Veli Göçer içerde Donanma müteahhiti dışarda
Türkiye'nin sorun çözme kapasitesi düşük diyorlardı. Bu söz depremden önceydi. Randevu almadan ansızın geldiği için deprem; uyuşuk beyinlerimize şu gerçeği şamar gibi indirdi: "doğaya uymayanı doğa çarpar..." Deprem binalara vurdu fakat beyinlerde 20 yıllık bilinç ilerlemesi yaptı ve dalgın havsaları silkeleyip kendine getiren etki yarattı.
Aşağılık kompleksini atalım.
Ağlamayı bırakalım.
Avuntuya sığınmayalım.
Türkiye sorun çözüyor.
Fırsatçı, avantacı bireycilik gerileme sürecine girdi, yerini sorumlu bireyin hesap soran tavrı aldı. Bakınız; "Sayın... Sayın... Sayın..." diyerek Cumhurbaşkanı önünde, Başbakan önünde, Bakan önünde, Vali önünde ve çaktırmadan egemenlerin önünde "ceket iliklemeler" bitti.
***
İşte savcılar çalışıyor.
Depremde yıkılarak ölüme sebebiyet veren binaları, bu binaların projelerini ve proje hesaplarını yapan mühendisleri, bu projeleri inceleyip yapım ruhsatı veren belediye fen işleri mühendislerini, binaların yapımında görev alan uygulayıcı (Teknik Uygulama Sorumlusu TUS) mühendisleri, binaların yapımını ve satışını üstlenen, kârın büyük bölümünü alarak zenginleşen müteahhitleri savcılar soruşturma altına aldılar.
Belgeler toplanıyor.
Bilgiler biraraya geliyor.
Hırsız müteahhit...
Ona yatak olan mühendis.
Kötü kentleşmeye sebep olan belediye başkanları, belediye encümen üyeleri ciddi hesap verecekler.
Yargı süreci hızlanıyor.
Deprem polisi birimleri kuruluyor. Sıra; deniz kumunu elemeden satan kumcular, içi midye kabuğu dolu deniz kumunun bölgesinde satışına izin veren belediye başkanları, evsafa uygun olmayan demir ithal edenler, bu tip demirin ithalatına izin verenler, ya da standart dışı demir üreten yerli haddehane sahipleri, çökelek peyniri gibi dağılan çimento üretenler, fay hatlarını imara açan yerel yöneticiler, buna izin veren Ankara'daki yüksek mevki sahipleri, eğitimsiz inşaat işçisi; demirci, kalıpçı, betoncu çalıştıran taşeronlara da gelecek.
Mutlaka gelecek...
Toplum bunu istiyor...
Fırsatçı birey dönemi kapandı.
Sorumlu vatandaş sürecine geçtik.
***
Tek tek konuştum. İzmit Başsavcısı Fahri Kasırga, çökerek insan ölümüne sebep olmuş binalardan Kocaeli'nde 393, Körfez'de 99 ve Karamürsel'de 18'i için soruşturma başlatıldığını söyledi. Müteahhitleri kim, mühendisleri kim, ruhsat veren belediye başkanları ve fen işleri kim? Tespit ediliyor. Belediyeler, "binamız çöktü arşivimiz enkaz altında kaldı..." diye işi yavaştan alsalar da savcılar sıkı takipteler. Ölenlerin açık kimlikleri ve hangi binada öldükleri tesbit ediliyor. Sakarya Başsavcısı Mahir Durakoğlu, yıkılarak ölüme sebebiyet veren 613 binayı soruşturma altına aldıklarını ifade etti. Yalova Başsavcısı Metin Fadıllıoğlu, Veli Göçer'den sonra içinde Ceylanlar, Yüksel İnşaat gibi ünlü şirketlerin de yer aldığı 163 müteahhit ve bunların mühendisleri hakkında soruşturma başlattıklarını ve 68'i hakkında dava açıldığını, 64 kişi hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartıldığını ve 9 müteahhitin tutuklandığını söyledi. Avcılar Savcılığı Hazırlık Kalemi ise ölüme sebebiyet veren 30 binanın yapımcıları için soruşturma başlatıldığını açıkladı. Gölcük Savcısı İsmail Karadeniz ise 510 binanın yapımcısı için soruşturmanın sürdüğünü ve 4 müteahhitin gıyaben tutuklandığını söyledi.
***
Sivil savcılar çalışıyor.
Ya askeri savcılar?
Gölcük'de Deniz Kuvvetleri'ne ait askeri tesisler de çökmüş, 545 subay, astsubay, uzman erbaş, er, askeri öğrenci, sivil memur ve asker ailesi yaşamını yitirmişti. Bu binaları hangi müteahhit, hangi komutan döneminde yaptı? Askeri tesisi, onun projesini ve hesaplarını yapanlar hakkında da acaba soruşturma başlatıldı mı? Topluma açıklanacak mı?
Toplum bekliyor.
Fırsatçı birey dönemi kapandı. Sorumluluk alan, sorgulayıcı vatandaş dönemi başladı.
Veli Göçer içerde Donanma müteahhiti dışarda. İzliyoruz.
