıldığnın hesabını da sorabilen en azından değerlendirip, sıra seçimlerde kendisine geldiğinde bunu dikkate alan kişi...

17 Ağustos depreminde görevi halkını korumaya ve bakıma almak olan devlet bunu görevi yerine getiremedi. Şimdi artık herkes, "evet bağış yaparım, ama nereye sarf edilecek... kim kullanacak" diye sormaya başladı, güveni kırıldı. Bu aslında sadece "vergi mükellefi" olmaktan "vergi ödeyen-tax payer" (yani hesapta soran)'a geçmemize yol açarsa, demokrasi adına müthiş bir katkı sağlanmış olur..."

Nadin TAŞCIOĞLU


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır