kapat

22.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
'Komser kızı'
Deprem korkusuyla insan kurban etmeye yönelen, mütevazi toplumsal kökenleri, olağan yaşamöyküleri olan üç genç... Olayı anlamaya, yorumlayamaya çalışanlar şaşkın...

SALİH ALUŞ (SHA) - MUSTAFA ŞEKEROĞLU

Ortaköy Mezarlığı'nın arkasındaki ormanlık alanda, Şehriban Coşkunfırat isimli genç kızı öldüren 3 gençten Zinnur Gülşah Dinçer, polise cinayeti nasıl işlediklerini anlattı. Asayiş Şubesi'nde, intihar etme olasılıklarına karşın ayrı ayrı hücrelerde 24 saat polis gözetiminde tutulan gençlerden Gülşah Dinçer şöyle konuştu: "Bu olaydan 6 ay kadar önce Engin'le tanışmıştım. O da beni arkadaşı Ömer'le tanıştırdı. Biz Engin'le çıkıyorduk. Şehriban'ı ise, gittiğimiz barlarda sürekli görüyorduk. Ama samimiyetimiz yoktu. Olaydan bir gece önce gitiğimiz barda konuştuk, birlikte geç saatlere kadar içki içtik. Ertesi gün yeniden buluştuk. Ortaköy'deki ormanlık alanda piknik yapacaktık. Şehriban yanında yiyecek birşeyler getirdi. Bir süre oturduktan sonra çiftler olarak ayrıldık. Onların Ömer'le birlikte olduğunu biliyordum. Sesleri geliyordu. Daha sonra tekrar birayaya geldik. Ömer ve Engin'in şeytana kurban aradıklarını biliyordum. Şehriban'ı seçmişlerdi. Korktuğum için berşey yapamadım. İlk önce Engin dizini Şehriban'ın boğazına dayadı. Bu sırada Şehriban durmamız için yalvarıyordu. 'Ne olur beni öldürmeyin?' diye ağlıyordu. Ömer kafasına çekiçle vurmaya başladı. Çok pişmanım. Ama ben de kandırıldım, onların kurbanı oldum."

Günlük sayesinde
Polisin satanist katilleri Şehriban Coşkunfırat'ın günlüğü sayesinde yakaladığı belirlendi. Günlükten genç kızın sürekli olarak gittiği 7 barın ismini öğrenen polis, bu barları dolaştı. En sonunda, Coşkunfırat'ın olay gecesi Ömer Çelik'le birlikte bardan çıktığını belirledi. Cinayetten sonra 2 ay süreyle hiç görüşmemek üzere anlaşıp ayrılan 3 gençten ilk önce, saçlarını Beşiktaş'ta bir berderde kestiren Ömer Çelik, ardından Engin Arslan ve Zinnur Gülşah Dinçer yakalandı. Zanlıların sorgularının 2 gün daha süreceği bildirildi.

Cin Göz Ömer'in babası anlatıyor
Oğullarını uzun saçlı, sakallı ve elinde kesilmiş kedi kafasıyla gösteren fotoğrafları gördüklerinde tanıyamadıklarını belirten Ömer Çelik'in babası Şaban Çelik ile annesi Saime Çelik, "4 erkek çocuğumuz var. Ömer ikinci büyük. Fakat 15 yaşından beri bizden ayrı yaşıyor. Son olarak Taksim'de, bekar arkadaşlarıyla kaldığını biliyorduk. 3 yıldan beri ne konuştuk, ne de görüştük" dediler.

İlkokul mezunu olan Ömer'in çocukluğundan beri sorun çıkarttığını belirten İETT emeklisi baba Şaban Çelik, "Yalancı, sahtekar bir çocuktu. Onda, çocukluğundan beri, her türlü kötülük mevcuttu. Kötü arkadaşlar edinir, onlarla hap ve içki içer, bali ve tiner çekerdi. Şerefsizce hareket etti. Kendini bitirdi.

Polis emeklisinin küçük satanist kızı
"Depremlerin durması için" Şehriban Coşkunfırat'ı şeytana kurban eden üç satanist gençten Zinnur Gülşah Dinçer, emekli bir komiserin, Cüneyt Dinçer ile ev kadını Fatma Dinçer'in 3 çocuğundan en küçüğü. İlk ve ortaokulda, çok akıllı, neşeli, çevresi tarafından sevilen bir genç kız iken liseye başladıktan sonra büyük bir değişim geçirmiş. Özellikle kilo problemlerini çok dert edindiği, bunalıma girdiği, ailesinden ve okuldaki arkadaşlarından uzaklaştığı söyleniyor. Öte yandan kıt kanaat bir hayat süren Dinçer ailesinde maddi sorunlar yüzünden de tartışmalar çıktığı anlaşılıyor.

Gülşah 1996'da, Lise 1'inci sınıfta Beşiktaş Lisesi'nden tasdikname almış. Sürekli siyahlar giymesi, yakın arkadaşı olmayışı, derslerde siyasi konularda tartışmaktan hoşlanması ile hatırlanıyor.

Baba Cüneyt Dinçer ve ailesi mahalle halkı tarafından polis ailesi olarak tanınıyor ve seviliyor. Cüneyt Dinçer'in olay üzerine, "Kızımın arkadaş kurbanı olduğuna inanıyorum. O iyi bir insan. Avukat tutup onu kurtaracağım" dediği söyleniyor. Ağabeyi Cevat Dinçer'in ise "Benim böyle bir kardeşim yok artık" ifadesini kullandığı anlatılıyor. Ortaköy'de oturan Dinçer Ailesi eve kapanmış durumda, kimseyle görüşmüyor. Gülşah Dinçer'in ev hanımı annesi Fatoş Dinçer'in dindar bir hanım, komşular ailenin genelde dinine bağlı olduğu söylüyor.

OKAN YILDIRIM TÜLAY ACAR BÜLENT TAVLI RAMAZAN KAYA (SHA)

Batıl ve sapık
ÖlÜm ve Mezarlık dergisinde yer alan 'Satanizm ve Ayinsel Boyutu' başlıklı yazıdan şeytana tapma ayinlerine dair bir anlatım: 'Pis kokulu tütsüler yakılıp, Tanrıyı inkar eden sözler söylendikten sonra bir hayvan kurban edilir. Kanı bir tasa doldurulup sırayla içilir. Bazı dualar tersten okunur, sıra suda boğularak öldürülmüş vaftiz edilmemiş bir çocuğun boğulduğu suyun içilmesine gelir. İçilen hayvan kanı ve suyun vücuda yaydığı yoğun enerji birikimi ve sıcaklık kötü ruhların oraya çağırır. Ayinin başarısı için katılan bireylerin kötülüğü yüreğinin derinliklerinde hissetmesi şarttır. Güçlü ve merhametsiz büyücüler hayvan yerine insan kurban eder. Küçük çocuk ve bakire kızlara işkence eder, boğazlarını kesip, göğüslerini yararak kalplerini çıkarır,kanlarını içerler...


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır