En edeplileri onu "değiştin" diye suçluyor.
Daha ileri gidenler ve "dönek" demeye getirenler bile var..
Ecevit, tahkime karşı çıkanları "Bunlar vaktiyle renkli televizyona, köprüye de karşı çıkmışlardı. Ne kadar yenilik varsa, ilericilik, devrimcilik adına karşı çıkmışlardır" diye eleştirmiş, bunları "çağ değişiminin ayırımına varamamış insanlar" olarak nitelemişti.
Vay, sen misin?. "O zaman bizimle beraber sen de bunlara karşı çıkmamış mıydın?"
Ecevit mağara tavanında asılı duran yarasalara projektör tutmanın etkisini yaratan yeni bir cevap verdi:
"Doğrudur, değiştim.. Dünya hızla değişiyor, Türkiye değişiyor, teknoloji değişiyor. Biz de ona göre bazı düşüncelerimizi dünyadaki, ülkedeki, teknolojideki değişimin ışığında elbette yeniden değerlendiririz.."
Konu, parlamentoda bu hafta ele alınacak tahkimle ilgili Anayasa değişikliği..
"Değişmeyen solcular" bu değişikliği, Türkiye'nin egemenliğini zedeleyecek kapütilasyon sayıyorlar.
Onlara kalırsa, devletin parası yoksa alt yapı yatırımı yapılmasın..
Zaten uygulanıyor
Bugün Çin ve Küba dışında tüm neredeyse devletler, gelişmiş ülkelerin altyapı düzenine sahip olabilmek için, bu yatırımları yap-işlet-devret ve lisans yöntemi ile özel sektöre ve yabancı sermayeye yaptırıyorlar.
Çünkü asıl bağımlılık geri kalmışlıktır.
Çünkü bu yöntem, yeni ve ağır borç yükleri altına girmeden ülkenin önünü açmaktadır.
Zaten yabancı hakemi Türkiye, dışardan borç para, silâh ve askeri malzeme alırken kabul ediyor.
Bu ihtilâflara Türk mahkemeleri bakmıyor.
Uluslararası tahkim, uyuşmazlık halinde ihtilâfı çözecek hakemin taraflar arasında özgür bir pazarlıkla belirlenmesidir.
Bir Amerikan mahkemesi de olabilir, bir İsviçre mahkemesi de veya iki tarafın belirleyeceği bir "hakem heyeti" de olabilir.
Ayrıca bizim yasalarımız "yabancı hakem veya yabancı mahkeme kararlarının uygulanması için bir Türk mahkemesinden uygulama kararı alınması" şartını koyarak egemenlik hakkını sigortalamıştır.
Sizler de değişin..
Sorun, çağa direnen bir tutuculuk değilse cehaletten kaynaklanan kuruntudur.
Solculuk da, milliyetçilik de dünyada çağ atladı. Geri kalmış solculuk ve aşırı sağcılık birbirine hasım gibi görünür ama, ekonomik ve düşünsel olarak Türkiye'nin dünyaya açılmasına karşı çıkarken üçüncü dünyacılıkta birleşiyor.
Ecevit, eskimiş sol siyasetlerin yalnızca başarısızlıklarını görerek 75 yaşına geldi.
MHP de zihniyet değiştirdi.
Geçmişe dönük hesaplaşmaların kısırlığında ve sil baştan denemelerinin beyhudeliğinde ülkenin harcayacak zamanı kalmadı.
Ecevit'e "neden değiştin" hesabı soranların 75 yaşına gelmelerini bekleyemeyiz.
Ecevit'e güvenmeyenler, bari Avrupa solunun değişimine teslim olsun..
Tahkim çıksın ve ülkenin önü açılsın!