kapat

08.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
O konuştu biz tartıştık...
Türkiye dün Sami Selçuk'un konuşmasını 'konuştu'. Siyasetten sokağa her yerde bir tartışma başladı. Özellikle de 'laiklik' ve Anayasa'yla ilgili bölümleri...

"Depremden sonra hiç bir şey eskisi olmayacak'tı. Bu belliydi. Sallanan ve yıkılan sadece evlerimiz, enkaz altında kalan da sadece 'can'larımız değildi. Düşüncelerimiz de sallandı ve doğru bellediğimiz birçok şey enkaz altında kaldı. Kafalarımız soru işaretleriyle doldu. Ve sonunda... Biri çıktı konuştu. Bölük pörçük yaptığımız onca tartışmayı derleyip toparladı. Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'tu bu kişi. Yargının en üstünden geliyordu sesi ve hepimizin hayatına dair bir şeyler söylüyordu. "Her şey değişmeli" diyordu özetle. Ve yaptığı konuşmayla -özellikle de laiklik ve Anayasa'ya ilişkin değerlendirmeleri- gündemin başına oturdu. Siyasi partilerden, hukuk çevrelerinden, sivil toplum örgütlerinden ve dahası 'sokaktan' ciddi anlamda destek buldu konuşması Selçuk'un.

Eleştirenler de yok değildi; 82 Anayasası'nın mimarı Orhan Aldıkaçtı, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden ve Kenan Evren gibi...

Kısacası, o konuştu, hepimiz konuşmaya, tartışmaya başladık.

İşte Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un sözlerinin bir sonraki gün yarattığı tartışmalardan...

BUNLAR "KATILIYORUZ" DEDİ...
BAŞBAKAN ECEVİT: 'Kurucu Meclis' gibi çalışacağız

YARGITAY Başkanı Sami Selçuk'un konuşmasının ardından "Üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir konuşma" demişti Başbakan Bülent Ecevit. Ecevit dün, Anayasa değişikliği konusunda bazı somut önerileri olacağını, ancak bunun hem hükümet, hem de Meclis içinde büyük bir uzlaşmayla gerçekleşebileceğini söyledi. Bir gazeteci sordu, "Anayasanın sivilleştirilmesi, demokrasi ve insan hakları standardının yükseltilmesi için yeni yasama döneminde neler yapılacak." Ecevit önce, DSP olarak baştan beri anayasanın yeniden hazırlanması gerektiğini savunduklarını hatırlattı ve ardından şunları söyledi: "Anayasa değişiklikleri Meclis'te uzlaşma ile sağlanabilir. Bu konuda bizim bazı somut önerilerimiz olacak. Fakat bu hem hükümet ortakları, hem de olabildiğince büyük bir Meclis çoğunluğuyla bir uzlaşma içinde gerçekleşebilir. Bununla ilgili çalışmaları hiç kuşkusuz yapacağız" dedi. Hükümetin daha üç ayını doldurmadan önemli anayasa değişikliklerini gerçekleştirdiğini hatırlatan Ecevit, Meclis'in demokratik yapılı bir 'Kurucu Meclis' gibi çalışacağını söyledi.

TANSU ÇİLLER:
Bu sözler demokrasinin miladıdır

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un açıklamalarını "Türk demokrasinin miladı" ilan etti. Türkiye'nin 21. yüzyıla, hukukun üstünlüğü ilkesini benimsemiş, tam demokrasiye geçmiş, bireyin haklarını koruyan bir devlet olarak girebilmesi için hukuk reformu yapmasının şart olduğunu vurgulayan Çiller, bir "Hukuk Reformu Konseyi" kurulmasını, yeni af kanununun da bu reform çerçevesinde ele alınmasını istedi. Çiller, Türkiye'nin kutuplaşmalardan da kurtarılması gerektiğini anlatırken de, "Din adına dini istismar etmek de, laikliği kalkan yapıp dayatmalarda bulunmak da yanlış" dedi.

ERTAN YÜLEK:
Hakiki demokrasi budur!

FAZİLET Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ertan Yülek, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un tartışma yaratan sözlerini değerlendirirken, "Bu konuşma zihinleri sarstı" dedi. Yülek, bu sözlerin devamında ise, "Sayın Selçuk'un bu beyanı, Türkiye'nin bir asırdan beri özlemini duyduğu hakiki demokrasi, evrensel insan hakları ve hürriyetler ile hukukun üstünlüğünü benimsemiş devlet ve toplum anlayışını ifade ediyor" diye konuştu.

