kapat

09.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yıllık izninizi yarıda kesmeyin
Zaten kısa olan yıllık izninizi kariyerinizi değiştirecek birşey olmadıkça yarıda kesmeyin. Bu, hiç izne çıkmamaktan daha kötü sonuçlar doğurur...

FARUK TÜRKOĞLU

Günümüzde işlerin yoğun temposu, çalışanların gönül huzuru ile 3-4 haftalık bir yıllık izin kullanmasını zorlaştırıyor. Kariyer merdivenin üst basamaklarında bulunanlar ise işler aksamasın diye, çoğu kez iznini hep bir sonraki yıla bırakıyor.

İzne çıkan bazı yöneticilerin de önemli bir olay nedeni ile tatillerini yarıda kestiklerine sık sık tanık oluyoruz. Bazen de patron veya genel müdür, işlerin aksadığı bahanesiyle yöneticiyi "cep"ten arayarak, masasının başına davet ediyor.

Siz siz olun, yıllık izninizi ertelemeyin veya yarıda kesmeyin. İzin kullanmayan yöneticinin verimi, orta vadede düşer. Eş ve çocukların düzensiz tatillerden doğan mutsuzluğu, bir süre sonra müdürün iş performansını etkiler.

Yıllık izin kullanmayan yöneticiler, Anayasa'yı çiğnemek gibi "vahim" bir suç da işlemiş olurlar. Çünkü Anayasa'nın 50. maddesi, "Dinlenmek, çalışanların hakkıdır" diyor. Anayasanın emredici hükmüne uymak isteyen ve ailesinin mutluluğunu düşünenlere bazı önerilerimiz var. Aşağıdaki öneriler, izin dönüşünde işinize ilk günün heyecanı ile başlamanızı sağlayabilir.

* Yıllık izinlerinizi, ancak kariyerinizi veya hayatınızı etkileyecek çok önemli bir olay dışında ikiye bölmeyin veya yarıda kesmeyin. İznin yarıda kesilmesi, hiç izne çıkmamaktan daha kötü sonuçlar verir.

* Parasal açıdan büyük sorunlarınız yoksa tatilin kalitesini paradan daha önemli görün. Bir haftalık rüya gibi bir tatil, sizi kemer sıkarak geçireceğiniz iki haftalık tatilden daha fazla dinlendirebilir.. En nihayet, cennetteki 7 gün, cehennemde geçirilecek 14 günden daha iyidir.

* İzne çıkaren geride kalanlara sakın ha "Başınız sıkıştığında beni arayın" demeyin. Yoksa tatiliniz berbat olur. Muhakkak gerekliyse, haftanın belirli bir gününde veya günün belirli bir saatinde siz işyerini arayın.

Tatilinizi en çok ihtiyaç duyduğunuz zamanda ve en çok istediğiniz yerde geçirin. Tatilinizi, ciddiye alın ve özenle planlayın. Aksi takdirde "tatil travması" kapıyı çalar ve kente yorgun dönersiniz.

* Tatile çıkarken, yanınıza işle ilgili, rapor, proje çalışması vesaire almayın. Dinlenirken işyerini ve işin sorunlarını düşünmemeye gayret edin. Bunun yerine gittiğiniz yerdeki sosyal gelişmeyi izleyin ve insan davranışlarındaki değişimi gözlemleyin. Bu gözlemler sonunda iş hayatınız ile ilgili ipuçlarına ulaşabilirsiniz.

* Tatilinizi bir sonraki yıla bırakmayın. Araştırmalar, tatile çıkmayan müdürlerde, kalp krizi riskinin iznini kullananlara göre yüzde 75 daha yüksek olduğunu gösteriyor.

* Üst düzeydeki yöneticiler, patronlarına gelecek iki yıl için bir tatil planı sunduklarında, yıllık için haklarını daha kolay kullanma imkânını bulurlar. Diğer bir taktirde de, her yıl için farklı tatil tarihi belirlemektir. Patron, ilk tarihte izine çıkmanıza karşı çıkabilir ama ikincisine ses çıkarmaz. Bu opsiyonlu tatil planı ile izninizi garantiye almış olursunuz.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır