kapat

22.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
"İt"lerden hoşlanıyorum
Kabına sığmayan, aklına geleni, aklına geldiği anda söyleyen, "erkek gibi kadın." Ancak bu onun en sevmediği tabir. Çünkü ona göre dürüstlüğün ve mertliğin erkeklere has bir özellik gibi kabullenilmesi yanlış. Sevdikleri ise çok... Neler mi?

TGRT'nin sessiz koridorlarında şen bir kahkaha, huzuru yaran neşeli konuşmalar ve Seda Sayan... En az ekrandaki kadar doğal, sıcak, rahat, konuşkan, esprili bir kadın. Konuşurken -ki argo, küfürlü, içinden geldiği gibi konuşuyor-, samimiliğini, rahatlığını hissediyorsunuz. Pek çok "profesyonel" sanatçının aksine sadece objektife ya da teybe değil, insana konuşup, insanla paylaşıyor duygularını, yaptıklarını....

Film, ama sinemada...
Seda Sayan, son derece meraklı ve bir o kadar da işkolik olduğunu söylüyor. Hiçbir işin gözünü korkutmadığını, eşekler gibi çalışabileceğini ekliyor. İş haricinde yapmaktan zevk aldığı şeyleri sıralarken, sinemanın ve yemek yemenin altını önemle çiziyor.

"Sinemaya gitmeyi çok seviyorum. En güzel şey sinemada film seyretmek, televizyonda değil... Elime ne geçerse okumayı seviyorum. Çok kültürlü, okumuş bir kadın değilim. Ama kendimi yetiştirdiğime inanıyorum. Çok meraklıyım, araştırmayı seviyorum. Bir şeyi bilmiyorsam, karşımdakinin yadırgayacağını düşünmeden öğrenmek için çaba sarfederim. Bir de yemek yemeyi çok seviyorum. Kim en güzel ne pişiriyor, ne, nerede en güzel yapılıyor diye oturur araştırırım. Sonra da gider denerim. Sizin gazetenin bir gurmesi var mı?"

En önemlisi yemek yemek
Gece hayatı, işinin bir parçası gibi görünse de bu hayatı hiç sevmiyor Seda Sayan, gece birden sonra olan eğlenceyi hiç anlamıyor.

"Barlara, diskolara gitmek bana göre değil. Gece 01:00'den sonraki her tür müzik de, eğlence de beni çok sıkıyor, lüzumsuz geliyor. Sanatçı arkadaşlarım bar programı yaptığı zaman gidip onları onore edemiyorum, çok sıkılıyorum. Benim için en güzel gezme, dışarıda yenen güzel bir yemek, sonrasında da ev ve sinema..."

Kadınların güveni sonsuz...
Erkekler beğeniyor, ama kadınlar çok seviyor ve inanıyorlar Seda Sayan'a. Ki bu, her eli ayağı düzgün, göz önünde kadına nasip olan bir şey değildir. Sayan bu sevgi ve güvenin kıymetini bildiğini, ama "bacı" olmanın kısmetini kapatacağından korktuğunu söylüyor.

"Hem eline yüzüne bakılır olmak, hem göz önünde olmak, özellikle kadınların seni böyle bir yere oturtması çok güzel. Kadınlar bana inanılmaz güveniyorlar ve inanıyorlar. Dürüsttür, merttir diyorlar. Beni çok cana yakın, içten, aileden biri olarak görüyorlar. Erkekler de bacı gözüyle bakıyor. Ya bu da iyi değil bee... Allah Allah! Koca bulamayacağım ya... Bu ne böyle? Önüne gelen bana 'bacı' diyor."

Gene olsa, gene evlenirim
Genç ve sağlıklı bir kadın, Ne olmuş iki-üç kere evlendiyse? Yalnızlık Allah'a mahsus. Gönlüne göre birini bulursa yine evlenir...

"Yine mi koca diyorlar bana? Tabii ki koca. Genç ve sağlıklı bir kadınım. Bir daha evleneceğim, hatta gerekirse bir daha... İnsanlar flört ederler ve bu devrede birbirlerini tanırlar ya, ben öyle yapmıyorum. Yıldım aşkı, 'tamam, işte buldum' diyorum evleniyorum. 'Lan bu da değilmiş' diyip boşanıyorum. Şu an kimse yok hayatımda ama olursa gene evleneceğim. Gene aşık olurum, gene deliler gibi hizmet eder, gene ayaklarını yıkarım. Belki de çok fazla vericiyim. Hayatımdaki erkeğin ayağını yerden kesiyorum, galiba. Yerden kesmek şöyle, fazla eli ayağı, her şeyi oluyorum adamların onlar da ne olduklarını şaşırıyorlar. Her ne ise bir türlü dengeyi sağlayamadığım bir gerçek. Ben galiba "it" tipli erkelerden hoşlanıyorum.

"Karanlığı seviyorum"
Cıvıl cıvıl, dışa dönük yapısıyla tezat oluştururcasına karanlığı ve karanlığın hüznünü seviyor Seda Sayan. Hem de gittiği yerlerde karartma uygulayacak kadar. "Karanlığı çok severim, gözümün içine ışık girmemeli. Yatak odam simsiyah olmalı. Gittiğimiz otellerde de bu yüzden bir anda otel odasının şekli değişir. Geceyi, gecenin hüznünü ve hüznü yaşamayı severim. Bazen kendi kendimi mutsuz ederim, bunu yaşak için..."

Hijyen önemli
Çok konforuna düşkün bir kadın değil Seda Sayan. Ama titiz. Hatta onuki titizlik de diğil, biraz takıntı: Hijyen takıntısı...

"Bankta yatarım ama bir yeri tutarken dikkat ederim. Hijyen çok önemli benim için. Sürekli silinirim. Bir de susuz yaşayamam."

"Onlar iki kolum"
"YAŞANAN olaydan sonra baktım bunalıma giriyorum, bu felaketi bıraktım, deprem bölgelerine attım kendimi. Gördüm ki, çok büyük bir felaket yaşıyoruz, benim felaketim hiçbir şey değil. Burada kalsaydım, şu anda psikologda olurdum. Çünkü arslan gibi iki erkek kardeş. Bir sağ , biri sol kolum. İyi taraflarıyla da kötü tarafıyla da kardeşim. Şimdi birbirlerine moral veriyorlar. Sedat benim oğlum gibidir. Beni hiç üzmemiş, kırmamıştır. Şahin uyuşturucu kullanıyordu. Nerde omzu düşük, pis tipler var, Şahin'in yanında. Şahin, deli fişek, çevresi kötü. Ama böyle olmadığı zamanlar düzgün bir çocuktur. Şu anda inanılmaz sözümü dinliyor. Adam melek kesildi başımıza. Hac'a göndereceğim herifi."

"Erkeğimi yıkarım"
TEMİZLİK Seda Sayan için çok önemli. Onu göre özellikle kadın temiz olmalı ve güzel kokmalı. Erkek mi; nasılsa yıkanır...

"Her kadının temiz olması gerektiğine inanıyorum. Kadın güzel kokmalı, mis gibi ve bakımlı olmalı.

Erkeği yıkarsın temizlenir. Ben bir erkeği beğendiysem, alır bir güzel yıkarım ama benim temiz olmam çok çok önemli."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır