Çadırda yaşıyorlar. Oyuncak bebekleri de enkaz altında kaldı.. Bir ayı aşkın zamandır evlerine giremiyorlar. Çadır hayatı başlangıçta oyun gibi geliyordu, ama artık bıktılar; evlerini özlüyorlar.
EV özlemlerini çadırkentin çocuk parkında, kum havuzunda kartondan minik evler yaparak gidermeye çalışıyorlar. Belki bunu yaparken büyüklerine şunu anlatmak istiyorlar: "Bakın, kumda yaptığımız evleri görün, kendi evimizi ne kadar özlediğimizi anlayın. Bizi artık evimize götürün."
AMA büyüklerin elinden de "eve dönüş" için bir şey gelmiyor. Yavrularının, tıpkı yıkılıp çatlayan gerçek evleri gibi sağlam olmayan zemine oturtulmuş "temeli kumdan, duvarları kartondan oyuncak evleri"ni hüzünle seyrediyorlar.
ŞENOL BAŞTAKAR