Laikliğin Fransa'daki gibi baskıcı anlayış yerine Anglosakson ülkelerindeki şekliyle yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Ertan Yülek, bugüne kadar hep demokrasi yerine cumhuriyetten bahsedildiğini dile getirdi.

ALTAN ÖYMEN:
Bu sözlerin altına imzamı atarım

CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un sbözleriyle ilgili olarak, "Yargıtay Başkanı'nın düşünce özgürlüğü ve insan hakları konusundaki düşüncelerinin altına imzamızı atarız" dedi. CHP olarak, Selçuk'un ifade ettiği görüşlerin büyük bölümüne katıldıklarını söyleyen Altan Öymen, bu düşünceler konusunda somut öneri ve teklifleri geçmişte Meclis'e sunduklarını belirtti. CHP'nin bu konudaki tüm girişimlerinin diğer partilerin destek vermemesi sonucu kadük olduğunu anlatan Öymen, Selçuk'un konuşması ile başlayan anayasa değişikliği tartışmasının da CHP'nin uzun zamandır dile getirdiğine söyledi. Anayasa değişikliğinin Meclis'te gerçekleşeceğini ve başlayan tartışmalar sonucunda parti liderlerinin değişikliğe taraftar göründüklerini belirten Öymen, "Ancak bu partilerin ve liderlerinin geçmişte yaptıklarına baktığımızda, bu konuda inandırıcı olmalarını beklemek pek mümkün değil" dedi.

ERTUĞRUL YALÇINBAYIR:
Bu Anayasa değişmeli

YARGIDAN yükselen sese Meclis'ten yankı geldi. Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı ANAP Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, Anayasa'nın Türkiye'yi "Dünyada sınır tanımayan üstün değerlere ulaştıracak şekilde" tamamen değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Yalçınbayır, "Demokrasi artık dünyada bir yaşam biçimi oldu. Vatandaşın en önemli hakkı kendisine saygılı ve nazik davranılmasını isteme, bilgi edinme hakkı ve iletişim özgürlüğüdür. Sivil toplumu yaratmak gerekir" dedi.

YÜCEL SAYMAN:
Bu sözler ancak alkışlanır

1999-2000 adli yılının başlaması nedeniyle bir basın toplantısı düzenleyen İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un konuşmasıyla ilgili olarak, "Tüm konuşmasını incelemedim. Söyledikleri ancak alkışlanır" dedi. Sayman, "Yargıtay başkanı yargı bağımsızlığına sahip çıktı. Yargıç bağımsızlığının cesaretinin örneğini verdi. Türkiye'nin demokrasi ve özgürlük sorununu, cumhurbaşkanının, başbakanın, bakanların, Meclis Başkanı'nın, komutanların huzurunda tüm açıklığıyla gözler önüne serdi. 'Özenle ve derinliğine', 'incelikle ve dikkatle' hazırlanmış konuşmanın heyecanının ülkeyi sarmasını diliyoruz."

BURHAN ŞENATALAR:
Duymak istediğimiz buydu

İSTANBUL Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Öğretim Elemanları Sendikası Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar ise "Sami Selçuk insanların düşüncelerine tercüman olmuştur" dedi. "Selçuk, Türkiye'de zaman zaman bazı kişilerin de dile getirdiği saptamaları, bir bütün halinde çok net ve açık olarak ortaya koydu" diyen Şenatalar, "Anayasa Mahkemesi Başkanı da birkaç ay önce benzer bir konuşma yapmıştı. Yüksek Yargı organlarının iki başkanının, paralel açıklamalar yapmaları umut veriyor" dedi.

BUNLAR ELEŞTİRDİ
KENAN EVREN: Kültürümüz ona yetiyordu

YARGITAY Başkanı Sami Selçuk'un eleştirilerini yanıtlayan 12 Eylül döneminin Devlet Başkanı Kenan Evren, "Her ülkenin Anayasası ülkedeki vatandaşların kültür seviyesine göre olur. Bu Anayasa üzerinden 17 yıl geçti. Elbette değişmesi gereken maddeler var" dedi. Evren, özellikle insan hakları konusunda düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.

YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN:
Daha önceleri nerelerdeydiniz?

ANAYASA Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un konuşmasını değerlendirirken, "Türkiye anayasal devlet değilse (Bugüne kadar ne yaptınız? Neredeydiniz? Şimdi niçin bu görevlerdesiniz?) diye insana sorarlar" dedi." Özden sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarikat ve şeriat yandaşlıklarının gücü bilinirken, bunlara karşı devletin siyasal ödünlerle sulandırıldığı gerçeği karşısında laikçilikle suçlamak tümüyle yanlıştır."

ORHAN ALDIKAÇTI:
Aynı Anayasa'yı yine yaparım

1982 Anayasası'nın mimarı Prof. Orhan Aldıkaçtı "Aynı anayasayı aynı koşullarda bugün yine yaparım. O Anayasayı bilerek yaptım, ne yaptığımı biliyorum" diyerek kendini savundu. Aldıkaçtı, Anayasa'nın bazı maddelerinin hürriyetleri kısıtladığını da kabul ederek, "Memurların sendika, grev hakkı ciddi sorunlardır. Memurlara bu hak verilmelidir" dedi.

Vatandaş ne diyor
YARGITAY Başkanı Sami Selçuk'un konuşması 'akademik' bir konuşma gibi görünse de hepimizi tartışmaya, düşünmeye başladık. Ama katıldık, ama kıyasayı eleştirdik. Biz de bu tartışma çevresinde sokağa mikrofon uzattık. Bakın sokaktan nasıl bir ses geldi...

SİBEL ŞİMŞEK: Yargıtay Başkanı'nın söylediği her şeye katılıyorum ve sonuna kadar hak veriyorum. Artık Türkiye'de demokratikleşme süreci hızlanmalı. Bizler de Atatürk ilkelerine sahip çıkmalıyız.

MUSTAFA ÇOLAK: Bana göre, iyi bir çıkış yapmadı. Şimdiye kadar niye sustu, niye konuşmadı, niçin bugüne kadar bekledi anlamadım. Eğer onun sözleri insanları harekete geçirecekse çok vakit kaybetmiş olduk.

ECE GÜZEL: Düşünce suçları konusundaki görüşlerini doğru bulmadım. Geç kalınmış düşüncelerden. Şimdiye kadar olan oldu zaten. Birçok kişi mahkum edildi.

BURCU ÖZCAN: Söyledikleri mantıklı. Ama Türkiye'de o anayasa olmasaydı, bugüne kadar gelinemezdi. Herşeyi yapıldığı zamana göre değerlendirmek gerekir. Anayasanın eleştirilen maddeleri o gün için gerekliydi.

ŞAHİN ÖZDEMİR: Yasalarda ve anayasalarda bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Özellikle ceza kanunlarının değişmesi gerekiyor. Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un sözlerine aynen katılıyorum.

MEHMET AKTAŞ: Çok olumlu buluyorum. Türkiye'de özellikle insan hakları ihlal ediliyor. Yasaların buna göre yeniden düzenlenmesi gerekiyor.

MEHDİ GÜNEŞ: Bu konuda yorum olmaz. Bizim derdimiz öncelikle geçim derdi ve ekmek parası.

HİDAYET YAVUZER: Söylediği sözlere katılıyorum. Çok haklı. Katılmamak elde değil.

ZİYA KAYA: Anayasa fakirlere var, zenginlere yok. Baklava çalan çocuğa 24 yıl Hapis veriliyor; devleti soyanlar sokakta ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Burada anayasadan bahsetmek mümkün değil. Türkiye'de anayasa kişilere göre var.

HAVVA ÇALIK: Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'a katılıyorum. Devlet insana bir mesaj veriyor. Yeni bir imaj yaratmak istiyor. Bir yandan da devleti kötülemek de doğru değil. Millet olarak bütün olmak zorundayız. Vatandaş olarak bir bütün olmalıyız. Kendi cahilliğimizi yenmeliyiz. Avrupa ile ilişkilerimizi sıcak tutmalıyız.

FARUK İSMAİLOĞLU (İşadamı): Düşüncelerim çok olumlu. Türk halkı için ve Türk demokrasisi için çok geç kalınmış bir konuşma. Katılmadığım hiçbir nokta yok. Canı gönülden katılıyorum.

AHMET COŞKUN (Pazarlamacı): Çok geç kalınmış bir konuşma. Keşke bütün Türk milleti dinlemiş olsaydı. İnşallah yetkililerimiz eleştirileri duyar da gerekenleri yaparlar. Yöneticilerimiz umarım bundan sonra uyanırlar da gerekeni yaparlar. Keşke meclisteki 550 milletvekili bunları duysa ve uygulasa. Ama ben duysalar dahi uygulayacaklarına inanmıyorum.

Ali ÖZLÜER-Celal YILDIZ-Tebernüş KİREÇÇİ-Mehmet KAYNAR (SHA)


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır